Bağlanma stilleri ve sosyal kaygı arasındaki ilişkinin incelenmesi

dc.contributor.authorÖzkul, Elifnaz
dc.date.accessioned2025-12-03T07:33:31Z
dc.date.issued2025
dc.departmentLisansüstü Eğitim Enstitüsü
dc.descriptionDanışman: DR. ÖĞR. ÜYESİ GÜLŞEN FİLAZOĞLU ÇOKLUK Yer Bilgisi: İstanbul Gelişim Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Psikoloji Ana Bilim Dalı / Klinik Psikoloji Bilim Dalı Konu: Psikoloji = Psychology Dizin: Bağlanma stilleri = Attachment styles ; Sosyal kaygı = Social anxiety
dc.description.abstractBu araştırmanın amacı, bağlanma stilleri ile sosyal kaygı arasındaki ilişkiyi incelemektir. Bağlanma teorisi, bireylerin erken yaşlarda geliştirdikleri güvenli, kaçıngan ve kaygılı/kararsız bağlanma stillerinin, sosyal ilişkiler ve kişisel gelişim üzerindeki uzun dönemli etkilerini açıklamaktadır. Sosyal kaygı ise, sosyal ortamlarda olumsuz değerlendirilme korkusu ve buna bağlı olarak ortaya çıkan yoğun kaygı durumları olarak tanımlanır. Bu tezde, bağlanma stillerinin sosyal kaygı ile ilişkisi incelenmektedir. Araştırmaya 18-74 yaş arasındaki 369 kadın 134 erkek toplamda 503 kişi katılmıştır. Betimsel araştırma yöntemi olan ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmada veri toplama araçları olarak, Kişisel Bilgi Formu, Üç Boyutlu Bağlanma Stilleri Ölçeği ve Liebowitz Sosyal Kaygı Ölçeği kullanılmıştır. Kişisel Bilgi Formunda, yaş, cinsiyet, ailenin ekonomik durumu, ebeveynlerin medeni durumu, kardeş sayısı, katılımcının doğum sırası, anne-babanın tutumu ve annenin çalışma durumu sorulmaktadır. Elde edilen veriler SPSS (Statistical Package Social Sciences) istatistik programı kullanılarak analiz edilmiştir. Analizlerde bağımsız örneklem t testi, ANOVA analizi, tukey HSD testi, pearson korelasyon analizi ve regresyon analizi kullanılmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre güvenli bağlanma ile sosyal düşük ve orta ekonomik gelir düzeyine sahip bireylerin kaygılı/kararsız bağlanma seviyeleri, yüksek ekonomik gelir düzeyine sahip bireylerden daha yüksektir. Orta gelir düzeyindeki bireylerin, yüksek gelir düzeyindeki bireylere kıyasla sosyal kaygı puanları ve kaygı alt boyutu puanları daha yüksektir. Ayrıca, ilk ve beşinci çocuklar arasında kaygı alt boyutu seviyeleri anlamlı bir şekilde farklı bulunmuş, 1. çocuk olanların kaygı seviyesi daha yüksek olmuştur. Aile tutumları açısından, ilgisiz anne tutumuna sahip bireylerin güvenli bağlanma düzeyleri, ilgili anne tutumuna sahip bireylerden daha düşüktür. Bazen ilgili bazen ilgisiz anne tutumuna sahip bireyler ise kaygılı-kararsız bağlanma düzeyinde daha yüksek puanlar almışlardır. Benzer şekilde, ilgisiz baba tutumuna sahip bireylerin kaygılı/kararsız bağlanma puanları, ilgili baba tutumuna sahip bireylerden daha fazladır. Bağlanma stilleri ile sosyal kaygı arasında yapılan korelasyon analizine göre, güvenli bağlanma ile sosyal kaygı arasında zayıf düzeyde negatif bir ilişki, kaçıngan bağlanma ile sosyal kaygı arasında ise zayıf düzeyde pozitif bir ilişki bulunmuştur. Kaygılı/kararsız bağlanma ile sosyal kaygı ii arasında ise orta düzeyde pozitif yönlü bir korelasyon tespit edilmiştir. Ayrıca, kaygı ve kaçınma alt boyutları ile kaygılı/kararsız bağlanma arasında pozitif yönlü korelasyonlar gözlemlenmiştir. Güvenli bağlanmanın sosyal kaygı ya azaltıcı etkiye sahip olduğu, kaygılı kararsız bağlanmanın ise sosyal kaygı düzeyini artırıcı etkiye sahip olduğu belirlenmiştir.
dc.description.abstractThe purpose of this study is to examine the relationship between attachment styles and social anxiety. Attachment theory explains the long-term effects of secure, avoidant, and anxious/ambivalent attachment styles, developed in early childhood, on social relationships and personal development. Social anxiety is defined as the intense feelings of anxiety that arise from the fear of negative evaluation in social situations. This thesis investigates the relationship between attachment styles and social anxiety. The study involved 369 women and 134 men, totaling 503 participants aged between 18 and 74. The descriptive research method, specifically the relational screening model, was used. The data collection tools included a Personal Information Information Form, the Three-Dimensional Attachment Styles Scale, and the Liebowitz Social Anxiety Scale. Personal Information Form asks about age, gender, family economic status, parents' marital status, number of siblings, the participant's sibling, the attitude of the parents, and the mother's employment status. The obtained data were analyzed using the SPSS (Statistical Package for Social Sciences) program. The analysis used independent samples t-test, ANOVA analysis, Tukey HSD test, correlation analysis and regression analysis. According to the results of the study, the following conclusions were drawn: individuals with low and medium economic income levels have higher anxious/ambivalent attachment levels than those with high economic income levels. Participants with medium economic income levels report higher social anxiety scores and anxiety subscale scores compared to those with high income levels. A significant difference was found between the anxiety subscale levels of first-born and fifth-born children, with first-born children having higher anxiety levels. In terms of parental attitudes, individuals with uninvolved maternal attitudes have lower secure attachment levels than those with involved maternal attitudes. Those with mixed involved/uninvolved maternal attitudes had higher anxious-ambivalent attachment levels compared to those with involved maternal attitudes. Similarly, individuals with uninvolved paternal attitudes have higher anxious/ambivalent attachment scores than those with involved paternal attitudes. Correlation analysis between attachment styles and social anxiety revealed a weak negative relationship between secure attachment and social anxiety, and a weak positive relationship between avoidant attachment and social anxiety. A moderate positive correlation was iv found between anxious/ambivalent attachment and social anxiety. Additionally, positive correlations were observed between the anxiety and avoidance subscales and anxious/ambivalent attachment. It has been determined that secure attachment has a reducing effect on social anxiety, while anxious ambivalent attachment has an increasing effect on social anxiety.
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11363/10742
dc.language.isotr
dc.publisherİstanbul Gelişim Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
dc.relation.publicationcategoryTez
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.subjectBağlanma Stilleri
dc.subjectSosyal Kaygı
dc.subjectGüvenli Bağlanma
dc.subjectKaçıngan Bağlannma
dc.subjectKaygılı/Kararsız Bağlanma
dc.subjectAttachment Styles
dc.subjectSocial Anxiety
dc.subjectSecure Attachment
dc.subjectAvoidant Attachment
dc.subjectAnxious/Ambivalent Attachment
dc.titleBağlanma stilleri ve sosyal kaygı arasındaki ilişkinin incelenmesi
dc.title.alternativeExamination of the relationship between attachment styles and social anxiety
dc.typeMaster Thesis

Dosyalar

Orijinal paket

Listeleniyor 1 - 1 / 1
Yükleniyor...
Küçük Resim
İsim:
954144.pdf
Boyut:
1.31 MB
Biçim:
Adobe Portable Document Format

Lisans paketi

Listeleniyor 1 - 1 / 1
Yükleniyor...
Küçük Resim
İsim:
license.txt
Boyut:
1.17 KB
Biçim:
Item-specific license agreed upon to submission
Açıklama: