Üniversite öğrencilerinin yeme tutumları ile anne-baba tutumları ve depresyon arasındaki ilişki

Abstract

Bu çalışmada 18-24 yaş arasındaki üniversite öğrencilerinin yeme tutumları ile anne baba tutumları ve depresyon arasındaki ilişkinin incelenmesi, ayrıca yeme tutumları, anne baba tutumları ve depresyon seviyelerine ilişkin demografik ve tanımlayıcı bilgiler elde etmek amaçlanmıştır. Bu amaçla 415 katılımcıya; Kişisel Bilgi Formu, Yeme Tutum Testi Kısa Formu (YTT-26), Anne Baba Tutum Ölçeği (ABTÖ) ve Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ) uygulanmıştır. Ölçeklerden toplanan veriler SPSS 25 programı ile analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda, üniversite öğrencilerinin yaşları ile anne babalarının koruyucu-istekçi tutumları arasında ters yönlü bir ilişki olduğu bulunmuştur. BDÖ ile diyet/bulimia ve yeme meşguliyeti/yeme kontrol puanları arasında pozitif ilişki, demokratik tutum puanları ile BDÖ/diyet yapma/bulimia ve yeme meşguliyeti/yeme kontrol puanları arasında negatif ilişki, koruyucu-istekçi tutum puanları ile BDÖ/diyet yapma/bulimia ve yeme meşguliyeti puanları arasında pozitif ilişki, otoriter tutum puanları ile BDÖ/bulimia ve yeme meşguliyeti puanları arasında pozitif ilişki olduğu görülmüştür. YTT puanları ile istatistiksel olarak en anlamlı korelasyon gösteren değişken depresyon, bir diğer değişken ise demokratik anne baba tutumlarıdır. Öğrencilerin cinsiyetleri ile BDÖ/diyet yapma puanları karşılaştırılmış ve anlamlı düzeydeki farklılık sonucu kadın öğrencilerin erkek öğrencilerden daha yüksek puan aldığı görülmüştür. Medeni durumları ile bulimia ve YTT/yeme meşguliyeti puanları karşılaştırılmış ve anlamlı düzeydeki farklılık sonucu evli öğrencilerin daha yüksek puan aldığı görülmüştür. Psikiyatrik bozukluğa sahip olan ve olmayanların BDÖ/demokratik tutum puanları karşılaştırılmış ve psikiyatrik bozukluğa sahip olanların BDÖ'den daha yüksek puan aldıkları, psikiyatrik bozukluğa sahip olmayanların demokratik tutumdan daha yüksek puan aldıkları görülmüştür. Anne eğitim durumu ile demokratik tutum/koruyucu-istekçi tutum/otoriter tutum ve BDÖ karşılaştırılmış ve anlamlı düzeyde farklılık görülmüştür. İlkokul mezunu olan grubun demokratik tutum puanı diğer grupların demokratik tutum puanlarından daha düşük olduğu gözlemlenmiştir. İlkokul mezunu olan grubun koruyucu-istekçi tutum puanı, lise mezunu olan gruptan daha fazla çıkmıştır. İlkokul mezunu olan grubun otoriter tutum puanı ortaokul mezunu olan gruptan fazla olduğu gözlemlenmiştir. Özetle, yeme tutumları, depresyon ve anne baba tutumları arasında ilişki gözlemlenmiştir. Klinik uygulamalarda yeme tutum bozukluğuna sahip bireylerin depresyon seviyeleri ve anne baba tutumlarının gözden geçirilmesi önerilmektedir.

The aim of this study was to examine the relationship between the eating attitudes of university students aged 18 to 24 and parental attitudes/depression as well as to obtain demographic and descriptive information about eating attitudes, parental attitudes and depression levels. For this purpose, 415 participants were administered the following scales; Personal Information Form, Eating Attitude Test Short Form (EAT-26), Parental Attitude Scale (ABTS) and Beck Depression Inventory (BDI). The data obtained from the scales were analyzed with SPSS.25 statistical package program. According to the findings of the study; there was an inverse relationship between the ages of the students and the protective-demanding attitudes of their parents. A positive correlation was found between BDI and diet/bulumia and preoccupation with eating/eating control scores. A negative correlation was found between democratic attitude scores and BDI/diet/bulemia and preoccupation with eating/eating control scores. A positive correlation was found between protective-demanding attitude scores and BDI/diet/bulumia and preoccupation with eating scores. There was a positive correlation between authoritarian attitude scores and BDI/bulumia and eating preoccupation scores. The variable that showed the most statistically significant correlation with EAT scores was depression followed by democratic parental attitudes. The genders of the students and their BDI/diet scores were compared and the score of female students were significantly higher than male students. Marital status and bulimia and EAT/eating preoccupation scores were compared and the scores of married students were significantly higher. BDI/democratic attitude scores of those who had psychiatric disorders and those who had not were compared and a significant difference was found in results. Those with psychiatric disorders scored higher on BDI. Those who didn't have a psychiatric disorder scored higher on democratic attitude. The educational status of the mother was compared with democratic attitude/protective-demanding attitude/authoritarian attitude and BDI, a significant difference was observed. The democratic attitude scores of primary school graduates were lower than the democratic attitude scores of the other groups. The protective-demanding attitude score of the primary school graduate group was higher than the high school graduate group. The authoritarian attitude score of the primary school graduate group was higher than the secondary school graduate group. In summary, there was a significant relationship between eating attitudes, depression and parental attitudes. In clinical practice, it is recommended to rewiew the depression levels and parental attitudes of people with eating attitude disorder.