Yazar "Kayacan, Berna" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Kente Kazandırılan Yeni Yaşam Alanları(Osman Sağdıç, 2019) Kayacan, Tolga; Özel, Yaprak; Kayacan, BernaGöçebe hayattan yerleşik hayata geçişte, ilk yerleşim yeri olarak ticaret veya tarım için en uygun koşulların olduğu bereketli, su kıyılarının tercih edildiği görülmektedir. Zaman içinde nüfus artmaya başlamış, yeni göçler ile bu artış desteklenmiştir. Şehirin biçimlenmesindeki ana etkenler; sanayileşme, yeni kurulan sirkülasyon ağları, ticaretteki artış oluşturmuştur. Sanayileşme ile kurulan fabrikalar, hava ve kara sikülasyon ağları gibi şehri diğer şehirler ile iletişime geçiren kamusal alanlar şehir hayatını aksatmayacak şekilde konumlanmıştır. Bazı şehirler ise kurulan fabrikaların yanında oluşmuş ve biçimlenmiştir. Tarım ile uğraşan toplumlar ise tarım arazileri ve ulaşım ağlarına yakın yerleri yerleşim için benimsemiştir. Şehirler bu şartlara bağlı olarak giderek genişlemiş ve yayılmıştır. Ancak teknolojik gelişmeler, sanayileşme, seri üretim teknolojileri gibi değişiklikler, bunların yanı sıra fabrikaların oluşturdukları kirlilik ve atıklar, yer altı kaynaklarının tükenmesi gibi değişimler geniş metrekareler kaplayan bu yapıları ve alanları kullanım dışı bırakmıştır. Bunların yanı sıra şehrin yayılması ile birlikte öncesinde şehrin dışında yerleşmiş olan bazı geniş metrekareli fonksiyonlar artık şehrin içinde kalmıştır. Aktif olarak işlevini devam ettiren bu fonksiyonlar (fabrikalar, ulaşım binaları gibi) ise ihtiyaca bağlı olarak yapılması gereken kendi iç büyümelerindeki gelişimi sağlayamamakta ve konumları nedeniyle de şehir sirkülasyonunda negatif bir etki yaratmaktadır. İşlevini yitirmiş olanlar ise atıl ve terkedilmiş bir şekilde kendi kendini tüketmekte ve şehir içinde istenmeyen bir alan haline gelerek, güvenlik açısından sorunlar oluşturmaktadır. Bu çalışmada, öncesinde şehrin dışında konumlanan ancak gelişmelere bağlı olarak şehrin içinde kalmış geniş metrekarelere sahip işlevini yitirmiş atıl kalmış alanların yeniden işlevlendirilmesi üzerine çalışılmıştır. Yeniden işlevlendirilerek kentin ve kentlinin hayatına katılan bu alanların önceki fonksiyonları ve yeni fonksiyonlarının neler olduğu araştırılmıştır ve kentliye ve kente katkı sağlayabilmesi için yapılan çözümler ve yöntemler, yurtdışı örnekleri üzerinden incelenmiştir. Sonuç olarak şehir merkezinde yeralan ve geniş metrekareler kaplayan, işlevsiz, mevcut bir alanın atıl halindenkurtarılıp yeniden yaşama aktarılması aşamasındaki ana etkenin ne olması gerektiği ortaya konmuştur. Sonuç bölümünde İstanbul kentindeki dönüşüm örnekleri irdelenmiştir.Öğe Seri, Bant Üretimin Mobilya Tasarım - Üretim Sürecine Etkisi Ve Modüler Mobilya(Osman Sağdıç, 2020) Özel, Yaprak; Kayacan, BernaMobilyalar, günlük hayatın içinde mekân ile kullanıcının bağını sağlarken, gerek işlevsel olarak gerek estetik olarak vazgeçilmez bir unsur oluşturmaktadır. İlk mobilya üretimlerine bakıldığında sadece ihtiyacın giderilmesi için ilişilen bir öğe olarak görülmektedir. Değişen ihtiyaçlar geliştirilen malzeme kullanımları ile mobilya biçimlenmeye ve gelişmeye başlamıştır. Sonraki aşamada işinin ehli ustalarca tek tek elle uzun sürelerde üretilebilen ürünler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu aşamada mobilya Kralların, asillerin veya soyluların iç mekânlarında görülebilen nesilden nesile aktarılan bir çeşit zinet eşyası değerindedir. Toplumsal statü ve ekonomik gücün bir sembolü görevindedir. Sahip olan kişiler bile çoğunlukla kullanmak yerine sergilemeyi tercih ettikleri görülmektedir. Mobilya tasarım ve üretim süreci, sadece belirli kesimlerin kullanımına hitap edebilecek bir olgu olmaktan sanayi devrimi ve seri bant üretimi ile çıkmış herkese her kesime ulaşabilir birer ürün haline gelmiştir. Sanayi devrimi sürecinde gelişen buhar gücü ve fabrikalar ile ortaya çıkan seri bant üretim sistemi, birçok alandaki üretim yöntemlerini etkilediği gibi, o güne kadar yalnızca el işçiliği ile üretilen mobilyaların üretim şeklini de etkilemiştir. Bu üretim yöntemi ile modüler ve çoklu üretim metotları geliştirilmiştir. Yeni yönteme uygun tasarımlar yapılması gerekliliği ortaya çıkmış dolayısıyla da yeni ürünlerin hem kalitesinde hem biçimlerinde farklılıklar yaratmıştır. Ayrıca bu yeni üretim yöntemine uygun yeni malzemelerde geliştirilmiştir. Üretim yöntemin bir diğer kazanımı ise standarat ürün üretilebilmesidir. Seri üretim sisteminin getirdiği standardizasyon hareketine paralel olarak kullanıcının daralmış ve sınırlı mekânındaki donatı beklentisi; modüler mobilya çözümlerinde buluşmuş esnek dönüşebilir çözümler olarak karşımıza çıkmıştır. Bu makalede; tarihsel süreç içinde seri- bant üretim yöntemi, modül ve modüler mobilya kavramının oluşumu, modül kavramı, modüler sistemlerde tasarım prensipleri, modüler mobilya çözümlerinin iç mekana katkıları ele alınmaktadır.