İstanbul Gelişim Üniversitesi İİSBF SosyoCom: Aylık Etkinlik ve Haber Bülteni (Sayı: 54, Haziran 2025)
Dosyalar
Tarih
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Görünür ama Dokunulmaz: Akışkan Modernte Çağında Adyet Yenden Düşünmek Dijital çağın içinden geçerken, her an bağlantıda kalabilmekten yorgun düşen bir toplumun içindeyiz. Bağlantı kurmanın bu denli kolaylaştığı bir zamanda, garip bir biçimde yalnızlaştık. Sosyal medya akışlarının içinde gözlerimizin önünden geçen yüzlerce insan, çoğu zaman gerçek bir temas yaratmıyor. Gündelik yaşam ekranlara sıkışmışken, karşılıklı bakışmanın, susmanın ya da birlikte susabilmenin yerini bildirim sesleri alıyor. Bu sessizliğin içindeki kalabalık, aslında insanı en çok yalnızlaştıran şey belki de. Sosyal izolasyon, artık sadece fiziksel bir ayrılık değil; zihinsel, duygusal ve hatta varoluşsal bir kopuş halini alıyor. Sosyoloji bu yalnızlığı yeni bir problem olarak görmez; çünkü insanın toplumla olan ilişkisi tarih boyunca değişse de, toplumdan kopuşun sonuçları hep derin olmuştur. Durkheim, İntihar üzerine olan klasik çalışmasında, birey ile toplum arasındaki bağların zayıflamasının, ruhsal çöküntülerle ne kadar yakından ilişkili olduğunu güçlü örneklerle gösterir (Durkheim, 2002, s. 209). Bugün, söz konusu bağlar görünürde çoğalsa da aslında kurulan ilişkilerin niteliği bu çoğalmayı boşa çıkarıyor. Anlamdan yoksun bir ilişkilenme biçimi, bireyde aidiyet hissini değil, yalıtılmışlık duygusunu derinleştiriyor. Durkheim’in anomi kavramı, normların çözülüşüyle bireyin yönsüzleşmesini açıklarken, bugünün dijital bireyi de benzer bir belirsizlik içinde savruluyor.