A Research Regarding The Levels of Nomophobia Among Academicians
Abstract
In parallel with the rapid advancement of technology, the increasing use of smartphones causes some problems.
"Nomophobia", which refers to the state of being away from the cell phone or having connection problems, is one of
these problems. The aim of this study is to examine whether the level of nomophobia of academicians teaching at a
university located in the west of Türkiye differs significantly in terms of age, gender, academic title, and marital status
variables. The sample of the study consisted of 205 academicians working at the university who voluntarily participated
in the study. In the data collection process of the study, a questionnaire was used to determine the level of nomophobia.
Data analysis of the study was carried out using independent sample t-test and analysis of variance test. The results of
the analysis revealed that there was no statistically significant difference between the participants' general nomophobia
levels and nomophobia dimensions in terms of gender, marital status, and academic title variables, while there was a
significant difference between the categories of age variable. Considering the findings of the study, it can be said that it
is very important to understand how nomophobia questionnaire scores differ according to demographic characteristics
in order to increase the efficiency and effectiveness of academicians and to develop new strategies in this direction. Teknolojinin hızla ilerlemesine paralel olarak akıllı telefon kullanımının her geçen gün artması bazı sorunlara yol
açmaktadır. Cep telefonundan uzak kalma ya da bağlantı sorunu yaşama durumunu ifade eden "nomofobi" bu
sorunlardan birisidir. Bu araştırmanın amacı, Türkiye’nin batısında bulunan bir üniversitede ders veren öğretim
elemanlarının nomofobi düzeyinin yaş, cinsiyet, akademik unvan ve medeni durum değişkenleri açısından anlamlı
farklılık gösterip göstermediğini incelemesi amaçlanmıştır. Araştırmanın örneklemini üniversitede görev yapan ve
çalışmaya gönüllü olarak katılan 205 öğretim elemanı oluşturmaktadır. Çalışmanın veri toplama sürecinde nomofobi
düzeylerini belirleyebilmek için bir anket kullanılmıştır. Çalışmanın veri analizleri bağımsız örneklem t-testi ve varyans
analizi testi kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Analiz sonuçları, katılımcıların genel nomofobi düzeyleri ve nomofobi
boyutları açısından cinsiyet, medeni durum ve akademik unvan değişkenlerine göre istatistiksel olarak anlamlı bir
farklılık bulunmazken, yaş değişkenine göre anlamlı bir farklılık olduğunu ortaya koymuştur. Araştırmanın bulguları
göz önünde bulundurulduğunda, öğretim elemanlarının verimliliğini ve etkinliğini artırabilmek ve bu doğrultuda yeni
stratejiler geliştirebilmek için demografik özelliklerine göre nomofobi ölçeği puanlarının nasıl farklılaştığını anlamanın
çok önemli olduğu söylenebilir.