Uluslararası Sistemik Dönüşümler ve Türk Dış Politikasının 100. Yılı
Abstract
Bu makale, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. Yılını kutladığımız bu günlerde
yaşanan sistemik dönüşümler karşısında Türkiye'nin nasıl cevaplar ürettiğini
neoklasik realist bir bakış açısından kısıtlayıcı ve müsamahakâr stratejik ortamlar
bağlamında sorgulamaktadır. Türk dış politikasının tarihsel gelişimini ayrıntılı bir
şekilde ele alan bu makalenin temel hipotezi, uluslararası sistemin giderek çok
kutuplu bir yapıya evirildiği ve belirsizliklerin giderek arttığı dönemlerde, Türkiye'nin
maceracı dış politikadan uzaklaşarak daha dengeli bir yaklaşım benimsediğidir.
Makale, iki savaş arası dönemin çok kutupluluğu, Soğuk Savaş döneminin belirgin iki
kutuplu yapısı, Soğuk Savaş sonrası dönemin tek kutupluluğu ve 2008'den günümüze
kadar devam eden "belirsizlik çağı" başlıkları altında incelemektedir. Bu makalenin
arka planında teorik çerçeve olarak neoklasik realizmden faydalanılmıştır. Bu
tercihin temel nedeni teorinin devletlerin nüfuz maksimizasyonlarına odaklanmasıdır.
Ayrıca, neoklasik realistlere göre iç ve dış politika birbirinden bağlantısız alanlar
değildir. Özellikle 2016'dan bu yana Türkiye, kısıtlayıcı stratejik bir ortamda hem iç
hem de dış politikada dalgalanmalar yaşamıştır. 23 Şubat 2022'de başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı, Türkiye'nin önceki maceracı dış politika eğilimlerinden
uzaklaştığının önemli bir göstergesi olarak öne çıkmaktadır. This article offers an examination of Turkey's response to systemic transformations
while commemorating the 100th anniversary of the Republic of Turkey, utilizing a
neoclassical realist perspective. The study places these responses within the context
of both constraining and permissive strategic environments. It presents a
comprehensive analysis of the historical development of Turkish foreign policy, with
its principal hypothesis positing that during periods marked by a transition in the
international system towards multipolarity and heightened uncertainty, Turkey has
adopted a more balanced approach, moving away from adventurous foreign policy. The article conducts this analysis under distinct sections, encompassing the
multipolarity of the interwar period, the pronounced bipolarity of the Cold War era,
the unipolarity of the post-Cold War period, and the ongoing "age of uncertainty"
from 2008 to the present day. The selection of neoclassical realism as the theoretical
framework for this article is grounded in its emphasis on the maximization of states'
influence. Additionally, according to neoclassical realists, domestic and foreign
policy are intertwined. Notably, since 2016, Turkey has encountered turbulence in
both its domestic and foreign policies within a restrictive strategic environment. The
commencement of the Russia-Ukraine War on February 23, 2022, stands out as a
significant indicator of Turkey progressively distancing itself from its prior
adventurous foreign policy inclinations.