Saman Balya Yapım Sistemlerinin Dünyada ve Türkiye’de Tarihsel ve Evrimsel Süreçlerinin İncelenmesi
Dosyalar
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Çalışmanın Amacı: Avrupa Yeşil Mutabakatı ve küresel iklim hedefleri doğrultusunda, yapı sektörünün çevresel etkilerinin azaltılması zorunluluk haline gelmiştir. Küresel enerji tüketiminin %36'sını ve CO₂ salınımının %37'sini oluşturan yapı sektöründe, sürdürülebilir malzeme kullanımı kritik önem taşımaktadır. Bu çalışma, ekolojik ve sürdürülebilir özellikleriyle öne çıkan saman balyalarının yapı üretiminde kullanımını, küresel ve yerel ölçekteki örnekler üzerinden karşılaştırmalı olarak analiz etmeyi amaçlamaktadır. Kavramsal/Kuramsal Çerçeve: Sürdürülebilir mimarlık, ekolojik mimarlık ve enerji etkin tasarım anlayışlarının gelişimi ile birlikte bitki-bazlı malzemeler önem kazanmıştır. Saman balyalarının yenilenebilir kaynak olması, döngüsel ekonomiye katkısı ve üstün ısı-ses yalıtım özellikleri literatürde vurgulanmaktadır. Bu çalışma, mevcut bilgi birikimindeki kronolojik sınıflandırma eksikliğini gidererek saman-balya yapım sistemlerinin evrimsel sürecini sistematik olarak ortaya koymaktadır. Küresel bağlamda ve Türkiye’deki mevcut durumun değerlendirmesi yapılmıştır. Yöntem: Araştırma, tarihsel analiz yöntemi kullanarak arşiv taraması ve literatür incelemesi gerçekleştirmiştir. 1850'lerden günümüze kadar olan dönem, coğrafi bölgeler (Amerika, Avrupa, Türkiye) ve teknolojik gelişim evrelerine göre sınıflandırılmıştır. Yapım teknikleri, prefabrikasyon sistemleri ve uygulama örnekleri karşılaştırmalı analiz ile değerlendirilmiştir. Yapı sektöründe samanın ülkemizde kullanım alanlarının geliştirilmesi ve küresel bağlamdaki üretimi tartışılmaya açılmıştır. Bulgular: Nebraska bölgesinde 1850'lerde başlayan saman balya yapımı, 1880 ilk patentinden 20. yüzyıl canlanmasına kadar evrim geçirmiştir. İngiltere ModCell firmasının prefabrik panel sistemi önemli kırılma noktası oluşturmuş, "Flying Factory" konsepti yerel üretimi desteklemiştir. Vivihouse sistemi ile açık kaynak kullanım olanağı doğmuştur. Türkiye'de 2000-2025 arası 70-100 yapı inşa edilmiş, prefabrik sistemler 2015 sonrası yaygınlaşmıştır. Sürece geç katılmasına rağmen Türkiye’de saman balya yapım sistemlerinin yaygınlaşma potansiyeli mevcuttur. Sonuç: Saman balyası, sürdürülebilir mimaride önemli bir alternatif olarak öne çıkmaktadır. Dünyada hızla yaygınlaşan bu yapım sistemi, Türkiye'de potansiyeline rağmen kısıtlı kalmaktadır. Önyargılar, ahşap malzemenin yüksek maliyeti ve sektörde farkındalık eksikliği gibi faktörler yaygınlaşmanın önündeki engeller olarak görülmektedir. Artan çevresel bilinç ve teknolojik gelişmelerle birlikte, saman balyasının Türkiye'de daha fazla benimsenmesi ve gelecek araştırmalar için temel oluşturması beklenmektedir.
Research Objective: This study examines sustainable building materials in light of the European Green Deal’s goal of full decarbonization by 2050, emphasizing the necessity of reducing the construction sector’s 36% share in total energy consumption. It exploresthe historical evolution of straw-bales in building production. The study aims to provide a comparative analysis of the use of straw-bales—in ahistorical and evalutionally perspective—through both global and local examples. Theoretical Framework: With the advancement of sustainable architecture, ecological design, and energy-efficient construction, plant-based materials have gained prominence. The literature highlights straw-bales for their renewability, contribution to the circular economy, and superior thermal and acoustic insulation. This study addresses the lack of chronological classification in existing research and systematically traces the evolutionary development of straw-bale construction techniques. Global evaluations are mirrored at the local level to assess the current state of these systems in Turkey. Methodology: The research adopts a historical analysis approach, incorporating archival research and a comprehensive literature review. The period from the 1850s to the present is categorized by globally and locally. Construction techniques, prefabrication systems, and case studies are evaluated through comparative analysis. The potential for expanding straw-bale use in Turkey’s construction sector is discussed in relation to global practices. Findings: Straw-bale construction, which began in the 1850s in Nebraska, evolved from the first patent in 1880 to a revival in the 20th century. The ModCell company in the UK marked a turning point with its prefabricated panel system and the "Flying Factory" concept that promotes local production. The open-source Vivihouse system further expanded accessibility. In Turkey, 70 to 100 buildings were constructed between 2000 and 2025, with prefabricated systems becoming more common after 2015. Conclusion: Straw bales are emerging as a significant alternative in sustainable architecture. While this construction method is rapidly spreading worldwide, it remains limited in Turkey despite its potential. Prejudices, the high cost of timber materials, and a lack of awareness in the sector are seen as obstacles to its wider adoption. With increasing environmental awareness and technological advancements, the use of straw bales in Turkey is expected to become more widespread and to form a basis for future research.