On Spatiality and The Problem of The Body in Heidegger’s Being and Time
Abstract
This paper evaluates and criticizes Martin Heidegger’s account of space
and spatiality as offered in his Being and Time, predominantly in sections 22-24 of
Chapter III. Heidegger’s basic argument is that everyday space is structured by
Dasein’s concerns. After exploring this theme, it will be argued that Heidegger’s
account of spatiality is vague and unsatisfactory because whilst emphasizing the
essential interdependency and interwovenness of Dasein and the world, Heidegger
fails to give a plausible account of the materiality of Dasein’s spatiality. His whole
notion of spatiality is built at the expense of the loss of Dasein’s physical
embodiment. It will be suggested that Heidegger’s motive in ignoring the bodily
nature of Dasein stems from his worry of introducing the notion of (Cartesian)
subjectivity into his account which would contradict his philosophical project.
However, the absence of the materiality of Dasein’s existence eventually prompts
Heidegger to present non-spatial concepts - such as familiarity and attention – as
spatial categories, which constitutes not only the provocation but also the limitation
of his account on spatiality. Bu çalışma, Martin Heidegger’in Varlık ve Zaman isimli eserinin 3.
Bölümünün 22-24’üncü kısımlarında ele aldığı uzay ve uzamsallık izahatını
değerlendirip ve eleştirmektedir. Heidegger’in temel argümanı gündelik uzamın
Dasein’ın kaygıları tarafından yapılandırıldığını savunmaktadır. Bu mesele açıklığa
kavuşturulduktan sonra Heidegger’in uzamsallık izahatının belirsiz ve yetersiz
olduğu savunulacaktır - çünkü Dasein ve dünya arasındaki temel karşılıklı
bağımlılık ve iç içe geçmelik durumunu vurgularken, Heidegger’in Dasein’ın
maddesel uzamsallığına dair tatmin edici bir açıklama getiremediği görülmektedir.
Öyle ki, Heidegger, uzamsallık kavramını Dasein’ın fiziksel bedenini görmezden
gelme pahasına yapılandırmaktadır. Heidegger’in Dasein’ın bedensel doğasını
görmezden gelen tavrının, (Kartezyen) öznellik kavramına yer açarak kendi felsefi
projesiyle çelişmek istememesinden kaynaklanabileceği öne sürülecektir. Ancak,
Dasein’ın maddesel yokluğu, eninde sonunda Heidegger’i temelde uzamsal olmayan
kavramları – aşinalık ve dikkat gibi - uzamsal olarak ele almaya yönlendirmektedir.
Bu durum ise, Heidegger’in uzamsallık izahatinin kışkırtıcılığının yanı sıra
yetersizliğine de dikkat çekmektedir.
Volume
11Issue
22Collections
The following license files are associated with this item: