Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Usta, Melis" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Catering sektöründe çalışan bireylerde depresyon ve yeme bozukluğu arasındaki ilişkinin incelenmesi
    (İstanbul Gelişim Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024) Usta, Melis
    Uzun yıllardır, depresyon ile yeme bozuklukları arasındaki ilişki, araştırmacılar ve klinisyenler tarafından önemli bir odak noktası olmuştur. Psikopatolojik özellikler ile yeme bozuklukları arasındaki ilişki, uluslararası literatürde geniş bir yankı bulmuştur. Tarihsel olarak, depresyonun tanımı ilk kez İ.Ö. 5. yüzyılda Hipokrat tarafından yapılmıştır. Hipokratın depresyon tanımıyla birlikte Melankoli ortaya çıkmıştır. Melankolinin kara safra hastalığı sebebiyle meydana geldiği belirtilmiştir. Bu konuda araştırma yapan Galen, melankoli'yi 'insanlardan tiksinmek ' olarak tanımlamaktadır. Aynı zamanda Galen üzüntü , hüzün ve keder durumunun varlığından bahseden ilk kişi olarak bilinir (Atak, 2022). Galen'in tanımından sonra depresyon için kişinin kendini mutsuz, üzüntülü, sosyal faaliyetleri yaparken eskisi kadar zevk alamadığı gün içinde sürekli olarak bitkinlik, yorgunluk belirtilerinin görüldüğü bir duygudurum bozukluğu olarak nitelendirilmektedir (Uysal, 2018) . Bu çalışmanın odak noktası, catering sektöründe faaliyet gösteren bireylerin yeme bozuklukları ile depresyon arasındaki ilişkiyi araştırmaktır. Literatüre bakıldığında yeme bozukluğu ve depresyon arasındaki ilişki birçok alanda kapsamlı araştırmalar mevcut fakat catering sektöründe yapılan çalışmalar özellikle kişilerin depresyon düzeyi ve yeme bozukluğu bakımından yer almamaktadır.Her sektörde olduğu gibi catering sektöründe de yoğun çalışma temposu, düzensiz beslenme saatleri kişilerin yeme bozukluğu riskini bununla birlikte ruh hali üzerinde de olumsuz etkileri olacağı düşünülmektedir. Özellikle catering gibi yemeğin yoğun tempo ile ilişkilendirildiği sektörlerde çalışanların beslenme alışkanlıkları ve iş stresi arasındaki ilişkiyi anlamak, çalışanların sağlığı ve iyilik halini etkileyebilir.Bu araştırmalar, daha sağlıklı çalışma ortamları oluşturmak ve çalışanların sağlıklı beslenme alışkanlıklarını sürdürebilmeleri için çözümler sunabilir. Bu çözümler, daha sağlıklı yemek seçeneklerinin sunulması, molalarda dinlenme ve stres yönetimi tekniklerinin öğretilmesi gibi uygulamaları içerebilir. Sonuç olarak, catering sektöründe iş stresi ile beslenme düzeni arasındaki ilişkinin anlaşılması, çalışanların daha sağlıklı bir yaşam sürdürebilmeleri ve iş performanslarını artırabilmeleri açısından büyük önem taşımaktadır. Bu konuda yapılan araştırmalar, sektördeki uygulamalara yön vererek daha sağlıklı çalışma ortamlarının oluşturulmasına katkı sağlanması hedeflenmektedir. Bu temel hedefin yanı sıra, bireylerin sosyo-demografik özelliklerine bağlı olarak sosyal ve iş yaşamlarında depresyon ile yeme bozuklukları arasındaki potansiyel farkların analiz edilmesi amaçlanmaktadır. Bu çalışma, catering sektöründe çalışanların psikolojik sağlık durumunu ve bu durumun sosyo-demografik faktörlerle ilişkisini anlamak adına bir fırsat sunmaktadır.Araştırma betimsel çalışma yöntemine uygun şekilde hazırlanmıştır. Veri toplamak amacıyla ölçekler yüz yüze görüşmeler ile yapılmıştır. Toplanan veriler, manuel olarak SPSS-22 programına girilerek analiz edilmiştir. Çalışanların ölçekler arasındaki boyutlar ve bu boyutlar arasındaki ilişkiler, Pearson korelasyonu ve lineer regresyon analizi kullanılarak incelenmiştir. Ayrıca, gruplar arasındaki farklılıklar Bağımsız Gruplar t-Testi, Tek Yönlü ANOVA ve ardından yapılan post hoc analizler (Tukey, LSD) ile değerlendirilmiştir.Yapılan çalışmanın sonuçlarına göre catering çalışanı katılımcılarının bağımlı değişkenler olan BDE ile YEDÖ arasında anlamlı bir pozitif korelasyon tespit edilmiş ve diğer bağımsız değişkenlerden cinsiyet, yaş, medeni durum, eğitim gibi unsurların yeme bozukluğu ve depresyon arasındaki etkileşimi etkilediği görülmüştür. Bu bağlamda birincil olarak, sağlık profesyonellerinden alınacak rehberlik ve destek önemlidir. İkincil olarak, dengeli beslenme, düzenli egzersiz ve stres yönetimi gibi sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıkları, bu durumların yönetiminde etkili olabilir. Ayrıca, destek gruplarına katılmak ve duygusal desteği sağlamak da bu süreçte yardımcı olabilir. Son olarak, bireylerin kendi düşünce ve duygularını anlamaları, terapötik süreçte önemli bir rol oynayabilir.

| İstanbul Gelişim Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Cihangir Mahallesi, Şehit Jandarma Komando Er Hakan Öner Sokak, No:1, Avcılar, İstanbul, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim