TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

https://hdl.handle.net/11363/7545

Listeleniyor 1 - 20 / 1415

Teknoloji Açığı ve Ürün Yaşam Seyrinin Yeni Ürün Geliştirme Üzerine Etkisi: Çin Örneği
(Beykoz Üniversitesi, 2024) Aykaç, Selim
Bu çalışmada temel amaç, teknolojide meydana gelen değişimlerin, yeni ürün geliştirme süreci üzerinde oluşturduğu olumlu gelişmeleri incelemektir. Araştırmada yıllara göre teknolojik gelişmeleri sembolize eden; dijital gelişim verileri ve teknoloji ihracatı verileri kullanılmıştır. Bu veriler yıllık patent sayıları ile karşılaştırılarak doğrusal regresyon analizi yapılmıştır. Analizler Eviews isimli program kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Bu bağlamda, Çin’in teknoloji açığının kapanmasının, yeni ürün geliştirme süreci üzerine etkisi incelenmiştir. Kullanılan veriler Çin’in internet kullanım oranı, bant genişliği, teknoloji ihracatı ve toplam patent sayılarından oluşmaktadır. Özetle bu çalışmada; taklitçi ülke konumundan yeni ürün geliştiren ülke konumuna gelen Çin incelenmiştir. Teknoloji ihracatının yükselmesi ve ar-ge yatırımları ile patent sayılarının yükselmesi arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur.
Düzeltme Metni Erratum
(Serdar Öztürk, 2024) Çekemci, Eda
Aşağıda künye bilgileri verilen ve 17. sayımızda yayınlanan 2 sıra numaralı makale için yazarı tarafından düzeltme talebinde bulunulmuştur. Buna göre makalenin yayınlanmış PDF dosyasının başlığında ve aynı dosyanın künyesinde editoryal düzenleme esnasında sehven gerçekleştirilen yazım yanlışının giderilmesi amacıyla bu düzeltme metni sunulmuştur.
Evaluation of Machine Learning Models for Attack Detection in Unmanned Aerial Vehicle Networks
(Matematikçiler Derneği, 2024) Görmüş, Ahmet Faruk; Gönen, Serkan; Haşiloğlu, Abdulsamet; Yılmaz, Ercan Nurcan
Nowadays, unmanned aerial vehicles (UAVs) are increasingly utilized in various civil and military applications, highlighting the growing need for robust security in UAV networks. Cyberattacks on these networks can lead to operational disruptions and the loss of critical information. This study evaluates five machine learning models—Random Forest (RF), CatBoost, XGBoost, AdaBoost, and Artificial Neural Networks (ANN)—for detecting attacks on UAV networks using the CICIOT2023 (Canadian Institute for Cybersecurity Internet of Things 2023) dataset. Performance metrics such as accuracy, precision, sensitivity, and F1 score were used to assess these models. Among them, CatBoost demonstrated superior performance, achieving the highest accuracy and the fastest prediction time of 6.487 seconds, making it particularly advantageous for real-time attack detection. This study underscores the effectiveness of CatBoost in both accuracy and efficiency, positioning it as an ideal choice for enhancing UAV network security. The findings contribute to addressing cybersecurity vulnerabilities in UAV networks and support the development of more secure network infrastructures.
On Properties of q-Close-to-Convex Harmonic Functions of Order α
(Matematikçiler Derneği, 2024) Çakmak, Serkan
In this paper, a novel subclass, denoted as PH(q, α), is unveiled within the domain of harmonic functions in the open unit disk E. This subclass, comprised of functions f = u + v ∈ SH0 , is characterized by a specific inequality involving the q-derivative operator. Through meticulous analysis, it is demonstrated that functions belonging to PH(q, α) exhibit remarkable close-to-convexity properties. Furthermore, diverse results such as distortion theorem, coefficient bounds, and a sufficient coefficient condition are yielded by the exploration. Additionally, the closure properties of PH(q, α) under convolution operations and convex combination are elucidated, underscoring its structural coherence and relevance in the broader context of harmonic mappings.
The Interaction of AFB1 Aflatoxin and Lactococcin A; Molecular Docking
(Sakarya University, 2024) Özgen, Arzu; Ünlü, Nihan; Aksu Canbay, Canan
Aflatoxins (AF), which cause diseases in humans and animals, are mycotoxins produced by certain types of fungi. Bacteriocins are natural antimicrobial substances synthesized by bacteria. These substances that are in protein structure, generally have short chain and small molecular weight. According to the classification made by Klaenhammer, especially considering Gram (+) bacteria, bacteriocins are divided into 4 different classes. These are Class I (Class IA, Class IB), Class II (Class IIA, Class IIB, Class IIC, Class IID), Class III and Class IV. Enterocin A, Sakacin A, Lactococcin A can be given as examples of Class II bacteriocins. In this study, we examined the interaction of AFB1 aflatoxin (ligand) and Lactococcin A (protein) bacteriocin, which is in Class II, using Molecular Docking. The results showed that Lactococcin A molecule have the potential to be used for aflatoxin degradation.
From Griffith to Netflix, From Classical Narrative to Hybrid Narrative Two Examples: The Birth of a Nation and Don’t Look Up
(Kastamonu Üniversitesi, 2024) Altınkaya, Murtaza Talha; Doğan, Emre
This study explores the evolution of narrative structure in movies. It analyzes two significant film examples within this evolution: D.W. Griffith’s The Birth of a Nation and Adam McKay’s Don’t Look Up. The Birth of a Nation is considered a turning point where the foundations of classical narrative were laid, emphasizing parallel editing and emotional interactions; Don’t Look Up is analyzed as a successful example of hybrid narrative structures that have developed with the rise of the digital age and platforms like Netflix. Film evaluations and conclusions were made through narrative assessment and the descriptive method. The study details the transformation in cinematic narrative strategies due to technological advancements and the diversification of the global audience, highlighting its profound effects on viewers. These changes have significantly altered the narrative forms and audience experience of movies. The thesis that the transition from classical narrative to hybrid narrative has led to these changes and that the concept of hybrid narrative should be used as an umbrella concept rather than being used in parallel with the postmodernist narrative concept has been explained through the example of the movie Don’t Look Up.
Unveiling New Exact Solutions of the Complex-Coupled Kuralay System Using the Generalized Riccati Equation Mapping Method
(Mahmut Akyiğit, 2024) Kopçasız, Bahadır
This examination analyzes the integrable dynamics of induced curves by utilizing the complex-coupled Kuralay system (CCKS). The significance of the coupled complex Kuralay equation lies in its role as an essential model that contributes to the understanding of intricate physical and mathematical concepts, making it a valuable tool in scientific research and applications. The soliton solutions originating from the Kuralay equations are believed to encapsulate cutting-edge research in various essential domains such as optical fibers, nonlinear optics, and ferromagnetic materials. Analytical procedures are operated to derive traveling wave solutions for this model, given that the Cauchy problem cannot be resolved using the inverse scattering transform. This study uses the generalized Riccati equation mapping (GREM) method to search for analytical solutions. This method observes single and combined wave solutions in the shock, complex solitary shock, shock singular, and periodic singular forms. Rational solutions also emerged during the derivation. In addition to the analytical results, numerical simulations of the solutions are presented to enhance comprehension of the dynamic features of the solutions generated. The study’s conclusions could provide insightful information about how to solve other nonlinear partial differential equations (NLPDEs). The soliton solutions found in this work provide valuable information on the complex nonlinear problem under investigation. These results provide a foundation for further investigation, making the solutions helpful, manageable, and trustworthy for the future development of intricate nonlinear issues. This study’s methodology is reliable, robust, effective, and applicable to various NLPDEs. The Maple software application is used to verify the correctness of all obtained solutions.
