İstanbul Gelişim Üniversitesi Kurumsal Açık Erişim Arşivi
DSpace@Gelişim, İstanbul Gelişim Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.

Güncel Gönderiler
KİTAP İNCELEMESİ: Bir Roman Nasıl Yasaları Değiştirdi?: The Jungle’ın Politik ve Sosyal Etkisi
(İstanbul Gelişim Üniversitesi Yayınları / Istanbul Gelisim University Press, 2025) Doğan, Murat; Turan, Emre
Türkçe ilk baskısı Nisan 2017'de Sel Yayıncılık tarafından yayımlanan The Jungle (Şikago Mezbahaları), Barış Cezar'ın editörlüğü, Bilge Sancı'nın genel yayın yönetmenliği ve Kıvanç Güney'in çevirisiyle okurla buluşmuştur. Upton Sinclair'in bu çarpıcı eseri, Sanayi Devrimi'nin yol açtığı sömürü düzenini, göçmen işçilerin maruz kaldığı insanlık dışı koşulları ve kapitalizmin yıkıcı etkilerini belgesel bir gerçeklikle ortaya koyar.
Yazar: Upton SINCLAIR,
Şikago Mezbahaları (Chicago Slaughterhouses),
(çev.) Kıvanç Güney,
İstanbul: Sel Yayıncılık, 2019, 400 s.
ISBN: 978-975-570-861-4
Virginia Woolf'un Romanlarında Gastronomi: Yemek Kültürü ve Anlamın İnşası
(İstanbul Gelişim Üniversitesi Yayınları / Istanbul Gelisim University Press, 2025) Turan, Emre
Çalışmanın Amacı: Virginia Woolf, edebiyat dünyasının en önde gelen modernist yazarlarından biri
olarak kabul edilmektedir. Kendisinin eserlerinde, insan deneyimi sıkça işlenirken, bu işlemeyi çoğu zaman
günlük yaşamın ayrıntılarına odaklanarak yapmaktadır. Woolf'un eserlerinde günlük yaşamın ayrıntılardan
biri de yemek kültürü ve dolaysıyla çoğu disiplini içerisinde bulunduran "gastronomi" kavramıdır. Woolf,
eserlerini yazarken yemek sahnelerini, betimlemeleri, karakterlerin yaşam tarzlarını, birebir İlişkilerini ve
toplumsal dinamikleri derinlemesine kullanmaktadır. Bu çalışmanın amacı Virginia Woolf'un eserlerinde
gastronomik unsurların nasıl kullanıldığını inceleyip yazarın edebi tarzının ve temalarının daha derin
anlayışını sunmaktır. Virginia Woolf’un eserlerindeki gastronomik unsurların edebi ve kültürel önemini
anlamak amacıyla Woolf’un 9 romanı içinden Mrs. Dalloway, Deniz Feneri ve Perde Arası adlı eserlerindeki
yemek sahneleri, gastronomi anlatıları ve beslenme motifleri incelenmiştir.
Yöntem: Virginia Woolf’un eserlerindeki gastronomik unsurların edebi ve kültürel önemini incelemek
amacıyla nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Literatür taraması yapılarak Mrs. Dalloway, Deniz Feneri,
Perde Arası gibi romanlarda yemek sahneleri ve beslenme motifleri belirlenmiş, gastronomiye dair izler
bulunan eserler detaylı metin analiziyle incelenmiştir. Çalışma, Woolf’un yemek anlatımlarını anekdotlarla
destekleyerek güçlendirmiş ve belirlenen metin parçaları tematik analiz teknikleriyle değerlendirilmiştir.
Bulgular: Bu çalışmada elde edilen bulgular, Virginia Woolf’un eserlerinde gastronomik unsurların
tek başına beslenme pratiği olmaktan uzak; toplumsal yapı, bireysel kimlik ve duygusal dinamiklerin bir
aracı olduğunu göstermektedir. Deniz Feneri, Mrs. Dalloway ve Perde Arası gibi romanlarında yemek
sahneleri, karakterlerin ruh hâlini, sınıfsal farklılıkları ve toplumsal eleştiriyi yansıtan önemli anlatı araçları
olarak işlev görmektedir. Woolf’un yemek sahneleri, bireyler arasındaki ilişkileri güçlendiren veya ayrımları
vurgulayan semboller olarak kullanılmış; modernist edebiyatın bilinç akışı tekniğiyle birleşerek karakterlerin
iç dünyasını açığa çıkarmıştır.
Sonuç: Virginia Woolf’un eserlerinde gastronomik unsurlar yan tema olarak görülse de gastronomi;
toplumsal eleştiri, karakter gelişimi ve anlam inşasında önemli rol oynamaktadır. Woolf’un Deniz Feneri,
Mrs. Dalloway ve Perde Arası gibi romanlarında yemek sahneleri, bireysel kimliklerin ve toplumsal
dinamiklerin yansıtılmasında etkili anlatı unsuru olarak kullanılmıştır.
Renklerin Lezzet İllüzyonu: Gıda Seçimlerinde Görsel Uyarıcıların Rolü
(İstanbul Gelişim Üniversitesi Yayınları / Istanbul Gelisim University Press, 2025) Erkocaaslan, Ercan; Ay, Murat
Giriş ve Çalışmanın Amacı: Bu çalışmada, renklerin bireylerdeki beş duyu organını harekete
geçirmesi ile gıda seçimlerine olan etkisini ölçmek amaçlanmıştır.
Kavramsal/Kuramsal Çerçeve: Renk algısı, gıda seçimlerini psikolojik, biyolojik ve kültürel faktörlerle
şekillendirir, tat, tazelik ve sağlık algısını etkiler. Gastronomide ise renk, lezzet ve kalite algısını yönlendirerek
tüketicinin psikolojik ve duyusal izlenimlerini belirler.
Yöntem: Araştırmada, 7 farklı renkte kurabiye (kırmızı, mor, mavi, sarı, yeşil, siyah, açık sarı)
hazırlanmış ve eğitimli panelistlere duyusal analiz yaptırılarak tat, görünüş, koku, doku, yapışkanlık, sertlik
ve genel kabul edilebilirlik gibi kriterlere göre, 9'lu Likert ölçeğiyle değerlendirme yapmaları istenmiştir. Tüm
renklerde elde edilen verilerin betimleyici istatistikleri için Spearman Korelasyon testi uygulanmıştır.
Bulgular: Analizler sonucunda, tat ve görünüşte en yüksek puanın mor, en düşük puanların ise tatta
mavi, görünüşte ise siyah renkli kurabiyelerin aldığı belirlenmiş ve aralarındaki fark istatistiksel açıdan
anlamlı bulunmuştur (p<0,05). Koku, doku, yapışkanlık ve sertlik boyutlarında anlamlı bir fark yoktur. Genel
kabul edilebilirlikte en çok tercih edilen rengin mor, en az tercih edilen rengin mavi olduğu görülmektedir.
Sonuç: Görselliğin yiyecek sunumundaki öneminin yanı sıra gıdaların renkleri ve renklerinin uyumu
gıda tercihlerinde önemli bir rol oynamaktadır. Ayrıca, yemeği daha keyifli bir hale getirebilmektedir.
Renklerin tercihler üzerine etkisini belirlemek için farklı renkler ve farklı gıdalar kullanılarak daha fazla
panelist ile araştırma yapılması önerilmektedir.
The Co-Rise of Korean Wave and Korean Brands: The Dynamics of National Design Identity and Brand Building
(İstanbul Gelişim Üniversitesi Yayınları / Istanbul Gelisim University Press, 2025) Bozgeyik, Öykü
Introduction and the Purpose of the Study: The global success of Korean cultural products, known
as the Korean Wave (Hallyu), has impacted South Korea's economy, extending its influence beyond the
entertainment industry to consumer goods. Since 1997, Korean dramas, films, and music have
transcended East Asian borders, creating a synergy between cultural exports and international success
of South Korean brands such as Samsung, Hyundai, LG, and Kia. This study aims to answer these questions:
What are the drivers behind the rise of Korean popular culture, and how can the co-rise of popular culture
and major South Korean brands be explained?
Literature Review/Background: This article explores the intersection of cultural production, product
design and marketing strategies with mutual reinforcement effect between cultural and industrial exports,
illustrating how media and design play a catalytic role in economic and cultural globalization.
Method: By incorporating historical and descriptive analysis and examining co-branding strategies
and design as a competitive advantage, the study focuses on major South Korean brands such as
Samsung, Hyundai, LG, and Kia and their collaborations with K-pop groups BTS and BLACKPINK. In this
context, the study analyzes the role of co-branding strategies and design in achieving cultural and
commercial success.
Results: Hallyu not only influences cultural exports but also strengthens industrial exports, creating a
mutually supportive effect. Product design and marketing strategies have enabled South Korean brands
to reach broader global audiences, influencing consumer perception and brand loyalty by incorporating
popular culture. The findings contribute to discussions in visual communication design, media studies and
consumer culture.
Conclusion: This study offers an interdisciplinary perspective on the role of media and design in
economic and cultural globalization. By focusing on the co-rise of Hallyu and South Korean brands, it
presents a valuable example of building national brand identity and market expansion strategies.
Sanatsal Bağlamda Takılar ve Günümüz Takı Haftaları
(İstanbul Gelişim Üniversitesi Yayınları / Istanbul Gelisim University Press, 2025) Yeşilmen, Nesrin
Giriş ve Çalışmanın Amacı: Bu çalışma, takının tarihsel süreçte bir ifade aracı olarak nasıl evrildiği
ve modern takı haftalarının bu sanata nasıl katkıda bulunduğu sorularına yanıt aramaktadır. Çalışma,
takının sanat eseri olarak kabul gördüğü süreçleri ele alarak, günümüzdeki etkinliklerin bu algıya katkısını
inceleme amacını taşımaktadır. Takı sanatının gelişimi ve toplumsal/kültürel dönüşümdeki rolü üzerine bir
bakış sunmayı hedeflemektedir.
Kavramsal/Kuramsal Çerçeve: Takı sanatının başlangıçtan itibaren toplumsal ve kültürel anlamlar
taşıyan bir ifade biçimi olduğu ve 19. yüzyılda Art Nouveau gibi sanat akımlarının etkisiyle farklı bir boyuta
ulaştığı bilinmektedir. Bu çalışma, özellikle 20. yüzyılın ortalarından itibaren takının sanat olarak kabul
edilmesi sürecini ve günümüzde takı haftalarının sanat takılarını görünür kılmadaki rolünü inceleyerek
literatürdeki bu alandaki boşluğu doldurmayı amaçlamaktadır.
Yöntem: Çalışmada literatür taraması yöntemi kullanılarak takı sanatının tarihsel gelişimi ve takı
haftalarının sanata katkıları üzerine araştırmalar değerlendirilmiştir. Veriler, çeşitli uluslararası sergiler, takı
haftaları ve bu etkinliklerin sanatçıların toplumsal eleştirilerini yansıttığı bir mecra olarak nasıl kullanıldıkları
bağlamında analiz edilmiştir.
Bulgular: Araştırma bulguları, takının tarih boyunca sanatsal ve politik bir ifade biçimi olarak
benimsendiğini ve günümüzde gerçekleştirilen takı haftalarının, bağımsız inisiyatifler sayesinde bu algıyı
daha da güçlendirdiğini ortaya koymaktadır. Takı haftalarının, sanatçıların kavramsal ifadelerini ve sosyal
eleştirilerini yansıtma alanı sunduğu ve izleyiciyle doğrudan iletişim kurmalarına olanak tanıdığı
gözlemlenmiştir.
Sonuç: Araştırma sonuçlarına göre, takı haftalarının günümüzde takı sanatının küresel çapta
tanınmasına ve sanat eseri olarak takının değer kazanmasına önemli katkılar sağladığı görülmektedir. Bu
çalışmanın, takı sanatının sosyal bir iletişim aracı olarak işlevini güçlendirmeye ve sanat takılarına yönelik
algıyı geliştirmeye yönelik katkı sunması beklenmektedir. Araştırmacılara, takı haftalarının kültürel ve
sanatsal etkilerinin daha kapsamlı değerlendirilmesi önerilmektedir.