İnsani yardım çalışanlarının ikincil travmatik stresleri ve psikolojik dayanıklılıkları arasındaki ilişkinin incelenmesi
Abstract
İnsani yardım faaliyetlerini yürüten insani yardım çalışanları, ihtiyaç sahibi kişilere destek sağlama ve yardım ulaştırma sırasında direkt ya da dolaylı yoldan travmatik olaylar yaşamakta ya da travmatik olaylara tanıklık etmektedirler. Bu duruma ilişkin, insani yardım çalışanları ile ilgili yürütülen araştırmalar bu kişilerin ikincil travmatik stres düzeyleri ve psikolojik dayanıklılıklarına yönelik önemli etkiler olduğunu ortaya koymaktadır. İnsani yardım çalışanlarının zorlu çalışma şartları düşünüldüğünde etkileşimde oldukları kişilerle aralarındaki temas neticesinde ortaya çıkan ikincil travmatik stres ile çalışanların psikolojik dayanıklılık düzeylerinin yakından araştırılması gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bu gerekliliğe rağmen, İnsani yardım alanında çalışan bireylere yönelik yapılan araştırma sayısı oldukça kısıtlıdır. Bu araştırmada İnsani Yardım Çalışanı olan yetişkinlerin ikincil travmatik stres düzeyleri ve psikolojik dayanıklılıkları arasındaki ilişki incelenmiştir. Araştırma sorularına yanıt vermek amacıyla t testi, ANOVA, korelasyon katsayısı ve regresyon analizi hesaplanmıştır. Araştırmada insani yardım alanında farklı sürelerde çalışan, farklı eğitim durumuna ve medeni durumuna sahip 18-40 yaş aralığındaki 89 katılımcı ile araştırma yürütülmüştür. Araştırmaya katılan katılımcılara, Kişisel Bilgi Formu, İkincil Travmatik Stres Ölçeği ve Yetişkinler İçin Psikolojik Dayanıklılık Ölçeği Türkçe versiyonları uygulanmıştır. Demografik değişkenlerle ilgili bulgulara göre; kadınların ikincil travmatik stres algıları erkeklere göre daha yüksek düzeyde bulunmuştur. Yaş ile ikincil travmatik stres ölçeğinin alt boyutu olan uyarılmışlık boyutunun arasındaki inceleme neticesinde; 18-25 yaş grubu katılımcılarının uyarılmışlık puanı, 36-40 arasında yer alan katılımcıların puanından anlamlı olarak daha yüksektir. Yaş arttıkça, ikincil travmatik stres düzeyinin azaldığı yönünde ifade edilebilir. Araştırmada korelasyon analizi yapılmış, İkincil Travmatik Stres arttıkça, YPDÖ toplam puanı ve gelecek algısı, kendilik algısı, aile uyumu, yapısal stil alt boyutlarının azaldığı sonucu elde edilmiştir. Bulgularda, psikolojik dayanıklılığın alt boyutlarından olan kendilik algısının ikincil travmatik stresi anlamlı biçimde yordayıcı etkisi olduğu bulunmuştur. Kendilik algısı arttıkça, ikincil travmatik stres azalmaktadır. Elde edilen veriler ikincil travmatik stres düzeyi ve psikolojik dayanıklılık arasında ilişki olduğu yönündeki görüşü destekler niteliktedir. Humanitarian aid workers who carry out humanitarian aid activities directly or indirectly experience traumatic events or witness traumatic events while providing support to and delivering aid to people in need. Regarding this situation, researches conducted on humanitarian aid workers reveal that these people have significant effects on their secondary traumatic stress levels and psychological resilience. Considering the difficult working conditions of humanitarian aid workers, it becomes necessary to closely investigate the relationship between the secondary traumatic stress that occurs as a result of contact with the people they interact with and the psychological resilience levels of the workers. Despite this requirement, the number of studies on individuals working in the field of humanitarian aid is quite limited. In this study, the relations between secondary traumatic stress levels and psychological resilience of adults who are Humanitarian Aid Workers were examined. In order to answer the research questions, t test, ANOVA (one-way analysis of variance), correlation coefficient and regression analysis were calculated. The research was conducted with 89 participants between the ages of 18-40, who worked in the field of humanitarian aid for different periods of time, had different educational backgrounds and marital status. The Turkish versions of the Personal Information Form, the Secondary Traumatic Stress Scale and the Adult Resilience Scale were administered to the participants. According to the findings related to demographic variables; Secondary traumatic stress perceptions of women were found to be higher than men. As a result of the examination between age and arousal dimension, which is the sub-dimension of the secondary traumatic stress scale; The arousal score of the participants in the 18-25 age group is significantly higher than the score of the participants in the 36-40 age group. It can be stated that as age increases, the level of secondary traumatic stress decreases. In the study, it was concluded that as secondary Traumatic Stress increased, the total score of the Psychological Resilience Scale for Adults and sub- dimensions of structural style, perception of the future, family harmony, and self- perception decreased. In the findings, it was found that self-perception, one of the sub-dimensions of psychological resilience, had a significant predictive effect on secondary traumatic stress. As self-perception increases, secondary traumatic stress decreases. The data obtained supports the view that there is a relationship between the level of secondary traumatic stress and psychological resilience.
Collections
- Yüksek Lisans Tezleri [1219]