Evaluation of the Effect of Halo Gravity Traction on Lung Volume in Advanced and Severe Kyphoscoliosis Patients in Chest Radiography
Özet
Aim: To evaluate the effect of preoperative halo gravity traction on lung volume in patients with advanced
and rigid kyphoscoliosis using planimetric measurements from chest radiography.
Method: Ten patients with a mean age of 20.5±0.9 with a diagnosis of severe and severe kyphoscoliosis
who underwent halo gravity traction between 2019 and 2021 were included in our study. Direct chest
radiographs taken before and after traction were analyzed retrospectively. In order to evaluate the
effectiveness of traction, planimetric evaluations were made on radiographs.
Results: In the evaluation of radiological parameters, mean thoracic coronal cobb angle, lumbar cobb angle,
thoracic kyphosis angle, lumbar lordosis angle, C1-S1 distance and lung volume before and after the
procedure were 96.670°±8.4535°, 88,090°±4.5989°, 37.020°±11.5893°, 38.540°±11.1269°,
73.150°±7.0412°, 65.590°±7.3927°, 59.100°±9.5467°, 55.100°±9.0238°, It was 371.590mm± 64.2410mm,
408.330 mm±80.8229 mm and 967.730 mm3±318.404 mm3
, 1155.180mm3±332.868 mm3
. The decrease in
thoracic kyphosis, lumbar lordosis, thoracic cobb and lumbar cobb angles and the increase in lung volume
and distance between C1-S1 were statistically significant (p<0.05).
Conclusion: Traction application is a safe method for deformities. It is effective in correcting sagittal and
coronal curvatures. It is a method that is effective in pulmonary functions as well as increasing the lung
volume radiologically. Amaç: İleri ve sert kifoskolyozlarda cerrahi öncesi halo gravite traksiyonunun hastalarda göğüs
radyografisinden planimetrik ölçümler kullanılarak akciğer hacmi üzerinde etkisini değerlendirmektir.
Yöntem: Çalışmaya, 2019-2021 yılları arasında halo yerçekimi traksiyon uygulaması yapılan ileri ve sert
kifoskolyoz tanılı yaş ortalaması 20,5±0i9 olan 10 hasta dahil edildi. Traksiyon öncesi ve sonrası hastalara
çekilen direkt akciğer grafileri geriye dönük incelendi. Traksiyonun etkinliğini değerlendirebilmek için
grafiler üzerinden planimetrik değerlendirmelere tabi tutuldu.
Bulgular: Radyolojik parametrelerin değerlendirilmesinde işlem öncesi ve işlem sonrası ortalama torakal
koronal cobb açısı, lomber cobb açısı, torakal kifoz açısı, lomber lordoz açısı, C1-S1 mesafesi ve akciğer
volümü sırasıyla; 96,670°±8,4535°, 88,090°±4,5989°, 37,020°±11,5893°, 38,540°±11,1269°,
73,150°±7,0412°, 65,590°±7,3927°, 59,100°±9,5467°, 55,100°±9,0238°, 371,590mm±64,2410mm,
408,330mm±80,8229mm ve 967,730 mm3±318,404 mm3
, 1155,180 mm3±332,868 mm3 idi. Torakal kifoz,
lomber lordoz, torakal cobb ve lomber cobb açılarındaki azalma ile akciğer hacmi ve C1-S1 arasındaki mesafe
artışı istatistiksel olarak anlamlıydı (p <0,05).
Sonuç: Traksiyon uygulaması deformitelerde güvenli bir yöntemdir. Sagital ve koronal eğriliklerin
düzelmesinde etkilidir. Pulmoner fonksiyonlar üzerine etkili olduğu gibi radyolojik olarak akciğer volümü
üzerinde de artış yönünde fayda sağlayan bir yöntemdir.