Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Yulaf, Yasemin" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 9 / 9
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Anne-babaların bağlanma biçimleri ve dikkat eksikliği belirtilerinin DEHB’li çocuklarda sosyal cevaplılığa etkileri
    (Anadolu Psikiyatri Dergisi, 2019) Gümüştaş, Funda; Yulaf, Yasemin
    Amaç: Bu çalışmanın amacı, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) olan okul çağı çocuklarının sosyal cevaplılık sorun düzeylerine anne-babalarının bağlanma biçimleri ve anne-babaların dikkat eksikliği belirti düzeylerinin etkisini araştırmaktır. Yöntem: DEHB’li 7-12 yaşları arasında 179 çocuk ve anne-babaları araştırmanın örneklemini oluşturdu. Çocukların tanıları Okul Çağı Çocukları için Duygulanım Bozuklukları ve Şizofreni Çizelgesi ile konuldu. Anne-babalarından Ebeveyn Bağlanma Biçimi Ölçeği, Wender Utah Derecelendirme Ölçeği ve Sosyal Cevaplılık Ölçeğini doldurmaları istendi. Bulgular: Yol analizi sonucunda annelerin kaçıngan ve ikircikli bağlanma düzeylerinin çocukların sosyal cevaplılık sorun düzeyleri üzerine anlamlı artırıcı etkisinin olduğu, annelerin dikkat eksikliği belirtilerinin bu etki üzerine aracılık ettiği gösterildi. Babaların bağlanma biçimi puanlarının ise çocukların sosyal cevaplılık düzeyleri ile ilişkisi saptanmadı. Sonuç: DEHB’li çocuklarda eşlik eden sosyal cevaplılık sorunlarında anne-babaların, özellikle annelerin bağlanma biçimlerinin ve olası dikkat eksikliği belirtilerinin göz önüne alınması önerilmektedir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Anxiety and depression states of adolescents with polycystic ovary syndrome
    (TÜBİTAK, 2018) Emeksiz, Hamdi Cihan; Bideci, Aysun; Nalbantoğlu, Burçin; Nalbantoğlu, Ayşin; Çelik, Cem; Yulaf, Yasemin; Çamurdan, Mahmut Orhun; Cinaz, Peyami
    Background/aim: Various studies have shown that adult patients with polycystic ovary syndrome (PCOS) have higher levels of anxiety and depression compared to their normal counterparts. However, it is still unclear whether these mood disorders already exist in adolescents affected by PCOS. The aim of the present study is to assess differences in anxiety and depression levels between adolescents with PCOS and age- and body mass index (BMI)-matched controls and to determine the possible factor(s) impacting these psychological parameters in adolescents with PCOS. Materials and methods: The study included 80 adolescents with PCOS and 50 age- and BMI-matched controls. All participants completed standardized questionnaires assessing anxiety and depression. A multiple linear regression model was used to analyze the impact of potential variables on anxiety and depression scores of the adolescents with PCOS. Results: Significantly higher levels of anxiety, specifically generalized and social anxieties, as well as depression were found in adolescents with PCOS compared to controls. Higher BMI was found to be associated with higher levels of depression and generalized anxiety, and higher modified Ferriman–Gallwey score with higher level of panic disorder in adolescents affected by PCOS. Conclusion: Adolescents with PCOS experience significantly more emotional distress compared to adolescents without PCOS. This emotional distress may be related, at least in part, to certain clinical features of PCOS including obesity and hirsutism. PCOS in adolescents should be assessed not only for the gynecological and metabolic aspects but also for the emotional aspects of the disease.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Çocuk Psikiyatrisi Polikliniğine Başvuran Çocuk ve Ergenlerde Epilepsi Varlığında Psikiyatrik Sorunların Cinsiyet ile İlişkisi
    (CUMHURIYET UNIV TIP FAK PSIKIYATRI ANABILIM DALI, CUMHURIYET UNIV TIP FAK PSIKIYATRI ABD, SIVAS, 58140, TURKEY, 2019) Yulaf, Yasemin; Gümüştaş, Funda
    Amaç: Bu çalışmanın amacı epilepsili çocuk ve ergenlerde eşlik eden psikiyatrik tanılar ve belirti düzeyleri açısından cinsiyetler arasında farklılık olup olmadığının incelenmesidir. Yöntem: Çocuk ve ergen psikiyatrisi polikliniğine başvuran, epilepsi tanısı konmuş 6-17 yaşları arasındaki çocuk ve ergenler ve anne-babaları ile çocuk psikiyatristi tarafından tanısal görüşme yapıldı. Çocuk Depresyon Ölçeği ile çocukların depresif belirti düzeyleri, Conners Öğretmen ve Aile Değerlendirme Ölçekleriyle çocukların hiperaktivite, dikkat eksikliği, davranım, karşı gelme, anksiyete sorun düzeyleri belirlendi. Bulgular: Psikiyatrik değerlendirmeler sonucunda kızlarda anksiyete bozukluklarının görülme oranı erkeklere göre anlamlı düzeyde daha yüksek saptandı. Erkeklerde ise, öğretmen bildirimli hiperaktivite düzeyi kızlara göre anlamlı düzeyde daha yüksek bulundu. Epilepsili çocuklarda kız cinsiyet, anksiyete bozuklukları için bağımsız bir risk etkeni olarak gösterildi. Yaş küçüldükçe hiperaktivite sorun düzeylerinin arttığı ve erkek cinsiyetin hiperaktivitede bağımsız bir risk etkeni olduğu saptandı. Sonuç: Çalışmamız epilepsili kız olguların özellikle anksiyete bozukluğu, erkek olguların ise hiperaktivite sorunu açısından risk altında olduklarını göstermiştir. Epilepsili çocuk ve ergenlerde cinsiyetlerine göre görülme olasılığı yüksek psikiyatrik sorunlara yönelik önleyici, destekleyici yaklaşımların geliştirilmesi önerilmektedir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Comparison of Psychiatric Disorders Between Children With a History of Parental Divorce and Parental Death
    (Mesut Çetin, 2018) Yulaf, Yasemin; Semerci, Zeynep Bengi
    Objective: This study is aimed to compare the rate of psychiatric diagnoses between children and adolescents with parental death and parental divorce. The study additionally examines the differences in psychiatric diagnosis of children between preand post-parental divorce. Methods: The files of 4,160 children and adolescents referred to child psychiatry outpatient clinic between September 2014 and September 2016 were examined retrospectively. Six hundred thirty eight children and adolescents with parental divorce or parental death were compared in terms of psychiatric disorders. The relationship between age, gender, living with mother or father, parental remarriage and psychopathology in children and adolescents was evaluated. Psychiatric diagnoses were compared in cases with parental divorce before and after the divorce. Results: There were no significant differences between groups in terms of current psychiatric disorders. In both groups, disruptive behavior disorders were the most common diagnosis, followed by internalizing disorders such as depression and anxiety disorders. Younger age and living with the father were factors associated with psychiatric disorder in children. Discussion: Supportive approaches towards children with younger age and living with the father and their parents may be especially important in reducing the risk of developing psychiatric disorders.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Kurum bakımında yaşayan ve evlat edinilen çocuk ve ergenlerin ruhsal bozukluklar açısından karşılaştırılması
    (CUKUROVA UNIV, FAC MEDICINE, YAYIN VE DOKUMENTASYON KURULU, BALCALI, ADANA, 01330, TURKEY, 2019) Yulaf, Yasemin; Gümüştaş, Funda
    Amaç: Bu araştırmada kurum bakımında yaşayan çocuk ve ergenler ile evlat edinilenlerin ruhsal bozukluklar açısından karşılaştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Bu araştırmada Tekirdağ Devlet Hastanesi çocuk ve ergen psikiyatrisi polikliniğine başvuran 31 evlat edinilen ve 57 kurumda kalan çocuk ve ergenin dosyaları geriye dönük olarak incelendi. Olguların yaş, cinsiyet, DSM-5’e dayalı psikiyatrik tanıları ve psikiyatrik ilaç tedavisi kullanma sıklıkları, öğretmen ve öz bildirim ölçekleri ile depresyon, dikkat eksikliği, hiperaktivite ve davranım sorun düzeyleri verileri elde edildi. Bulgular: Kurum bakımında yaşayan olgularda davranım bozukluğu tanısı oranları ve antipsikotik ilaç kullanımı sıklığı daha yüksek bulundu. Aynı şekilde bu grubun depresyon ve dikkat eksikliği belirti düzeyleri evlat edinilen gruba göre anlamlı düzeyde yüksek tespit edildi. Evlat edinilen çocuklarda ise anksiyete bozukluğu tanısı kurum bakımındaki çocuk ve ergenlere göre anlamlı düzeyde yüksekti. Sonuç: Kurum bakımında yaşayan çocuklarda davranım bozukluğu tanısına depresif ve dikkat eksikliği gibi içselleştirme belirtilerinin eşlik etmesi dikkat çekici bir bulgudur. İçselleştirme belirtilerine yönelik destekleyici psikoterapötik yaklaşımların, psikofarmakolojik tedavilerin yanı sıra davranım bozukluğu belirtilerinde de düzelme sağlayıp sağlayamayacağı merak konusudur.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Probable Risk Factors in Children and Adolescents with Neurodevelopmental and Non-Neurodevelopmental Psychiatric Disorders in a Large Turkish Clinical Sample
    (Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 2019) Yulaf, Yasemin; Gümüştaş, Funda; Faraji, Haydeh
    Objective: This study is aimed to compare socio-demographic variables, perinatal characteristics, developmental stages, comorbid medical illnesses between children and adolescents with neurodevelopmental psychiatric disorders and non-neurodevelopmental psychiatric disorders. Methods: In this study, the files of 2981 children and adolescents referred to our, child psychiatry outpatient clinic between January 2015 and September 2016, were examined retrospectively. The data of DSM 5 based psychiatric diagnosis, mean ages, gender, parental work status and education levels, perinatal characteristics, such as a birth week, birth weight, time of speech and walking, frequent comorbid medical conditions such as epilepsy, cardiac disease and asthma, were obtained. Results: The findings showed that children most often had attention deficit hyperactivity disorder, and anxiety disorders were the second common health problem. The mean ages and working rates of parents, education level of the mothers were significantly lower in children with a neurodevelopmental psychiatric disorder (n=1502) than children with non-neurodevelopmental disorder (n=690) and no psychiatric diagnosis (n=376) (p<0.05). Younger age, male gender, the requirement of neonatal intensive care unit, speech and walking delay and presence of comorbid epilepsy were associated with a neurodevelopmental psychiatric disorder. Conclusion: Knowing socio-demographic, developmental, medical and perinatal variables associated with neurodevelopmental and non-neurodevelopmental psychiatric disorders may help us to develop preventive interventions.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Psychiatric disorders, developmental, and academic difficulties among children and adolescents at-risk for schizophrenia: a controlled study
    (AVES, BUYUKDERE CAD 105-9, MECIDIYEKOY, SISLI, ISTANBUL 34394, TURKEY, 2018) Gümüştaş, Funda; Koyuncu Kütük, Emel; Yulaf, Yasemin; Almış, Behice Han
    OBJECTIVE: The aim of this study was to determine whether there are differences in the presence of developmental delays, academic difficulties, and current mental disorders between offspring of parents with schizophrenia (High risk: HR) and offspring of parents with no mental illness (control group) up to the age of 16 years. The relationship of existing differences with psychosocial difficulties of having a parent with schizophrenia was evaluated. METHOD: The sample of the study consisted of 35 HR and 30 control offspring aged 7–16 years. All parents were assessed using the SCID-I by a psychiatrist and offspring using the K-SADS-PL by a child psychiatrist. Information about the early developmental stages and academic difficulties of children were obtained through interviews with healthy parents. Emotional and behavioural problem levels of children were determined by the Strengths and Difficulties Questionnaire (SDQ), Swanson, Nolan, and Pelham-IV Questionnaire (SNAP-IV), the Screen for Child Anxiety Related Emotional Disorders (SCARED), and the Child Depression Inventory (CDI). All assessments were adjusted for socio-demographic variables. RESULTS: The rates of generalized anxiety disorders, delayed walking, delayed speech and reading difficulties, the levels of conduct problems (CP), depression, and school phobia were significantly higher in HR offspring than in control. When adjusted for socio-demographic variables, the presence of delayed speech and reading difficulties and only CP levels continued to be significantly higher in HR group (p < .05). These differences were not associated with gender of ill parent, duration of parental illness, and hospitalization in affected group (p > .05). CONCLUSION: Internalizing problems such as anxiety and depression are considered as a psychosocial result of having a schizophrenic parent. The higher rates of speech delay, reading difficulties, and CP level might be genetically associated with schizophrenia.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Şizofreni açısından yüksek riskli çocuk ve ergenlerde algılanan anne-baba tutumları ve yaşam kalitesi düzeyleri
    (Anadolu Psikiyatri Dergisi, 2018) Gümüştaş, Funda; Perdahlı Fiş, Neşe; Yulaf, Yasemin; Koyuncu Kütük, Emel; Yazkan Akgül, Gözde; Kuşçu, Tuğba Didem