Menülerinde vegan ürünlere yer veren yiyecek içecek işletmelerinin sürdürülebilirlik açısından incelenmesi: İstanbul’daki mutfak şefleri üzerine bir araştırma
(Turizm Rekreasyon ve Gastronomi Araştırmaları Derneği (TURGADER), 2024) Aytaç, Gülşah; Kızıldemir, Özgür
Günümüzde artış gösteren vegan/vejetaryen beslenme çoğunlukla sağlık, etik ve sürdürülebilirlik gibi farklı nedenlerden dolayı insanlar tarafından tercih edilmektedir. Bu araştırmada, İstanbul’daki yiyecek ve içecek işletmelerinde vegan ürün kullanımının çevresel sürdürülebilirlik bilinci ve hangi ölçüde ön planda tutulduğu ölçülmek istenmektedir. Nitel araştırma yöntemi uygulandığı çalışma kapsamında veri toplama amacıyla yarı yapılandırılmış mülakat tekniği kullanılmıştır. Elde edilen bulgular nitel analiz programı olan MAXQDA ile analiz edilmiştir. Yapılan araştırma neticesinde menülerinde sadece vegan ürün bulunduran yiyecek içecek işletmelerin vegan ürünlere yer verilmesinin çevresel sürdürülebilirlik kapsamında önemli bulduğunu ve sürdürülebilir uygulamaları önemsediğini belirtirken, sınırlı sayıda vegan ürün bulunduran işletmelerin ise farklı tercih taleplerini karşılama amacını gözettiği tespit edilmiştir. Tüketicilerin ise vegan ürün tercihinde ekolojik sürdürülebilirliği göz önünde bulundurmadığı anlaşılmaktadır.
Çatışma Yönetimi Stratejilerinin Kariyer Değerleri ve Kişilik Tiplerine Göre Farklılığının İrdelenmesi
(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2024) Aksu, Bumin Çağatay
Bu çalışmanın amacı, çatışma yönetimi stratejileri, kişilik tipleri ve kariyer değerleri arasındaki ilişkileri ortaya koymak ve çatışma yönetimi stratejilerinin baskın kariyer değerleri ve baskın kişilik tiplerine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini tespit etmektir. Araştırmanın örneklem grubunu 977 mağaza müdürü oluşturmaktadır ve araştırmada amaçlı örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırmada veri toplama yöntemi olarak anket yöntemi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda ‘’kariyer değerleri ile kişilik tipleri arasında’’ ve ‘’kariyer değerleri ile çatışma yönetimi stratejileri arasında’’ pozitif yönlü orta şiddetli, ‘’kişilik tipleri ile çatışma yönetimi stratejileri arasında’’ pozitif yönlü düşük şiddetli bir ilişki tespit edilmiştir. Ayrıca çatışma yönetimi stratejilerinin baskın kişilik tiplerine ve baskın kariyer değerlerine göre anlamlı bir farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Literatürde değişkenler arası ilişkileri inceleyen çalışmalar olmakla birlikte çatışma yönetimi stratejilerinin baskın kişilik tipleri ve kariyer değerlerine göre nasıl farklılaştığı ele alınmamıştır. Hangi kişilik tiplerine ve kariyer değerlerine sahip bireylerin çatışma anında hangi stratejileri kullanacağını bilmek örgütlerde çatışmaların doğru bir şekilde yönetilebilmesi açısından stratejik önem taşımaktadır. Bu açıdan araştırmanın literatüre katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
A Novel Approach for Detection of Cyber Attacks in MQTT-Based IIoT Systems Using Machine Learning Techniques
(Çanakkale Onsekiz Mart University, 2024) Gönen, Serkan
The Internet of Things (IoT) and the Industrial Internet of Things (IIoT) have grown significantly in the last decade, underlining the increasing need for effective, secure, and reliable data communication protocols. The widely accepted Message Queuing Telemetry Transport (MQTT) protocol, with its structure that meets the needs of welding-oriented devices in IoT and IIoT applications, is a prime example. However, its user-friendly simplicity also makes it susceptible to threats such as Dispersed Services Rejection (DDOS), Brete-Force, and incorrectly shaped package attacks. This article introduces a robust and reliable framework for preventing and defending against such attacks in MQTT-based IIoT systems based on the theory of merging attacks. The expert system incorporates the Adaboost model and can detect anomalies by processing network traffic in a closed setting and identifying impending threats. With its robust design, the system was subjected to various attack scenarios during testing, and it consistently detected interventions with an average accuracy of 92.7%, demonstrating its potential for use in intervention detection systems. The research findings not only contribute to the theoretical and practical concerns about the effective protection of IIoT systems but also offer hope for the future of cybersecurity in these systems.
Validation and reliability study of the Turkish version of the health services access scale
(Halk Sağlığı Uzmanları Derneği, 2024) Filiz, Mustafa; Erdal, Nurgül; Budak, Olkan
Objective: The aim of this study is to establish the Turkish validity and reliability of the Healthcare Access Scale and to determine whether perceptions of healthcare access vary according to demographic variables. Methods: Data for the research were collected through surveys of 468 participants across Türkiye. Exploratory factor analysis and confirmatory factor analysis were conducted in the process of adapting the Healthcare Access Scale. In addition, t-tests and ANOVA tests were used to determine variations in access to healthcare according to demographic variables. The factors obtained from the exploratory factor analysis were confirmed by confirmatory factor analysis. The fit index values of the five-dimension health care access scale were found to be in the good fit range. Results: As a result of the exploratory factor analysis, a five-dimensional structure was obtained, explaining 69.625% of the total variance. In the confirmatory factor analysis, the model’s fit indices (CMIN/DF = 2.148, RMR = 0.049, GFI = 0.949, IFI = 0.969, TLI = 0.961, CFI = 0.969, NFI = 0.944, AGFI = 0.926, RMSEA = 0.050) were found to be satisfactory. Reliability analysis indicated a Cronbach’s alpha coefficient of 0.919 for the entire scale, with coefficients for the subdimensions ranging from 0.740 to 0.874. Conclusion: This study makes a significant contribution to the literature by testing the appropriateness, validity and reliability of the Healthcare Access Scale.
Geçmişin İzini Sürmek: Nişantaşı Teneke Mahallesi’nden Kalanları Sosyo-Mekânsal Ayrışma Bağlamında İncelemek
(Cetus Yayınevi, 2024) Karadaban Özen, Merve
Sosyo-mekânsal ayrışma olgusu sınıfsal, etnik, sosyal ve kültürel pek çok unsuru bünyesinde taşımaktadır. Bu unsurlar mekânda zamanla değişip dönüşürken çoğunlukla kentsel eşitsizliğin çok katmanlı yapısı ile yeniden üretilmektedir. Bu bağlamda sosyo-mekânsal ayrışmanın yeniden üretim süreci ve aşıl(ama)ması konusu kent çalışmalarının önemli bir kısmını kapsamaktadır. Bu çalışmada ise ayrışmanın toplumsal yeniden üretiminin “sosyo-mekânsal inziva” içeriği üzerinden incelenmesi yapılmıştır. Benzer fiziksel koşullarda yaşayan toplulukların içe dönük ve dışa açık olma durumlarını inceleyen karşılaştırmalı bir çalışma yapılmıştır. Araştırma, geçmişte Nişantaşı Teneke Araştırma, günümüzde orta sınıf bir yerleşim yeri olarak varlık gösteren, geçmişte ise bir gecekondu mahallesi olarak ortaya çıkmış olan –geçmişteki ismi ile- Nişantaşı Teneke Mahallesi’nin sahip olduğu son kalan gecekondu yerleşimlerini içeren iki noktasını incelemiştir. Günümüzde İstanbul’un Şişli ilçesinin Meşrutiyet ve Teşvikiye Mahallesi sınırlarına dâhil olan, bu iki gecekondu yerleşimi ile ilgili gerçekleştirilen çalışmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Çalışmanın başlangıcında, her iki alanın tarihsel olarak bağlı olduğu Nişantaşı Teneke Mahallesi’nin sosyo-mekânsal ayrışmasının mevcut literatür ve haritalar üzerinden morfolojik dökümü sağlanarak mekânsal analizi yapılmıştır. Analizde, sosyo-mekânsal ayrışmanın içinde yer aldığı ilişkiler, bu ilişkilerin tarihsel biçimlenişi ve oluş-işleyiş koşulları “mekânsallık” odağında ele alınmıştır. İkinci kısımda ise mahallenin günümüzdeki durumu üzerinden, seçilmiş iki alan arasında “sosyo-mekânsal ayrışma” bağlamında bir karşılaştırma yapılmıştır. Bu karşılaştırma (i) yerleşim alanlarının ve yapıların fiziksel durumu, (ii) gecekondu sakinlerinin çevre ile ilişkisi, (iii) gecekondu sakinlerinin sosyo-kültürel ve ekonomik durumu, (iv) yapıların mülkiyet durumu başlıkları altında yapılmıştır. Sonuç olarak, gecekondu yerleşimlerindeki çevre ile kurulan ilişkilerin sosyo-mekânsal inziva temelinde sosyo-mekânsal ayrışma bağlantısının yeniden üretimi ve aşıl(ama) masının koşulları açıklanmaya çalışılmıştır. Bağlantıların dökümünde, alanların kendi özgünlükleri temel alınarak “alt kesimlerdeki toplumsal parçalanma”ya dair açılım sağlayarak somut mekânsal bir bağlamda tartışılabilmesine imkân tanımaktadır.
Alkol ve Madde Kullanım Bozukluğu Olan Bireylerin Bağlanma Temsilleri ve Kişilik Özelliklerinin Resim Çizme Yöntemi ile İncelenmesi: Projektif Araştırma
(Erkan Mor, 2025) Gül, Kübra; Demir, Volkan
Amaç: Bu araştırmada, alkol ve madde kullanım bozukluğu olan bireylerin bağlanma temsilleri ve kişilik özelliklerini resim çizme yöntemi kullanılarak incelenmesi amaçlanmaktadır. Yöntem: Araştırmanın çalışma grubu 128 kişiden oluşmaktadır. Alkol ve madde kullanım bozukluğu olan katılımcılar, yatarak ve ayakta tedavi gören 18-65 yaş aralığındaki 63 erkek katılımcıdan oluşmaktadır. Araştırmanın kontrol grubunu ise alkol ve madde kullanım bozukluğu olmayan 18-65 yaş aralığındaki kadın ve erkeklerden oluşan 65 katılımcı oluşturmaktadır. Verilerin toplanması için Kuş Yuvası Çiz Testi, Bir Kaktüs Çiz Testi ve demografik bilgi formu kullanılmıştır. Bulgular: Alkol ve madde kullanım bozukluğu olan bireyler, kontrol grubuna kıyasla daha güvensiz bağlanma temsilleri sergilemiştir. Ayrıca, daha düşük özgüven ve daha fazla dürtüsellik göstermişlerdir. Buna karşılık, kontrol grubu daha yüksek dışadönüklük, neşelilik ve iyimserlik seviyeleri sergilemiştir. Sonuç: Yapılan bu uygulama ile alkol ve madde kullanım bozukluğu olan bireylerin yaptıkları resimler aracılığıyla onların bağlanma temsilleri, kişilik özellikleri, içsel durumları ve saldırganlık eğilimleri hakkında önemli bilgilere ulaşılabileceği sonucuna varılmıştır.
Uluslararası Göçlerin Konut Fiyatları Üzerindeki Etkisi: Türkiye’nin Seçilmiş Bölgelerinden Ampirik Kanıtlar
(Uşak Üniversitesi, 2025) Çelik, Onur
Son yıllarda yaşanan göç hareketlerindeki büyük artış, göçün etkilerinin daha fazla hissedilmesine neden olmuştur. Türkiye ekonomisi, göçün yoğunluğu nedeniyle mevcut göç hareketlerinden etkilenen ekonomilerden biridir. Bu doğrultuda, belirtilen etkilerin olumsuz yönlerini önlemek için göç sonrası dönemlerin araştırılması kritik öneme sahiptir. Aktarılan önem doğrultusunda, bu çalışmada, uluslararası göçlerin konut fiyatları üzerindeki etkisi Türkiye’nin en çok göç alan 6 ekonomik bölgesi için araştırılmıştır. Panel veri analizinden edilen bulgulara göre uluslararası göçler konut fiyatlarını düşürmektedir. Konut faiz oranının da konut fiyatlarını azalttığı görülürken; üretici fiyat endeksi ve Kovid-19 salgınının konut fiyatlarını artırdığı tespit edilmiştir. Elde edilen bilgiler doğrultusunda, konut fiyatlarındaki artışın uluslararası göçlerden değil; ekonomik faktörlerden kaynaklandığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu sebeple konut sektöründe fiyat istikrarı için hassasiyetle ayarlanmış faiz ve para politikası önerilmektedir. Ayrıca üretici fiyatlarını artıran faktörlerin etkisini azaltmak için dönemsel ayarlamalar ve şoklara karşı ihtiyatlı ekonomi politikaları gerekmektedir.
Tamamlayıcı fonksiyonlar yöntemi ile yanal yüklü kazıkların statik analizi
(Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, 2025) Noori, Ahmad Reshad; Alhachami, Zahraa Razzaq Kareem; Demirtaş, Bilge Sultan; Khatrush, Suleiman Ali Suleiman Mohamed
Bu çalışmada, yanal yüklü kazıkların statik analizi için Tamamlayıcı Fonksiyonlar Yöntemi (TFY) uygulanmıştır. Olayı idare eden kanonik denklemler, ince çubuk teorisine göre elde edilerek TFY ile başlangıç değer problemine indirgenmiştir. Kazığın malzemesi izotropik homojen ve kesit geometrik özellikleri ise üniform olarak kabul edilmiştir. Zemin davranışını temsil eden yay modeli lineer ve nonlineer olarak ele alınmıştır. Ele alınan kazık problemler serbest uçlu ve sabit uçlu olarak çözülerek sınır koşullarının deplasmanlar ve iç kuvvetler üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Yanal yatak katsayısı değerlerinin ve yatak katsayısı sabitinin kumlu zeminler için alacağı değerlerinin yanal yüklü kazıkların eğilme davranışı üzerindeki etkisi parametrik olarak sunulmuştur. Elde edilen sonuçlar daha önce yapılan araştırmaların sonuçları ile karşılaştırılmıştır ve uyum içinde olduğu görülmüştür.
Türk Hava Yolları’nın Sosyal Medyada Paylaştığı İkna Edici Mesajların Marka Tercihi ve Tüketicilerin Davranışsal Niyeti Üzerindeki Etkisinde Marka Popülerliğinin ve Marka Liderliğinin Düzenleyici Rolü
(Iğdır Üniversitesi, 2025) Alizade, Parisa; Begtimur, Mehmet Emin
Sosyal medyada yapılan pazarlama faaliyetleri markaların müşterileri ile iletişimde olmalarına, daha mutlu zamanlarda buluşmalarına ve paylaşımlarda bulunmalarına katkı sağlamaktadır. Bu doğrultuda, çalışmanın amacı, Türk Hava Yolları’nın sosyal medyada paylaştığı ikna edici mesajların tüketicilerin davranışsal niyeti ve marka tercihi üzerindeki etkisinde marka popülerliğinin ve marka liderliğinin düzenleyici rolünü ortaya koymaktır. Bu amaçla Türk Hava Yolları’nın sosyal medyada paylaştığı ikna edici mesajların marka tercihi üzerindeki etkisini ve marka tercihinin tüketicilerin davranışsal niyeti üzerindeki etkisini incelemek amacıyla geniş çaplı literatür araştırması yapıldıktan sonra araştırmanın amacına uygun hipotezler geliştirilmiş ve araştırma modeli tasarlanmıştır. Geliştirilen hipotezler Türkiye’de yaşamakta olan ve Türk Hava Yolları’nın sosyal medya içeriklerini tüketen katılımcılar arasından 453 kişi üzerinde uygulanan anketlerle test edilmiştir. Hipotezleri test etmek için regresyon analizi ve korelasyon analizi yapılmıştır. Verilerin analizinde SPSS24 programı ve kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre, Türk Hava Yolları’nın sosyal medyada paylaştığı ikna edici mesajların tüketicilerin marka tercihi üzerindeki etkisinin ve marka tercihinin tüketicilerin davranışsal niyeti üzerindeki etkisinin olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca, Türk Hava Yolları’nın sosyal medyada paylaştığı ikna edici mesajların marka tercihi üzerindeki etkisinde ve marka tercihinin tüketicilerin davranışsal niyeti üzerindeki etkisinde marka popülerliğinin ve marka liderliğinin düzenleyici role sahip olduğu saptanmıştır.
Jean Baudrillard’ın Simülasyon Evreninin Film Simülakrları: David Fincher Sinemasından Üç Örnek
(Gaziantep Üniversitesi, 2025) Doğan, Emre; Altınkaya, Murtaza Talha
Jean Baudrillard yaratıcısı olduğu simülasyon kuramında İkinci Dünya Savaşı sonrası Batı dünyasının simülasyon evreni ismi verilen yeni bir toplumsal düzene geçiş yaptığını, bu evrende gerçeğin öldüğünü ve yerine ona çok benzeyen simülakrların geçtiğini iddia etmiştir. Politikadan bilime, gündelik yaşam pratiklerinden medyaya pek çok mecrada eleştiri ve çözümleme yapan Baudrillard’ın metinleri içinde en çok değindiği konulardan biri de kendi ifadesiyle kusursuz cinayete kurban giden sanattır. Başta modern sanat olmak üzere sanat ve sanat dünyası temelinde gerçekleştirdiği eleştirilerinde sinemaya da yer veren Baudrillard, sinematografik illüzyonun kusursuzlaştırma yoluyla kaybedildiğini ve sinema filmlerinin adına film simülakrları denilebilecek bir tür sinema simülasyonuna dönüştürüldüğünü söylemiştir. Bu makalenin amacı, Amerikalı yönetmen David Fincher’ın Zodiac (2007), Sosyal Ağ (The Social Network, 2010) ve Ejderha Dövmeli Kız (The Girl with the Dragon Tattoo, 2011) filmlerini, Baudrillard felsefesinin sinemasal ve sinematografik bir çıktısı olarak düşünülebilecek film simülakrları kavramı üzerinden çözümlemek ve bu filmler üzerinden Fincher sinemasının Baudrillardcı bir eleştirisini yapmaktır. Çalışma deskriptif yöntemle kaleme alınmış, örneklemi oluşturan filmlerde ise film eleştirisi yaklaşımlarından mizansen eleştirisi kullanılmıştır. Çalışmada elde edilen sonuç, Fincher filmlerinin mizansen unsurları nedeniyle Baudrillard’ın simülasyon kuramı çerçevesinde ifade ettiği sinema eleştirilerinin bir çıktısı olan film simülakrları kavramının somut örnekleri olduğudur.
2023 Kahramanmaraş Depremi Sonrası Dask Sigorta Poliçe Sayısı Değişimi ve Sigortalılık Penetrasyonu Üzerine Bir Çalışma
(Doğuş Üniversitesi, 2025) Özcan, Hakan; Aydoğan, Semih
2023 mart ayında yaşanan ve asrın felaketi olarak adlandırılan “Kahramanmaraş Depreminde” 60 binden fazla kişi hayatını kaybetmiş, 100 milyar USD üzerinde bir maddi kayıp meydana gelmiştir. Bu depremden yaklaşık 25 yıl önce olan Kocaeli depreminde ise yine 40 binden fazla kişi hayatını kaybetmiştir. Toplumun sigortalılık oranı ile sigorta bilinirliği arasında doğru bir orantı bulunmaktadır. Bu bilinirlik artışında yaşanmış olayların büyük bir etkisinin olduğu bilinmektedir. Ülkede yaşanan doğal afetler sigorta ihtiyacını ön plana çıkarmakta ve sigortalılık penetrasyonunda bir artışa neden olabilmektedir. 2020 yaşanan COVID -19’un sağlık poliçelerine olan ilgiyi artırmasını buna bir örnek olarak gösterebiliriz. Çalışmada bu afetten etkilenmeyen ve deprem bölgesi dışarısında kalan 10 büyükşehir belediyesinin olduğu illerdeki DASK poliçe penetrasyonunda; deprem sonrasında deprem öncesine göre yaşanan değişimin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Çalışma ile depremden etkilenmeyen 10 büyükşehir belediyesinin olduğu illerdeki DASK poliçe penetrasyonunda anlamlı bir farklılık olup olmadığının incelenmesi hedeflenmiştir. Kullanılacak analiz yöntemine karar vermek için normallik testi uygulanmış ve gözlem sayısı 30’dan daha az olduğu için Kolmogorov Smirnov testi sonuçlarına yer verilmiş ve verilerin normal dağılım özelliği gösterdiği için bağımsız t testi kullanılmıştır. Depremden etkilenmeyen 10 büyükşehirde DASK poliçe penetrasyonunda ve poliçe sayısında anlamlı bir ilişki bulunmuştur.
Bilinçli Farkındalık Temelli Sanat Terapisi Programının Mental İyi Oluş ve Öz-Şefkate Etkisi: Psikoloji Öğrencileri İle Bir Pilot Çalışma
(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2025) Demir, Volkan
Bu araştırmanın amacı Bilinçli Farkındalık Temelli Sanat Terapisi Programı’nın lisans öğrenimine devam eden psikoloji bölümü öğrencilerinin mental iyi oluş ve öz-şefkat düzeyleri üzerindeki etkililiğini sınamaktır. Araştırmada deney grubu ve kontrol grubu olmak üzere iki ayrı grup oluşturulmuştur. Deney grubunda 10, kontrol grubunda ise 11 öğrenci yer almıştır. Deney grubunda bulunan öğrencilere Bilinçli Farkındalık Temelli Sanat Terapisi Programı uygulanmıştır. Kontrol grubu ise herhangi bir işleme tabi tutulmamıştır. İstatiksel analizler, uygulanan Bilinçli Farkındalık Temelli Sanat Terapisi Programı’nın, öğrencilerin mental iyi oluş ve öz şefkat düzeylerini yükseltmede olumlu bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Kontrol grubunda yer alan öğrencilerin ölçümlerinde ise anlamlı bir değişim görülmemiştir. Deney grubu ile kontrol grubundaki öğrencilerin mental iyi oluş son-test düzeyleri arasında anlamlı bir farkın olduğu, öz duyarlık son-test puanları açısından ise anlamlı bir farkın olmadığı gözlemlenmiştir.
Investigation of Heart Rate Variability of 14-18 Aged Swimmers: Loading and Recovery in Different Swimming Styles in Short Distance (50 M)
(Ondokuz Mayıs Üniversitesi Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi, 2025) İnan, Mehmet; Arabacı, Ramiz; Soyal, Mehmet; Arabacı, Mert
The present study aimed to compare the effects of different swimming styles (freestyle, backstroke, breaststroke, butterfly) on heart rate variability (HRV) before, during and after 50m sprint performance. In the literature, some studies directly compare the differences in recovery time depending on swimming distance. However, to our knowledge, no study investigates the differences in recovery time according to swimming style; this study aims to fill this gap. Swimmers participated in the study as volunteers (mean age 15.4±1.2 years; height 175.3±6.8 cm; weight 64.9±7.6 kg). The study was implemented with a randomized crossover design and each participant completed the HRV measurements by swimming 50 m at maximum speed in four different swimming styles. Time-domain (RR-SDNN-RMSSD) and frequency-domain (VLF-LF-HF) data of HRV were collected before (Pre-test), during (Test), and immediately after (Post-test) the 50m swim with the Polar V800 device. The data were analyzed by two-way ANOVA test (3-time x 4-intervention). From the time domain data of the participants, the interaction of time and style RR (Fs*t=2.670, =0.08), SDNN (Fs*t=2.251, =0.07) was found to have a statistically significant difference, but RMSSD (Fs*t=0.746, =0.01) was found to have no statistically significant difference. From the frequency domain data, time and style interaction of VLF (Fs*t=2.590, =0.08), LF (Fs*t=4.271, =0.13), HF (Fs*t3.156, =0.10) were found to have statistically significant differences. The differences in the results vary depending on the technical requirements of the swimming styles and their demands on the energy systems. The fact that each style utilizes different muscle groups and metabolic pathways to different degrees is one of the main reasons for these variations in recovery. In short-distance (50m) swimming performance in freestyle, backstroke, breaststroke, and butterfly swimming styles, the HRV before, during, and after swimming at maximum speed may have different effects on time and frequency domain parameters. In conclusion, the swimming style’s technical challenges and predominant energy systems should be considered during training planning, ensuring an appropriate balance of loading and rest that accounts for recovery time and the physiological demands of each style.

Güncel Gönderiler