Yazar "Bal, Fatih" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 11 / 11
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Bilişsel davranışçı terapi yönteminin tinnitus üzerindeki etkinliğinin değerlendirilmesi(İstanbul Gelişim Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2021) Bal, FatihBu çalışmanın amacı Bilişsel Davranışçı Terapi yönteminin tinnitus üzerindeki etkinliğini incelemektir. Bu çalışmaya en az altı aydır subjektif tinnitus yakınması olan 18–60 yaşları arasındaki 30 birey katılmıştır. Deney grubunda 15, kontrol grubunda 15 toplam 30 tinnituslu birey araştırmaya dahil edilmiştir. Araştırmanın çalışma grubu seçilirken amaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırmada deney ve kontrol gruplu ön test ve son test ölçümlü 2x2'lik yarı deneysel desen kullanılmıştır. Araştırmada sekiz hafta boyunca toplam 8 seans uygulanmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak, Tinnitus Engellilik Anketi ve Görsel Analog Skalası kullanılmıştır. Tinnituslu bireylerin demografik bilgileri ise araştırmacı tarafından oluşturulan "Kişisel Bilgi Formu" kullanılarak elde edilmiştir. Araştırmaya katılan tinnituslu bireylere Kulak Burun Boğaz muayenesi ve odyolojik inceleme yapılmıştır. Araştırmada çalışma grubundan elde edilen veriler Sosyal Bilimler İçin İstatistik Programı 25.0 paket programı kullanılarak analiz edilmiştir. Analizlerde deney ve kontrol gruplarının ölçüm araçlarından aldıkları puanların ön test ve son testlerde istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık gösterip göstermediği incelenmiştir. Değişkenlere ilişkin hesaplanan puanlar Mann-Whitney U testi ve Wilcoxon İşaretli Sıralar Testi kullanılarak karşılaştırılmıştır. Araştırmada elde edilen bulgulara göre, deney ve kontrol gruplarında yer alan tinnituslu bireylerde Bilişsel Davranışçı Terapi uygulanan deney grubunun Tinnitus Engellilik Anketi ve Görsel Analog Skalası öncesi ve sonrası toplam puanları arasında istatistiksel olarak deney grubu lehine anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Araştırma sonucunda Bilişsel Davranışçı Terapi yönteminin tinnitus düzeyi, şiddeti, süre, sıklık, rahatsız olma, tinnitusa bağlı dikkat eksikliği ve uyku sorununu azaltmada önemli bir etkisinin olduğu bulunmuştur.Öğe The Burden of Care and Burnout in Individuals Caring for Patients with Alzheimer’s Disease(SPRINGER, VAN GODEWIJCKSTRAAT 30, 3311 GZ DORDRECHT, NETHERLANDS, 2019) Yıldızhan, Eren; Ören, Nesibe; Erdoğan, Ayten; Bal, FatihAlzheimer’s disease imposes a severe burden upon patients and their caregivers. We examined the relationship between the sociodemographic factors, burden of care and burnout level of 120 of 203 professional caregiving staff dealing with Alzheimer’s disease patients in eight geriatric care centers in Istanbul/Turkey. The Zarit Caregiver Burden Scale was used to measure the level of burden of care, and the Maslach burnout inventory to measure the level of burnout. High levels of emotional exhaustion were present in 25% of our sample, and depersonalization was found in 30% reduced personal accomplishment was present in 26% of the caregivers.Öğe Dede Korkut Kitabı’ndaki Hikayelerin Benlik Saygısına Etkisi Üzerine Bir Çalışma(Hüzeyfe Süleyman ARSLAN, 2020) Ilıcak, Nezire Gamze; Bal, FatihBenliğin oluşumunda kişinin fiziksel özellikleri, içinde doğduğu ve yetiştiği aile, aldığı eğitim, bağlı olduğu toplum gibi birçok kompleks yapının etkisi bulunmaktadır. Benlik saygısı zamanla inşa edilen, varlığını farklı dinamiklerin desteklediği bir sistemdir. Değişen değerler sistemi, gerçekleşen teknolojik yenilikler, hızla büyüyen şehirler, insanların benlik saygısını da ister istemez etkilemektedir. Kişinin hayattan zevk alması, motivasyonun yüksek olması, kendine güveni vb. için benlik saygısı olmazsa olmazıdır. Bu araştırmada Dede Korkut Kitabı’ndaki hikayelerin benlik saygısı üzerine etkisi ortaya konmaya çalışılacaktır. Millî hafızaya kazınan edebi eserler, toplumu yansıtırken aslında toplumu oluşturan bireyi yani kişisel “ben”i de aynalamaktadır. Bu araştırmada, bu akislerin fert üzerindeki etkisi anlamlandırılmaya çalışılmıştır. Çalışma için 18 Mart 2019-5 Nisan 2019 tarihlerinde 300 öğrenciye Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği uygulanmış ve düşük benlik saygısına sahip 16 denek tespit edilmiştir. 