Otomotiv sektöründe gürültüde çalışan kişilerin Beck Depresyon Ölçeği ve Tinnitus Engellilik Anketi ile değerlendirilmesi

Abstract

Çalışmamızın amacı gürültülü ortamlarda çalışan kişilerin “Tinnitus Engellilik Envanteri” ve “Beck Depresyon Ölçeği”nden faydalanılarak, gürültüde çalışmanın yaşam kalitesini ne şekilde ve hangi derecede etkilediğini, tinnitus şiddetinin çalışan bireylerin ruhsal durumuyla bağlantısını ortaya koymayı amaçlamıştır. Araştırmanın örneklem grubunu, yaşları 24 ila 60 arasında değişen, kadın ve erkeklerden oluşan, en az ilkokul mezunu, işitme kaybı şikayeti bulunmayan, bilinen bir kulak, sinir sistemi, zihinsel ya da genel fiziksel performansını sürekli olarak etkileyen bir rahatsızlığı olmayan 100 kişi oluşturmuştur. Örneklemde yer alan kişilerin seçiminde gönüllülük esası dikkate alınmıştır. Anket sonuçlarındaki puan farkları istatiksel olarak analiz edilmiştir. TEA puanlarıyla belirlenen tinnitusun, bireyin psikosomatik durumu üzerindeki etkisine bakılmıştır. Araştırmanın amacı doğrultusunda, Tinnitus Düzeyi’nin Depresyon Düzeyi üzerindeki etkisini incelemek için Basit doğrusal regresyon analizi gerçekleştirilmiş ve bulguları sunulmuştur. Kurulan regresyon modelinin bulguları incelendiğinde, Tinnitus Düzeyi’nin Depresyon Düzeyi üzerinde anlamlı ve pozitif bir yordayıcı olduğu saptanmıştır (B = 0,575, p < 0,001). Bu bulgu incelendiğinde, tinnitus düzeyindeki bir birimlik artışın depresyon düzeyini 0,575 birim artırdığını göstermektedir. Modelin geçerliliği incelendiğinde ise regresyon modeli, varyansın %60’ını açıklamakta (R² = 0,606) ve yüksek bir açıklayıcılığa sahip olduğunu göstermektedir. Modelin anlamlılığı ise ANOVA sonuçlarına göre (F(1,98) = 150,577, p < 0,001) desteklenmiştir.The current study aims to reveal how and to what extent working in noise impacts the quality of life of people working at noisy environments and the connection between the severity of tinnitus and the mental state of the working individuals by utilizing the "Tinnitus Disability Inventory" and the "Beck Depression Scale". The study sample comprised 100 employees, male and female, aged between 24- 60, at least primary school graduate, who did not have any hearing loss complaints, or any known otological-neuro-otological complaints that chronically impair mental or general body performance. The principle of voluntariness was considered when selecting individuals for the sample. The variation in scores between the survey results was analyzed statistically. The effect of tinnitus, determined by the Tinnitus Disability Questionnaire scores, on the individual's psychosomatic state was examined. In accordance with the purpose of the research, a simple linear regression analysis was performed to examine the effect of Tinnitus Level on Depression Level and the findings are presented. Upon examining the results of the established regression model, it was found that the Tinnitus Level was a significant and positive predictor of the Depression Level (B = 0.575, p < 0.001). When this finding is examined, it shows that a one-unit increase in the tinnitus level increases the depression level by 0.575 units. When the validity of the model is examined, the regression model explains 60% of the variance (R² = 0.606) and shows that it has a high explanatory power. The significance of the model was supported by ANOVA results (F(1,98) = 150.577, p < 0.001).