18-55 yaş arası yetişkinlerde öz-şefkat, olumlu değerlendirilme korkusu ve öz eleştirel ruminasyonun sosyal kaygı düzeyi üzerindeki rolünün incelenmesi

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2024

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

İstanbul Gelişim Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Yetişkin bireylerde sosyal kaygının ortaya çıkmasında ve sürmesinde etkili olan birçok önemli faktör bulunmaktadır. Yüksek sosyal kaygı düzeyi olan birey, sıklıkla bilişsel ön yargıların eşlik ettiği içsel ve dışsal ipuçlarına odaklanarak benliğine yönelik katı, eleştirel ve yanlı değerlendirmelerde bulunmakta ve bu durum, bireyin kaygı düzeyinin artmasına ve ruhsal sürecini olumsuz yönde etkileyen bir kısır döngünün başlangıcına yol açmaktadır. Psikolojik iyi oluşu destekleyen öz-şefkatli bir tutumun sosyal açıdan kaygılı bireyler üzerindeki olumlu etkisi ve koruyucu bir faktör olarak tedavi ve müdahale programlarına dahil edilmesinin önemi birçok araştırma tarafından desteklenen önemli bir bulgudur. Bu kapsamda öz-eleştirel ruminasyon gibi tanı ötesi faktörler ile çalışılmasının önemi ve gerekliliğine dikkat çekilmektedir. Ayrıca olumlu değerlendirilme korkusunun, sosyal kaygının ortaya çıkmasında etkili bir unsur olduğu bilinmektedir. Bu noktadan hareketle hazırlanan çalışmanın amacı; yetişkinlerde öz-şefkat, özeleştirel ruminasyon ve olumlu değerlendirilme korkusunun sosyal kaygı ile ilişkilerinin incelenmesidir. Bu doğrultuda İstanbul ve İzmir’de ikamet eden 18-55 yaş arası 399 yetişkin bireye anket uygulanmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak Sosyodemografik Bilgi Formu, Öz-Duyarlılık Ölçeği, Sosyal Kaygı Ölçeği, ÖzEleştirel Ruminasyon Ölçeği, Olumlu Değerlendirilme Korkusu Ölçeği kullanılmıştır. Sosyal kaygı ile öz-şefkat, öz-eleştirel ruminasyon ve olumlu değerlendirilme korkusu arasındaki ilişki Pearson Korelasyon Analizi ile değerlendirilmiştir. Ayrıca sosyal kaygı ve diğer değişkenlerin çeşitli demografik değişken gruplarına göre incelenmesi amacıyla tek yönlü ANOVA ve bağımsız örneklem t testi uygulanmıştır. Sosyal kaygının yordayıcı değişkenleri Çoklu Doğrusal Regresyon analizi ile belirlenmiştir. Yapılan analizlerde; verilerin normal dağılımı tespit edildikten sonra parametrik testler ile analize devam edilmiştir. Öz şefkat ve sosyal kaygı arasında negatif yönde anlamlı bir ilişki tespit edilirken, öz eleştirel ruminasyon ve olumlu değerlendirilme korkusu sosyal kaygı ile pozitif yönde anlamlı bir ilişki göstermektedir. Ayrıca öz şefkat, öz eleştirel ruminasyon ve olumlu değerlendirilme korkusunun sosyal kaygı düzeyi üzerinde anlamlı yordayıcı etkileri bulunmaktadır. Araştırma kapsamında incelenen değişkenlerin birçok faktöre göre farklılaştığı tespit edilmiştir. Sosyal kaygı, olumsuz değerlendirilme korkusu, öz yargılama, izolasyon ve öz eleştirel ruminasyon cinsiyete göre anlamlı şekilde farklılaşmaktadır. Öz sevecenlik ve aşırı özdeşleşme dışında çalışma kapsamında incelenen tüm değişkenler yaş gruplarına göre anlamlı şekilde farklılaşmaktadır. İlgili tüm değişkenler katılımcıların eğitim ve gelir düzeylerine göre anlamlı şekilde farklılaşmaktadır. Medeni duruma göre değişkenlerin anlamlı şekilde farklılaşmadığı tespit edilmiştir. Araştırmanın, koruyucu bir faktör olarak öne çıkan öz şefkatin sosyal kaygı üzerindeki etkisi ve transdiagnostik faktörler olarak değerlendirilen öz eleştirel ruminasyon ve değerlendirilme korkuları ile değişkenler arası kurulan ilişkiler dikkate alındığında gelecekteki klinik uygulamalara, klinisyenlere ve araştırmacıların deneysel tasarımlarına yönelik özgün ve güncel bir kaynak niteliğinde katkı sunması beklenmektedir.

Many important factors play a crucial role in the development and maintenance of social anxiety in adults. Individuals who have a high level of social anxiety frequently focus on cognitively biased thoughts or evaluations that are related to internal and external cues; this attitude leads to a vicious circle by increasing social anxiety levels and depending on that revealing some mental health issues. Selfcompassionate approach supporting psychological well-being has a positive and buffer effect on individuals who have some serious problems with social anxiety or social phobia. Many researchers support that self-compassion should be included in the process of treatment and intervention as connected to its protective role in mental health. In this context, researching self-critical rumination and the fears of evaluation which are presented as transdiagnostic factors should be addressed by considering their significance. The objective of this research based on these significant points is to examine the relationships between self-compassion, self-critical rumination, and the fear of positive evaluation with social anxiety. In this direction, the scales of related variables were applied to 399 adults who represented the age intervals of 18-55 and dwelled in the cities of Istanbul and Izmir of Turkey. Sociodemographic information form, selfcompassion, social anxiety, self-critical rumination, and the fear of positive evaluation scale were used as the tools for collecting data in the research. The relationships between the variables were examined using Pearson Correlation Analysis. Additionally, One-Way ANOVA and independent sample t-tests were conducted to identify differences among all variables based on various demographic groups. The predictor variables for social anxiety were determined through multiple linear regression analysis. The analyses were continued with parametric statistical tests, which assume the normal distribution of the data. According to the findings obtained from the research, it was seen that there was a statistically significant negative relationship between selfcompassion and social anxiety. On the contrary, a positive relationship was found between the fear of positive evaluation, self-critical rumination, and social anxiety level. Additionally, the predictor effects of self-compassion, the fear of positive evaluation, and self-critical rumination on the level of social anxiety were determined through the enter method of multiple regression analysis. All the variables examined in the research differed based on diverse factors. Specifically, social anxiety, the fear of positive evaluation, and self-critical ruminative thoughts, alongside self-judgment and isolation considered subdimensions of selfcompassion were all significantly varied by gender. In addition, all variables significantly differed according to education and income levels; similarly other variables, except for self-kindness and over-identification, considerably differentiated among the different age groups. However, there wasn't a differentiation by their marital status (divorced, married, single) for all variables in this context. In conclusion, it is expected that the protective or buffer effect of selfcompassion on social anxiety, which is emphasized by the research as well as given the relationships of these variables with other transdiagnostic factors, which are known as the fears of evaluation and self-critical rumination may importantly contribute into clinicians, researchers who are interested in experiential research designs, future clinical applications based on all the outcomes obtained from this research.

Açıklama

Danışman: DR. ÖĞR. ÜYESİ GÜLŞEN FİLAZOĞLU ÇOKLUK Yer Bilgisi: İstanbul Gelişim Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Psikoloji Ana Bilim Dalı / Klinik Psikoloji Bilim Dalı Konu: Psikoloji = Psychology Dizin: Olumlu değerlendirilme korkusu = Fear of positive assessment ; Ruminasyon = Rumination ; Sosyal kaygı = Social anxiety ; Öz duyarlılık = Self compassion ; Öz eleştiri = Self-criticism

Anahtar Kelimeler

Sosyal Kaygı, Öz Şefkat, Olumlu Değerlendirilme Korkusu, Öz Eleştirel Ruminasyon, Social Anxiety, Self-Compassion, The Fear of Positive Evaluation, SelfCritical Rumination

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye