Investigation on childhood traumas, anger expressions and psychological resilience of sexual abuse victim mothers and their children
Özet
Objective: The primary purpose of this research is to reveal the relationship between the anger levels and psychological resilience of mothers,
who were traumatized by losing their spouses in the Soma mining disaster on May 13, 2014, and victimization of abuse, especially sexual
abuse. At the same time, the close relationship between mother-child mental health was examined by examining the relationship between
mothers reporting childhood sexual abuse victimization (eight out of 118 women participating in the study who reported childhood and
adult sexual abuse) and their children (11 out of 90) childhood sexual abuse, anger expressions, and resilience. It is aimed to determine the
connection once again.
Methods: Information on mothers’ own childhood sexual abuse histories is based on self-report data given to the sociodemographic data
form and interview records from home visits. Data collection tools used in the study consisted of Sociodemographic form, Childhood Trauma
Questionnaire (CTQ-33), Resilience Scale for Adults (RSA), Child and Youth Resilience Measure (CYRM-28), The State-Trait Anger Expression
Inventory (STAXI). In this study, relational screening model was used.
Results: According to the results of the applied spearman correlation analysis; it was detected that there was a significantly negative
relationship between the mothers’ childhood traumas, anger expressions and their children’s childhood traumas, anger expressions. It was
also detected that there were significantly positive and negative relationships between the mothers’ resilience and their children’s childhood
traumas, anger expressions, resilience, which are compatible with the literature as well.
Conclusion: Results of the study shows mothers’ traumatic life stories cause their children to be exposed to traumatic experiences and
negative psychological effects. From another point of view, it is revealed that remedial interventions for parental traumas prevent children
from experiencing trauma. Therefore there is a need for research on the importance of protective factors in cases of traumatic experiences in
childhood and at other stages of life, and incorporating coping and resilience into different psychotherapy models, and preventive interventions
to increase psychological resilience. Amaç: Bu araştırmanın öncellikli amacı 13 Mayıs 2014’te Soma maden faciasında eşlerini kaybetmek suretiyle travmatize bir grup olan
annelerin öfke düzeyleri ve psikolojik dayanıklılıkları ile istismar mağduriyetinin, özellikle de cinsel istismarın ilişkisini ortaya koymaktır. Aynı
zamanda çocuklukta cinsel istismar mağduriyeti bildiren anneler (araştırmaya katılan 118 kadından çocuklukta ve yetişkinlikte cinsel istismar
bildiren sekizi) ile çocuklarının (90 çocuktan 11’i) çocukluk döneminde cinsel istismar, öfke ifadeleri ve psikolojik dayanıklılıkları arasındaki
ilişkinin incelenmesi yoluyla anne-çocuk ruhsağlığı arasındaki yakın bağlantının bir kez daha belirlenmesi hedeflenmektedir.
Yöntem: Annelerin kendi çocukluk cinsel istismarı geçmişlerine ilişkin bilgiler, sosyodemografik veri formuna verilen öz bildirime dayalı
verilere ve ev ziyaretlerindeki görüşme kayıtlarına dayanmaktadır. Çalışmada kullanılan veri toplama araçları Sosyodemografik form,
Çocukluk Çağı Travmaları Ölçeği (CTQ-33), Yetişkinler İçin Psikolojik Dayanıklılık Ölçeği, Çocuk ve Genç Psikolojik Sağlamlık Ölçeği
(ÇGPSÖ-28), Sürekli Öfke-Öfke Tarz Ölçeği’nden oluşmaktadır. Bu çalışmada, ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır.
Bulgular: Uygulanan Spearman korelasyon analizleri sonuçlarına göre; annelerin çocukluk çağı travmaları, öfke ifadeleri ile çocuklarının
çocukluk çağı travmaları, öfke ifadeleri arasında anlamlı düzeyde negatif yönde ilişki, annelerin psikolojik dayanıklılığı ile çocukların
öfke ifadeleri, çocukluk çağı travmaları ve dayanıklılıkları arasında alanyazın ile uyumlu anlamlı negatif ve pozitif yönlü ilişkiler olduğu
belirlenmiştir.
Sonuç: Annelerin travmatik yaşantı öykülerinin çocuklarının da travmatik yaşantıya maruz kalması ve olumsuz psikolojik etkilere maruz
kalmasına yol açtığını gösteren çalışma sonuçları bir başka açıdan değerlendirildiğinde, ebeveynlerin travmalarına yönelik iyileştirici
müdahalelerin, çocukların travma yaşamalarını önleyici niteliğini ortaya koymaktadır. Çocuklukta ve yaşamın diğer evrelerinde travmatik
yaşantılar durumunda koruyucu faktörlerin önemi, baş etme ve dayanıklılığın farklı psikoterapi modellerine içkin hale getirilmesi yönünde
araştırmalara gereksinim bulunmaktadır.
Cilt
36Sayı
2Bağlantı
https://hdl.handle.net/11363/4817Koleksiyonlar
Aşağıdaki lisans dosyası bu öğe ile ilişkilidir: