Çocuk hakları ve çocukların istismarcı ile evlilikleri
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Attribution-NonCommercial-NoDerivs 3.0 United States
Özet
Çocuk hakları ve evlilikleri diye yazarken bile bu iki sözcük tezat ve ilişkisiz durmaktadır. Ancak şu sıralar, Türkiye gündeminde yazıda durması değil gerçekte bunun hayata geçirilmesi tartışılmaktadır. Türk Ceza Kanunu 103. Maddesinin (1) farklı yorumlanması ile 15 yaşını doldurmamış çocuk istismarlarında rıza aranmazken, bunun ortadan kaldırılması ve istismarcıyla evliliklere af gelmesi 2016 yılından beri çeşitli şekillerde yasal düzenleme programlarına yargı paketi olarak dahil edilmeye çalışılmaktadır. Çocuk yaştaki evlilikler hiçbir şekilde çocuk haklarıyla bağdaştırılamaz. Hele çocukların istismara uğradıktan sonra mağduriyetlerini katlayacak şekilde istismar failleri ile evlendirilmesi tüm haklarının ihlalidir. Buna zemin hazırlayacak yasal düzenlemelerin sağlanması ise devlet eliyle istismara teşviktir. Ruh sağlığı alanında çalışanların görevi psikiyatrik hastalıkların tanısı ve tedavisi dışında koruyucu ruh sağlığı hizmetlerini de sağlamaktır. Özellikle çocuk ruh sağlığı alanında çalışanların çocuk haklarının savunucusu olması ve her türlü istismara karşı tepki göstermesi ve çocukların korunmasına yönelik düzenlemelerde bilirkişi olarak yer alması gerekmektedir. “Cinsel istismar failine af” görünümüyle tekrar gündeme yansıyan yasa tartışmaları çocuk istismarını özendirici aynı zamanda çocuk haklarına da aykırı bir durumdur.