21. yüzyılda Bölgesel Güvenlik Kompleksi Teorisi kapsamında Türkiye'nin İsrail'e yönelik dış politikası

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2024

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

İstanbul Gelişim Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

1948 yılında İsrail'in bir devlet olarak kurulması, Levant alt kompleksi ve bölgenin genelinde günümüze kadar süregelen çeşitli dini, etnik ve siyasi çatışmalara neden olmuştur. Ortadoğu bölgesindeki güvenlik mimarisinin şekillenmesinde önemli bir aktör olan Türkiye'nin İsrail'e yönelik dış politikası, iki ülkenin etki ve güvenlik alanlarının çakışmasından dolayı bölgesel ve küresel düzeyde bazı sorunlar yaşamalarına ve ilişkilerinde ciddi kırılmalar meydana gelmesine neden olmuştur. Ortadoğu bölgesel güvenlik kompleksine komşu Türkiye ile kompleksin bir üyesi olan İsrail’in birbirleriyle yaşamış oldukları siyasi anlaşmazlıklar da bölgenin kaderini çoğu kez olumsuz yönde etkilemiştir. 2002 yılında tek başına iktidara gelen Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından ortaya konan yeni Türk dış politikası BGKT tarafından Türkiye’ye atfedilen yalıtıcı rolüne meydan okuyan bir dizi ilkeye dayandırılmıştır. Bu bağlamda, Türkiye-İsrail ilişkilerinin konu edinildiği bu çalışmanın amacı, 21. yüzyılda Türkiye'nin İsrail'e yönelik dış politikasını, iki devlet arası ilişkilerdeki süreklilik ve kopuşları, genelde inşacı yaklaşımın, özelde Kopenhag Okulu'nun geliştirdiği Bölgesel Güvenlik Kompleksi Teorisi çerçevesinde anlamak ve açıklamaktır. Bu teori kapsamında, 21. yüzyılda Türkiye’nin İsrail’e yönelik dış politikasındaki değişimler; güvenlikleştirme/güvenlik-dışılaştırma söylemleri ve sektörel güvenlik yaklaşımı çerçevesinde, Türk-İsrail ilişkilerinin tarihsel arka planı da dikkate alınarak, bölgesel ve küresel gelişmeler ışığında analiz edilmiştir.

The establishment of Israel as a state in 1948 has led to various religious, ethnic, and political conflicts that persist in the Levant sub-complex and the broader region to this day. Türkiye, a significant actor in shaping the security architecture of the Middle East, has experienced regional and global challenges and significant ruptures in its relations with Israel due to overlapping spheres of influence and security concerns. The political disagreements between Türkiye, a neighboring state to the Middle Eastern regional security complex, and Israel, a member of this complex, have often adversely affected the region's fate. The new Turkish foreign policy introduced by the Justice and Development Party, which came to power alone in 2002, was based on a series of principles that challenge the isolating role attributed to Türkiye by the Regional Security Complex Theory. In this context, the aim of this study, which focuses on Turkey-Israel relations, is to understand and explain Turkey's foreign policy towards Israel in the 21st century, as well as the continuities and ruptures in the relations between the two states, within the framework of the constructivist approach in general and the Regional Security Complex Theory developed by the Copenhagen School in particular. Within the scope of this theory, the changes in Turkey's foreign policy towards Israel in the 21st century have been analyzed in light of regional and global developments, considering the historical background of Turkish-Israeli relations, within the framework of securitization/desecuritization discourses and the sectoral security approach.

Açıklama

Danışman: PROF. DR. YAVUZ ÇİLLİLER Yer Bilgisi: İstanbul Gelişim Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı Konu:Uluslararası İlişkiler = International Relations

Anahtar Kelimeler

Türk-İsrail İlişkileri, Türk Dış Politikası, BGKT, Turkish-Israeli Relations, Turkish Foreign Policy, Regional Security Complex Theory

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye