Almanya'da yaşayan üçüncü kuşak Türk kökenli bireylerde obsesif kompulsif semptomlar ile bilişsel esneklik arasındaki ilişkinin incelenmesi
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Almanya’da yaşayan üçüncü kuşak Türk kökenli bireylerin obsesif kompulsif semptomlarının düzeyleri ile bilişsel esneklik düzeyleri arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla yapılan bu araştırma, betimsel nitelikte bir araştırma olup ‘ilişkisel tarama modeli’ temelinde uygulama yapılmıştır. Bu araştırmanın örneklemini; Almanya’da yaşayan 18-36 yaş aralığında 95’i (%48,5) kadın, 101’i (%51,5) erkek olmak üzere toplam 196 üçüncü kuşak birey oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak; Sosyodemografik Veri Formu, Maudsley Obsesif Kompulsif Soru Listesi (MOKSL), Bilişsel Kontrol ve Esneklik Ölçeği (BKEÖ) kullanılmıştır. Araştırmada tüm istatistiksel analizler SPSS 27 yazılımı kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Ölçekler arasındaki ilişki düzeyi ve yönü, Pearson korelasyon analizi ile incelenmiş olunup ölçeklerin demografik değişkenlere göre karşılaştırılması bağımsız gruplar t-testi ve ANOVA testleri ile gerçekleştirilmiştir. Yordayıcılık analizi için çoklu doğrusal regresyon yöntemi kullanılmıştır. Tüm bu analizler, %95 güven aralığında ve p değeri .05 referans alınarak gerçekleştirilmiştir. Almanya’da yaşayan üçüncü kuşak Türk kökenli bireylerin, obsesif kompulsif semptomlarının düzeyleri ile bilişsel esneklik düzeyleri arasında anlamlı ve negatif yönde bir ilişki olduğu sonucuna erişilmiştir. Bireylerin, obsesif kompulsif semptomlarının düzeyleri ile bilişsel esneklik düzeylerinin sosyodemografik veri formundaki demografik özelliklere göre farklılaşıp farklılaşmadıkları da incelenmiştir. Bireylerin bilişsel esneklik düzeylerinde; cinsiyete göre anlamlı düzeyde fark saptanmıştır. Bireylerin obsesif kompulsif boyutlarından; ruminasyon, kuşku, yavaşlık alt ölçeklerinde cinsiyete göre anlamlı düzeyde fark saptanmıştır. Bireylerin obsesif kompulsif semptomlarının düzeyleri, öğrenim durumuna göre değerlendirildiğinde anlamlı düzeyde fark saptanmıştır. Araştırmadan elde edilen veriler ve analiz sonuçları ilgili literatür kapsamında tartışılmış ve gelecek araştırmalar için çeşitli önerilerde bulunulmuştur.
This research, which was conducted to examine the relationship between the levels of obsessive compulsive symptoms and cognitive flexibility levels of thirdgeneration Turkish origin individuals living in Germany, is a descriptive research and was applied on the basis of the 'relational screening model'. The sample of this research; It consists of a total of 196 third generation individuals, 95 (48.5%) women and 101 (51.5%) men, aged 18-36, living in Germany. As a data collection tool in the research; Sociodemographic Data Form, Maudsley Obsessive Compulsive Questionnaire (MOKSL), Cognitive Control and Flexibility Scale (BKEÖ) were used. All statistical analyzes in the study were carried out using SPSS 27 software. The level and direction of the relationship between the scales were examined with Pearson correlation analysis, and the comparison of the scales according to demographic variables was carried out with independent groups t-test and ANOVA tests. Multiple linear regression method was used for predictive analysis. All these analyzes were performed with a 95% confidence interval and a p value of .05 as reference. It was concluded that there was a significant and negative relationship between the levels of obsessive-compulsive symptoms and cognitive flexibility levels of thirdgeneration Turkish origin individuals living in Germany. It was also examined whether the individuals' levels of obsessive-compulsive symptoms and cognitive flexibility levels differed according to the demographic characteristics in the sociodemographic data form. Individuals' cognitive flexibility levels¬; A significant difference was detected according to gender. Obsessive compulsive dimensions of individuals; A significant difference was found in the rumination, doubt, and slowness subscales according to gender. When the levels of obsessive compulsive symptoms of individuals were evaluated according to their educational level, a significant difference was found. The data and analysis results obtained from the research were discussed within the scope of the relevant literature and various suggestions were made for future research.