    Amaç: Bu çalışmanın amaçları, şizofreni açısından yüksek risk grubunda bulunan çocuk ve ergenlerin yaşam kalitesi düzeylerinin ve algıladıkları anne-baba tutumlarının, annesi ve babası ruhsal açıdan sağlıklı olan çocuk ve ergenlerle karşılaştırılması ve çocukların algıladıkları anne-baba tutumlarına ve çocukların yaşam kalitesi düzeylerine etki eden etkenlerin incelenmesidir. Yöntem: Toplum Ruh Sağlığı Merkezi’nde şizofreni tanısı ile izlenen anne-babalar ile sağlıklı anne-babaların psikiyatrik muayeneleri bir psikiyatrist tarafından yapıldı. Her iki grubun 7-16 yaşları arasındaki çocukları ile çocuk psikiyatristi tarafından tanısal görüşme yapıldı, çocuk ve ergenlerin anne-baba tutumları ve yaşam kalitesi ile ilgili öz-bildirim ölçeklerini doldurmaları istendi. Bulgular: Yüksek risk grubundaki çocuk ve ergenlerin duygusal ve sosyal işlevsellik düzeyleri ile algıladıkları anne-baba kabul/ilgi düzeyi kontrol grubuna göre istatistiksel olarak daha düşük bulundu. Yüksek risk grubundaki çocuklar kontrol grubuna göre anne-babalarını daha yüksek oranda ‘ihmalkâr’ olarak tanımladılar. Anne-babanın eğitim düzeyi ve babanın çalışma durumu gibi sosyodemografik değişkenlerin yaşam kalitesi puanları üzerine anlamlı etkisinin olduğu bulundu. Annesi şizofreni hastası olan çocukların yaşam kalitesi puanları, babası hasta olanlara göre anlamlı oranda düşüktü. Anne-babanın hastalık ve hastanede yatış süresi uzadıkça yaşam kalitesi puanlarının anlamlı olarak azaldığı saptandı. Sonuç: Çalışmamız şizofreni hastası olan anne-babaya sahip çocuk ve ergenlerin, anne-babaları tarafından ihmale uğrama risklerinin yüksek olduğunu, özellikle sosyal ve duygusal alanda olmak üzere yaşam kalitelerinde düşüşler olduğunu göstermiştir. Genetik açıdan şizofreni için yüksek riski olan çocukların anne-babalarıyla olumlu ilişkiler geliştirmelerini de içeren önleyici girişimlere gerek vardır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Towards a definitive symptom structure of obsessive-compulsive disorder: a factor and network analysis of 87 distinct symptoms in 1366 individuals
    (CAMBRIDGE UNIV PRESS, 32 AVENUE OF THE AMERICAS, NEW YORK, NY 10013-2473, 2021) Cervin, Matti; Miguel, Euripedes C.; Güler, Ayşegül Selcen; Ferrao, Ygor A.; Erdoğdu, Ayşe Burcu; Lazaro, Luisa; Gökçe, Sebla; Geller, Daniel A.; Yulaf, Yasemin; Başgül, Şaziye Senem; Özcan, Özlem; Karabekiroğlu, Koray; Fontenelle, Leonardo F.; Yazgan, Yankı; Storch, Eric A.; Leckman, James F.; do Rosario, Maria Conceicao; Mataix-Cols, David
    Background. The symptoms of obsessive?compulsive disorder (OCD) are highly heterogeneous and it is unclear what is the optimal way to conceptualize this heterogeneity. This study aimed to establish a comprehensive symptom structure model of OCD across the lifespan using factor and network analytic techniques. Methods. A large multinational cohort of well-characterized children, adolescents, and adults diagnosed with OCD (N = 1366) participated in the study. All completed the Dimensional Yale-Brown Obsessive?Compulsive Scale, which contains an expanded checklist of 87 distinct OCD symptoms. Exploratory and confirmatory factor analysis were used to outline empirically supported symptom dimensions, and interconnections among the resulting dimensions were established using network analysis. Associations between dimensions and sociodemographic and clinical variables were explored using structural equation modeling (SEM). Results. Thirteen first-order symptom dimensions emerged that could be parsimoniously reduced to eight broad dimensions, which were valid across the lifespan: Disturbing Thoughts, Incompleteness, Contamination, Hoarding, Transformation, Body Focus, Superstition, and Loss/Separation. A general OCD factor could be included in the final factor model without a significant decline in model fit according to most fit indices. Network analysis showed that Incompleteness and Disturbing Thoughts were most central (i.e. had most unique interconnections with other dimensions). SEM showed that the eight broad dimensions were differentially related to sociodemographic and clinical variables. Conclusions. Future research will need to establish if this expanded hierarchical and multidimensional model can help improve our understanding of the etiology, neurobiology and treatment of OCD.

| İstanbul Gelişim Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Cihangir Mahallesi, Şehit Jandarma Komando Er Hakan Öner Sokak, No:1, Avcılar, İstanbul, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim