Voleybolcularda uygulanan pliometrik antrenmanların seçilmiş fiziksel ve fizyolojik parametrelere etkisi

dc.contributor.authorCaba, Uğur
dc.date.accessioned2025-08-05T11:14:56Z
dc.date.available2025-08-05T11:14:56Z
dc.date.issued2024
dc.departmentLisansüstü Eğitim Enstitüsü
dc.descriptionDanışman: DOÇ. DR. AYDIN PEKEL Yer Bilgisi: İstanbul Gelişim Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Antrenörlük Eğitimi Ana Bilim Dalı / Hareket ve Antrenman Bilimleri Bilim Dalı Konu: Spor = Sports
dc.description.abstractBu çalışmanın amacı, voleybolculara 8 hafta boyunca uygulanan pliometrik antrenmanın izokinetik kuvvet, anaerobik güç, dikey sıçrama, çeviklik, sürat ve denge parametreleri üzerine etkisinin değerlendirilmesidir. Araştırma nicel araştırma yaklaşımlarından biri olan tek gruplu ön test-son test zayıf deneysel desen kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırma grubunu, yaş (yıl) ortalamaları 23,80±4,31 ve boy uzunluğu (cm) ortalamaları ise 179,94±6,36 olarak belirlenen Türkiye Kadın Voleybol Liginde mücadele eden 10 kadın voleybolcu oluşturmuştur. Araştırma grubuna ön testler alındıktan sonra rutin antrenmanlarına ek olarak 8 hafta boyunca haftada 2 gün olacak şekilde pliometrik antrenman uygulanmış ve son test ölçümleri yapılmıştır. Araştırmadan elde edilen verilerin değerlendirilmesinde SPSS 24.0 programından yararlanılmıştır. Verilerin normal dağılım göstermesiyle birlikte ön test ve son testte aynı örneklem grubunun test sonuçlarını tespiti için eşleştirilmiş t test (paried simples t) analizi uygulanmıştır. Sonuç olarak, sıçrama performansı parametrelerine baktığımızda ön test ve son test değerleri arasında squat sıçrama, aktif sıçrama, squat sıçrama güç, aktif sıçrama güç ve aktif sıçrama-squat sıçrama farkı güç değerlerinde anlamlı düzeyde gelişmeler olduğu görülmektedir. Diğer bir parametrede motorik özelliklerden birisi olan sürat özelliği incelenmiştir. Süratin 5 m, 10 m ve 15 m şeklinde farklı mesafelerde alınan sonuçlar değerlendirildiğinde istatistiksel olarak anlamlı bir bulanamasa da ön test ve son test değerlerine bakıldığında 5 m süratte 0,02 birim, 10 m süratte 0,04 birim ve 15 m süratte 0,05 birim gelişim gösterdiği tespit edilmiştir. Yapılan araştırmada incelenen bir diğer özellik ise çeviklik olmuştur. Uygulanan antrenmanın sonuçları değerlendirildiğinde istatistiksel olarak anlamlı bir fark görülmektedir. Bu anlamlı gelişmenin sebebi çeviklik özelliğinde hızlanma, yavaşlama, ani yön değiştirme ve ivmelenme döngüsü içerisinde kasın ani direnç üretiminin önemli olduğu bilinmekte olup pliometrik egzersizlerin gücü arttırıcı nitelikte yüksek şiddette yapılıyor olması rol oynamaktadır. Başka bir motorik özellik olan denge de ise tek ayak ve çift ayak yapılan ölçüm sonuçlarında anlamlı bir fark görülememiştir. Bunun sebebi olarak uygulanan antrenman içeriğinde pliometrik egzersizlerin denge özelliğini geliştirici hareket formunda tercih edilmemiş olması olabilmektedir. Buna karşın ön test ve son test verileri arasındaki değişime bakıldığında tüm parametrelerde birim olarak iyileşmeler olduğu gözlemlenmiştir. İstenilen istatistiksel anlamlılık seviyesine ulaşılamamış gibi görünse de uygulanan çalışmaların pozitif yönde katkılar sağladığı söylenebilir. Başka bir parametre olan anaerobik güç performansına bakıldığında bisiklet ergometrisi üzerinde pedal hızı 5 sn. 10 sn. ve 15 sn. ölçümlerinde ortaya çıkan güç değerlerinde, ayrıca anaerobik güç 0-5 sn. w/kg cinsinden alınan sonuçlarda da anlamlı farklılık olduğu görülmektedir. Çalışma yer alan bir diğer parametre ise izokinetik kuvvet ölçümleri olmaktadır. Burada diz ekleminin farklı açılarda fleksiyon ve ekstansiyon eylemini gerçekleştirirken kas dokusunun meydana getirdiği konsanstrik kasılmalarda 60° ve 180° değerlerinde anlamlı fark olduğu tespit edilmektedir. Pliometrik egzersizler yüksek şiddette eksantrik fazdan konsantrik faza geçerek mekanik bir eylemin ortaya çıkarılması esnasında kasın ani kasılmalar sonucu bünyesinde depolamış olduğu enerjinin açığa çıkması ile yüksek direnç üretiminin gerçekleştiği çalışmalar olduğu söylenebilir. Bundan dolayı patlayıcı kuvvet veya güç çıktısının önemli olduğu sportif performans özelliklerinin gelişimi sağlayabilmek adına tercih edilebilecek bir antrenman yöntemi olarak kullanılması önerilebilir. Yapılan çalışmanın sonuçlarına bakıldığında uygulanan pliometrik antrenman programının performans parametreleri üzerinde geliştirici olduğu düşüncesini desteklemektedir.
dc.description.abstractThe aim of this study is to evaluate the effect of plyometric training applied to volleyball players for 8 weeks on isokinetic strength, anaerobic power, vertical jump, agility, speed and balance parameters. The research was conducted using a single-group pretest-posttest weak experimental design, which is one of the quantitative research approaches. The research group consisted of 10 female volleyball players competing in the Turkish Women's Volleyball League, with an average age (year) of 23.80±4.31 and an average height (cm) of 179.94±6.36. After the preliminary tests were taken, plyometric training was applied to the research group, 2 days a week for 8 weeks, in addition to their routine training, and post-test measurements were made. SPSS 24.0 program was used to evaluate the data obtained from the research. With the data showing normal distribution, paired t test (paired simples t) analysis was applied to determine the test results of the same sample group in the pre-test and post-test. As a result, when we look at the jumping performance parameters, it is seen that there are significant improvements in the squat jump, active jump, squat jump power, active jump power and active jump-squat jump difference power values between the pre-test and post-test values. Another parameter, speed, which is one of the motoric characteristics, was examined. When the results obtained at different distances such as 5 m, 10 m and 15 m are evaluated, it is not found to be statistically significant, but when the pre-test and post-test values are examined, it is 0.02 unit at 5 m speed, 0.04 unit at 10 m speed and 0.05 unit at 15 m speed. It was determined that there was unit development. Another feature examined in the research was agility. When the results of the applied training are evaluated, a statistically significant difference is seen. The reason for this significant development is that it is known that the sudden resistance production of the muscle is important in the cycle of acceleration, deceleration, sudden change of direction and acceleration in the agility feature, and the fact that plyometric exercises are performed at high intensity to increase strength plays a role. Regarding balance, which is another motoric feature, no significant difference was observed in the results of single-leg and double-leg measurements. The reason for this may be that plyometric exercises were not preferred in the form of movements that improve the balance feature in the applied training content. On the other hand, when looking at the change between pre-test and post-test data, it was observed that there were unit improvements in all parameters. Although it seems that the desired level of statistical significance has not been reached, it can be said that the applied studies have made positive contributions. Considering another parameter, anaerobic power performance, pedal speed on bicycle ergometry is 5 seconds. 10 sec. and 15 sec. In the power values revealed in the measurements, also anaerobic power 0-5 sec. There is also a significant difference in the results obtained in w/kg. Another parameter included in the study is isokinetic strength measurements. Here, it is determined that there is a significant difference at the values of 60° and 180° in the concentric contractions caused by the muscle tissue while the knee joint performs flexion and extension at different angles. It can be said that plyometric exercises are studies in which high resistance production occurs by releasing the energy stored in the muscle as a result of sudden contractions during a mechanical action by switching from the eccentric phase to the concentric phase at high intensity. Therefore, it can be recommended to be used as a preferred training method in order to develop sports performance characteristics where explosive force or power output is important. Looking at the results of the study, it supports the idea that the applied plyometric training program improves performance parameters.
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11363/10211
dc.language.isotr
dc.publisherİstanbul Gelişim Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
dc.relation.publicationcategoryTez
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.subjectVoleybol
dc.subjectPliometrik Antrenman
dc.subjectAnaerobik kapasite
dc.subjectSürat
dc.subjectVolleyball
dc.subjectPlyometric Training
dc.subjectAnaerobic capacity
dc.subjectSpeed
dc.titleVoleybolcularda uygulanan pliometrik antrenmanların seçilmiş fiziksel ve fizyolojik parametrelere etkisi
dc.title.alternativeThe effect of plyometric training applied to volleyball players on selected physical and physiological parameters
dc.typeDoctoral Thesis

Dosyalar

Orijinal paket
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Yükleniyor...
Küçük Resim
İsim:
938724.pdf
Boyut:
1.48 MB
Biçim:
Adobe Portable Document Format
Lisans paketi
Listeleniyor 1 - 1 / 1
[ N/A ]
İsim:
license.txt
Boyut:
1.17 KB
Biçim:
Item-specific license agreed upon to submission
Açıklama:

Koleksiyon