16 denekten 8’ine 8 Nisan 2019-17 Mayıs 2019 tarihlerinde yani 6 hafta süresince Dede Korkut Kitabı’ndan Dirse Han Oğlu Boğaç Han Destanı, Kam Püre’nin Oğlu Bamsı Beyrek Destanı, Kazan Bey Oğlu Uruz Bey’in Esir Olduğu Destanı, Duha Koca Oğlu Deli Dumrul Destanı, Kanglı Koca Oğlu Kan Turalı Destanı ve Begil Oğlu Emre’nin Destanı okunmuş ve tekrar Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği uygulanmıştır. Araştırmanın verileri SPSS 25.0 paket programı ile analiz edilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, Dede Korkut Kitabı’ndaki hikayelerin katılımcıların benlik saygısı üzerinde önemli bir etkisi olduğu bulunmuştur.Öğe Development and Reliability Analysis of Vocational Interest Inventory(İstanbul Gelişim Üniversitesi Yayınları / Istanbul Gelisim University Press, 2018-10-31) Bal, Fatih; Faraji, Haydeh; Callak, YağmurIn this research, it was aimed to develop a scale measuring the interests and orientations of high school students in giving career decisions. Scale was developed according to social cognitive career and self-efficacy theory. Scale is composed of 96 items. It is a Likert type scale which has six sub scales. The scale was applied on 150 high school students for validity and reliability analysis. Construct validity of the scale was determined by factor analysis. Item-total correlation, Alfa correlation and score stability of the scale were computed for reliability analysis. Findings about reliability and validity of the inventory indicated that it was a valid and reliable instrument.Öğe Investigation of the Relationship Between Attention Level and Reading Speed in Children(Cyprus Mental Health Institute, 2024) Kumrulu, Sema; Bal, FatihThis study aimed to investigate the connection between attention and reading speed in children. The research design used descriptive analysis and a relational screening model. The sample consisted of 334 students aged 9-12 studying in 3rd and 4th grades in schools in Bakırköy, Istanbul. The research was conducted at 60th Year Primary School, Muhittin Üstündağ Primary School. Study group of the research criterion sampling method, one of the purposive sampling methods, was used. The study obtained data using the Personal Information Form, Reading Speed Measurement, and D2 Attention Test Scale. The data obtained from the study were previously recorded in the SPSS 25.00 program in a controlled manner. The types of analysis used were determined according to the research problems, and Pearson correlation analysis was used for the presence of relationships between variables. The level of the variables in the research was revealed with descriptive statistics, and comparison (t-test and ANOVA) tests were used to examine the differentiation status according to the independent variables. The analysis found a weak positive relationship between reading speed per minute and the total number scores of the d2 attention test among the participating children. Additionally, significant differences were observed between reading speed per minute scores and certain sociodemographic characteristics of the participants. In this sense, conducting similar research with different age groups can contribute to how students' reading speeds vary according to class and age. © 2024 The Author(s).Öğe İşletmelerde Çalışan Personelin İş Stresi ile Yaşam Doyumu Arasındaki İlişkide Psikolojik Belirtilerin Aracı Rolünün İncelenmesi(Hüzeyfe Süleyman Arslan, 2025) Bal, Fatih; Gümüş, İzzetBu araştırmanın amacı işletmelerde çalışan personelin iş stresi ile yaşam doyumu arasındaki ilişkide psikolojik belirtilerin aracı rolünün incelenmesidir. Bu araştırma, ilişkisel tarama modelinde tasarlanmış nicel bir çalışmadır. Araştırmada İllere Göre Esnaf, İşyeri, Nüfus ve Oda Bilgileri 31/03/2024 tarihli verilere göre İstanbul İlinde esnaf sayısı 273138, iş yeri sayısı 285232, ilin nüfusu 15655924 ve oda sayısı 156 olarak elde edilen bireylerden 2344 kişi olarak örneklem belirlenmiştir. Veri Toplama Araçları olarak Yaşam Doyumu Ölçeği İş Stresi Ölçeği Kısa Semptom Envanteri kullanılmıştır. Tüm analizler Sosyal Bilimler için İstatistik Paketi'nde (SPSS 25) gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın değişkenleri ise Hayes tarafından geliştirilen PROCESS modeliyle analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda, iş stresi ile yaşam doyumu arasında negatif yönde ilişki bulunmuştur. İş stresi ile psikolojik belirtiler arasında pozitif yönde ilişki bulunmuştur. İş stresinin aracı değişken olan psikolojik belirtiler üzerindeki analiz sonucunda iş stresi psikolojik belirtileri anlamlı yönde etkilediği bulunmuştur. İş stresi ile psikolojik belirtiler arttıkça yaşam doyumu azalmaktadır. Araştırma verilerinden elde edilen sonuçlara göre psikolojik belirtilerin yaşam doyumu üzerinde dolaylı etkisinin anlamlı olduğu, bu nedenle psikolojik belirtilerin iş stresi ile yaşam doyumu arasındaki ilişkide aracılık ettiği bulunmuştur.Öğe Lise Öğrencilerinde Problemli Internet Kullanımı ile Saldırgan Davranışların İlişkisi: Özel Ahmet Şimşek Anadolu Lisesi Örneği(Türk Kooperatifçilik Kurumu Basın, Yayın, Araştırma Danışmanlık ve Eğitim Hizmetleri, 2018-02-26) Durak, Öykü Gülken; Ünal, Şeniz; Erdoğan, Ayten; Bal, FatihBu çalışma, lise öğrencilerinin problemli internet kullanımları ile saldırganlık davranışları arasındaki ilişkiyi inceleyen bir çalışmadır. Çalışma grubu, İstanbul’un Kartal ilçesinde bulunan Özel Ahmet Şimşek Anadolu Lisesinde 2016-2017 öğretim yılı güz döneminde 9, 10, 11 ve 12. Sınıfta öğrenim gören ve yaşları 14 ve üzerinde olan 165’i (%40,2) kadın, 245 (%59,8) erkek olmak üzere toplam 410 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırmada öğrencilerin problemli internet kullanımlarını belirlemek amacıyla ‘Problemli İnternet Kullanımı Ölçeği- Ergen’, saldırganlık davranışı boyutlarını saptamak için ‘Buss-Perry Saldırganlık Ölçeği’ kullanılmıştır. Ölçeklerden elde edilen veriler SPSS 15.0 programında analiz edilmiştir. Verilerin analizinde korelasyon analizi kullanılmıştır. Araştırma bulgularında, öğrencilerin problemli internet kullanımlarıyla saldırganlık davranışı arasında negatif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Anahtar Sözcükler: Ergenlik dönemi, İnternet, İnternet Bağımlılığı, Saldırganlık, Problemli İnternet KullanımıÖğe Mediator Role of Dissociative Experiences in the Effect of Childhood Traumas on Emotion Regulation Difficulty and Parental Child-Containing Function(Mdpi, 2024) Yoyen, Elif; Bal, Fatih; Baris, Tulay Guneri; Arslan, Meryem Selva; Cokluk, Gulsen FilazogluThe aim of this study is to examine the mediating role of dissociation in emotional regulation and parental child-containing function skills of mothers exposed to childhood trauma. The research was conducted with 400 mothers between the ages of 20-60 who had childhood trauma and currently have children between the ages of 0-18. The relational screening model, one of the general screening models, was used in the research. The sample of the research was selected using the convenient sampling method and the simple random method. Research data were collected with the Sociodemographic Information Form, Childhood Trauma Scale (CTS), Parental Child-Containing Function Scale (PCCFS), Emotion Regulation Difficulty Scale (ERDS), and Dissociative Experiences Scale (DES). According to the results obtained in the study, physical abuse (beta = 0.197; 95% CI [0.124; 0.268]), physical neglect (beta = 0.232; 95% CI [0.161; 0.306]), emotional abuse (beta = 0.238; 95% CI [0.169; 0.309]), emotional neglect (beta = 0.210; 95% CI [0.150; 0.275]), and sexual abuse (beta = 0.139; 95% CI [0.058; 0.220]) were found to have a significant indirect effect on emotion regulation difficulties through dissociative experiences. In addition, physical abuse (beta = 0.122; 95% CI [0.071; 0.181]), physical neglect (beta = 0.151; 95% CI [0.084; 0.228]), emotional abuse (beta = 0.158; 95% CI [0.086; 0.238]), emotional neglect (beta = 0.159; 95% CI [0.093; 0.235]), and sexual abuse (beta = 0.086; 95% CI [0.039; 0.150] was found to have a significant indirect effect on parental child-containing function skills through dissociative experiences.Öğe Psikolojik Açıdan Normal ve Otistik Çocuklarda Beslenme Bozukluğu(Nobel Akademik Yayıncılık, 2018) Bal, FatihBeslenme bozukluğu normal ve otistik çocuklarda olmakla birlikte tüm yaş gruplarında ve tüm toplumlarda rastlanabilen sıklıkla psikolojik ve gelişimsel nedenlerden kaynaklanabilen bir durumdur. Besleme bozuklukları tıbbi, sosyal ve psikolojik sorunlara yol açan, yaşam kalitesini olumsuz etkileyen yeme davranışları bozukluklarıdır. Beslenme, çocuğun gelişimi ve sağlığı için ihtiyaç duyduğu besin maddelerini kullanmasıdır. Yeterli ve doğru beslenememe sağlık sorunlarının ortaya çıkmasında etken olmaktadır. Ülkemizde, ulusal ve bölgesel düzeyde yaşanan yetersiz beslenmeyle ilgili sağlık sorunlarının başlıcaları; 0--6 yaş grubu çocuklarda enerji ve besin öğelerinin yetersiz kalmasından kaynaklanan klinik durumlar, kansızlık, D vitaminin eksikliğine bağlı olarak kasların gevşek ve güçsüz olması; okul çağı çocuklarda ve gençlerde isezayıflık, şişmanlık, anemi, iyot yetersizliğinden kaynaklanan rahatsızlıklar, vitamin yetersizlikleri ve diş çürükleridir.Öğe Tinnitus ile Depresyon Arasındaki İlişkinin İncelenmesi(Muhammed Yıldız, 2018-12-06) Bal, FatihBu çalışmanın amacı tinnitus ile depresyon arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırmanın örneklemi rastgele seçilmiş 18-60 yaş arası İstanbul ilinde bulunan kamu hastanelerine başvuran tinnitus tanısı alan bireylerden oluşmaktadır. Katılımcıların depresyon düzeyi, Beck Depresyon Ölçeği ile tinnistus düzeyi ise Tinnitus Derecelendirme İndeksi ile ölçülmüştür. Elde edilen bulgular Ki-Kare, Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Katsayısı Analizi, Tek Yönlü Varyans Analizi ve t-testi doğrultusunda analiz edilip, anlamlı düzeyde farklılık olup olmadığı sınanarak bulgular sıralanmıştır. Araştırmada elde edilen sonuçlara göre; tinnitus ile depresyon arasında pozitif yönde orta düzeyde bir ilişki olduğu görülmüştür. Yapılan t- testi sonucuna göre depresyonu olan tinnituslu bireylerde tinnitus oranı daha yüksektir. Yapılan Tek Faktörlü Varyans Analizi sonuçlarına göre katılımcıların demoğrafik özelliklerine göre tinnitus değişkenine ilişkin anlamlı fark görülmemiştir.Öğe Zihinsel Engelli 3-7 Yaş Arasındaki Çocuklarda Sesletim (Artikülasyon) Bozukluklarının Değerlendirilmesi(GALENOS PUBL HOUSE, Kacamak Sokak 21/1, ISTANBUL, Findikzade 34093, TURKEY, 2017) Ünsal, Selim; Uçak, Meryem Merve; Bal, Fatih; Sarıgül, Ahmet Yasin; Cengiz, Deniz UğurGiriş ve Amaç: Bu çalışmanın amacı; zihinsel engelli çocuklarda görülen artikülasyon bozukluklarını normal çocuklar ile karşılaştırıp zihinsel yetersizliğin artikülasyon bozukluğuna etkisini tespit etmektir. Yöntem ve Gereçler: Bu çalışmaya özel eğitim ve rehabilitasyon merkezine devam eden 3-7 yaş arasında 30 (23 erkek,7 kız) hafif düzey zihinsel engelli ve normal zihinsel gelişime sahip 30 (13 erkek, 17 kız) çocuk dahil edilmiştir. Her iki gruba Ankara Artikülaston Testi (AAT) uygulanmıştır. Ailenin gelir durumu, ebeveynlerin öğrenim durumu, cinsiyet ve yaş faktörlerinin artikülasyon bozukluğuna olan etkileri incelenmiştir. AAT testinden yüksek puan alınması artikülasyon bozukluğunu göstermektedir. Bulgular: Zihinsel engelli çocuklar normal çocuklara göre yüksek puan almışlardır (p=0,000). Her iki grup cinsiyete göre incelendiğinde artikülasyon puanı yönüyle anlamlı farklılık tespit edilmiştir (p?0,05). Gruplar ekonomik duruma göre incelendiğinde, orta ve altı gelir seviyesine sahip zihinsel engelli çocukların üst gelir grubundaki zihinsel engellilere göre daha az artikülasyon bozukluğu göstermiştir(p?0,05). Gruplar ebeveynlerin öğrenim durumuna göre incelendiğinde, lise altı anne ve babanın öğrenim durumuna göre gruplar karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı farklılık elde edilmezken (p>0,05), lise üstü öğrenim durumuna göre gruplar arası anlamlı fark görülmüştür (p?0,05). Her iki grup yaşa göre incelendiğinde artikülasyon puanı yönüyle 3,4 yaşta anlamlı bir fark görülmezken, (p>0,05) 5,6,7 yaşta her iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark mevcuttur (p?0,05). Tartışma ve Sonuç: Hafif derecede zihinsel engeli olan çocuklardaki artikülasyon bozukluğu, normal gelişim gösteren çocuklara göre daha fazla görülmektedir.
