Okul öncesi dönemdeki çocukların anksiyete düzeyleri ile annelerin bağlanma stilleri arasındaki ilişki
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Bebekler ve çocuklar biyolojik olarak başkalarıyla kişilerarası bağlar kurmaya ve dünyayı güvenli bir şekilde keşfedebilecekleri güvenli bir üssün konforunu elde etmek için onlara bakım veren kişilere, ebeveynlerine yakınlık aramaya yatkındırlar. Bu noktada, aile, çocuğu çevresine bağlayan ilk temas noktasıdır. Aile ortamında çocuk dünyaya karşı ilk tutumları kazanmakta, zihinsel ve fiziksel olarak gelişmekte, nasıl iletişim kuracağını öğrenmekte, temel normları kazanmakta ve sonunda kendi tutum, ahlak ve davranışlarını oluşturmaktadır. Anneler bu noktada kritik bir role sahip olmaktadırlar. Çocukların annelerine olan bağlarının yanı sıra annelerinin de onlara dair olan bağlanma duygusu son derece büyük bir önem arz etmektedir. Bu nedenle, literatürde, annenin bağlanma duygusu da en az çocukların annelerine ve genel olarak aileleri ile birlikte çevrelerine olan bağlanma hissiyatı kadar dikkatli bir şekilde incelenmektedir. Çocukların bağlanma konusundaki yaklaşımları son derece büyük bir önem arz etmesine karşın, çocukların bu konudaki kaygı durumlarının ve kaygı düzeylerinin de dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi son derece kritik bir değer taşımaktadır. Bu nedenle anksiyete kavramı ve bunun çocuklardaki yansımalarının incelenmesi önemli olmaktadır. Bu araştırmanın temel amacı, okul öncesi dönemde bulunan çocuklardaki (3-5 yaş aralığındaki çocuklar) kaygı düzeyleri ile annelerinin bağlanma stilleri arasındaki potansiyel ilişkileri incelemektir. Araştırmanın odak noktası, annelerin sahip olduğu hangi tür bağlanma stillerinin çocuklardaki hangi kaygı boyutlarıyla ilişkili olduğunu ve bu ilişkilerin hangi düzeyde olduğunu belirlemektir. Bu bağlamda, çocukların kaygı düzeyini etkileyen faktörlerin annelerin bağlanma stilleri ile nasıl etkileşime girebileceği ve hangi bağlanma stillerinin bu ilişkilerde daha baskın olduğu gibi sorulara yanıt aranmaktadır.
Babies and children are biologically predisposed to form interpersonal bonds with others and to seek closeness to their caregivers, their parents, to gain the comfort of a safe base from which they can safely explore the world. At this point, the family is the first point of contact that connects the child to his environment. In the family environment, the child acquires the first attitudes towards the world, develops mentally and physically, learns how to communicate, acquires basic norms and eventually forms his own attitudes, morals and behaviors. Mothers have a critical role at this point. In addition to children's attachment to their mothers, their mothers' sense of attachment to them is of utmost importance. For this reason, in the literature, the mother's sense of attachment is examined at least as carefully as the children's sense of attachment to their mothers and their families and their environment in general. Although children's approaches to attachment are of great importance, careful evaluation of children's anxiety and anxiety levels on this issue is also extremely critical. For this reason, it is important to examine the concept of anxiety and its reflections on children. The main purpose of this study is to examine the potential relationships between anxiety levels in preschool children (children aged 3-5) and their mothers' attachment styles. The focus of the research is to determine which types of attachment styles mothers have been associated with which anxiety dimensions in children and at what level these relationships are. In this context, answers are sought to questions such as how factors affecting children's anxiety levels may interact with mothers' attachment styles and which attachment styles are more dominant in these relationships.