dc.contributor.author | Sayir, Büşra | |
dc.date.accessioned | 2023-05-16T05:50:21Z | |
dc.date.available | 2023-05-16T05:50:21Z | |
dc.date.issued | 2023 | en_US |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/11363/4620 | |
dc.description | Danışman: DR. ÖĞR. ÜYESİ BARIŞ ÇAYPINAR
Yer Bilgisi: İstanbul Gelişim Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı
Konu: Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon = Physical Medicine and Rehabilitation ; Fizyoterapi ve Rehabilitasyon = Physiotherapy and Rehabilitation
Dizin: Görev performansı = Duty performance ; Hareket korkusu = Kinesiophobia ; Menstrüal siklus = Menstrual cycle ; Premenstrüel sendrom = Premenstrual syndrome ; Çalışan kadınlar = Working women ; İş performansı = Job performance | en_US |
dc.description.abstract | Giriş: Kadınların ortalama 36 yıllık uzun bir üreme ömrü vardır; 8,5 ile 13 yaşlarındaki menarştan yaklaşık 51 yaşındaki menopoza kadar olan süreci kapsar. Menstrüasyon, foliküler olgunlaşma, ovulasyon ve korpus luteum oluşumuna dayanan foliküler ve luteal olmak üzere iki farklı ana faza ayrılır. Fiziksel ve davranışsal belirtilerle karakterize olan Premenstrual Sendrom(PMS), menstrüel siklusun ikinci yarısında kendini gösterir ve kadınların hayatını olumsuz olarak etkiler. Üreme dönemindeki kadınların %40'ında PMS semptomları görülmektedir. Düşük oranlarda ağır semptomlar görülebilir. "Şişkinlik, ağrı, kaygı ve gerginlik; ağlama nöbetleri, depresyon, yorgunluk en sık görülen PMS belirtileridir." Bu semptomlar genellikle bir hafta kadar sürer. Yapılan çalışmalar PMS'li bireylerin iş performansının da etkilenebileceğini göstermektedir. Premenstrual dönemdeki semptomlu geçirilen bir haftalık süreç kadın hayatında önemli bir süreyi kapsamaktadır. Çalışan kadınların inceleneceği bu çalışmada premenstrual dönemde PMS tanımına uygun olmasa da süreci semptomlu geçiren kadınların hareket etmekte kendilerini sınırlamalarının iş performansını negatif yönde etkileyeceği ve yaralanmaya daha açık bir hale geleceği düşünülmektedir. Amaç: Premenstrüel sendrom (PMS), kadınların çalışma sürecini, sosyal aktivitelerini ve kişilerarası iletişimini bozabilir ve daha düşük bir yaşam kalitesine yol açabilir. Bu çalışma, çalışmakta olan kadınlarda premenstrual sendromun prevalansını, premenstrual dönemdeki kinezyofobiyi, iş performansını ve sosyodemografik özellikleri ile PMS belirtileri arasındaki ilişkiyi değerlendirmek ve iş performansına premenstrüel sendromun (PMS) etkisini incelemek amacıyla yapılmıştır. Metod: Araştırma modeli ilişkisel tarama modelidir. İki veya daha fazla değişkenin kovaryansını belirlemeyi amaçlayan tarama yöntemine denir. İlişkisel tarama modelinde değişkenlerin birlikte değişip değişmediği; değişiklik olursa nasıl olduğu saptanmaya çalışılır. Bu modele göre amaç, örneklem grubuna olabildiğince hızlı ve kişisel olarak ulaşarak araştırmanın amacına uygun yürütülmesidir. Araştırmanın evrenini Türkiye'de çalışan kadınlar oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini 350 kadın oluşturmaktadır. ii Bulgular: PMSÖ ve İPÖ toplam puanlarının demografik gruplar arasındaki farkları istatistiksel olarak anlamlı değildir (p>0.05). TKÖ toplam puanının yaş dışındaki (p<0.05) demografik gruplar arasındaki farkları istatistiksel olarak anlamlı değildir (p>0.05). PMSÖ toplam puanı ile yaşanan yerin büyüklüğü arasında istatistiksel olarak anlamlı ve negatif yönde (r=-0.128; p<0.05) ilişki vardır. Adet ağrısı ile PMSÖ arasında ise istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif yönde ilişki vardır (r=0.274; p<0.01). TKÖ ile yaş (r=0.115; p<0.05), yaşanan yerin büyüklüğü (r=0.127; p<0.05) ve adet ağrısı VAS değeri (r=0.157; p<0.01) arasında istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif yönde ilişki vardır. TKÖ ile PMSÖ'nün iştah değişimleri (p>0.05) ve şişkinlik (p>0.05) boyutları dışındaki tüm boyutlarıyla ilişkisi istatistiksel olarak anlamlıdır (p<0.05). GLM analizi sonuçlarına göre TKÖ düzeyini 30 ve altında yaşa sahip olmak (B=-10.385; p<0.05), ilçe/kasabada yaşamış olmak (B=-20.716; p<0.01), PMSÖ ölçeği anksiyete (B=0.455; p<0.01), PMSÖ ölçeği ağrı (B=0.423; p<0.05) ve PMSÖ ölçeği uyku değişimleri (B=0.426; p<0.01) istatistiksel olarak anlamlı derecede etkilemektedir. Sonuçlar: Çalışan kadınlarda PMS düzeylerinin kinezyofobi düzeylerini istatistiksel olarak anlamlı şekilde etkilediğini, ancak bunu iş yaşamında performans boyutlarını etkilemesine izin vermediklerini göstermektedir. | en_US |
dc.description.abstract | Introduction: Women have a long reproductive life with an average of 36 years; it covers the period from menarche at the ages of 8.5-13 years to menopause at the age of about 51 years. Menstruation is divided into two different main phases, follicular and luteal, based on follicular maturation, ovulation, and corpus luteum formation. Premenstrual Syndrome (PMS), which is characterized by physical and behavioral symptoms, manifests itself in the second half of the menstrual cycle and negatively affects women's lives. PMS symptoms are seen in 40% of women in the reproductive period. "Severe symptoms may be seen at low rates. Bloating, pain, anxiety and tension; crying spells, depression, fatigue are the most common PMS symptoms." These symptoms usually last up to a week. Studies show that the work performance of individuals with PMS can also be affected. One-week period with symptoms in the premenstrual period covers an important period in a woman's life. In this study, which will examine working women, it is thought that although it is not suitable for the definition of PMS in the premenstrual period, it is thought that limiting themselves while moving will negatively affect their work efficiency and become more vulnerable to injury. Aim: Premenstrual syndrome (PMS) can disrupt women's working process, social activities and interpersonal communication and lead to a lower quality of life. This study was conducted in order to evaluate the prevalence of premenstrual syndrome in working women, kinesiophobia in the premenstrual period,job performance and the relationship between sociodemographic characteristics and PMS symptoms and to examine the effect of premenstrual syndrome (PMS) on performance at work. Method: The model of the research is the relational screening model. It is called screening approach that aims to determine the existence of co-variation between two or more variables. In the relational screening model, it is tried to determine whether the variables change together; if there is a change, how it happens. According to this model, the aim is to reach the sample group as quickly and personally as possible and to carry out the research in accordance with its purpose. The population of the research consists of working women in Turkey. The sample of the study consists of 350 women. iv Findings: The differences between the demographic groups of PMSS and IPS total scores were not statistically significant (p>0.05). The differences of the TSK total score between the demographic groups other than age (p<0.05) were not statistically significant (p>0.05). There is a statistically significant and negative relationship (r=- 0.128; p<0.05) between the PMSS total score and the size of the living place. There was a statistically significant and positive correlation between menstrual pain and PMSS (r=0.274; p<0.01). There is a statistically significant and positive correlation between TKS and age (r=0.115; p<0.05), size of living place (r=0.127; p<0.05) and menstrual pain VAS value (r=0.157; p<0.01). The relationship between TSK and PMSS with all dimensions except appetite changes (p>0.05) and bloating (p>0.05) was statistically significant (p<0.05). According to the results of GLM analysis, having a TSK level of 30 and below (B=-10.385; p<0.05), living in a town/town (B=-20.716; p<0.01), PMSS scale anxiety (B=0.455; p<0.01) ), PMSS scale pain (B=0.423; p<0.05) and PMSS scale sleep changes (B=0.426; p<0.01) affect statistically significantly. Results: It shows that PMS levels in working women affect kinesiophobia levels statistically, but they do not allow this to affect performance dimensions in business life. | en_US |
dc.language.iso | tur | en_US |
dc.publisher | İstanbul Gelişim Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü | en_US |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | en_US |
dc.rights | Attribution-NonCommercial-NoDerivs 3.0 United States | * |
dc.rights.uri | http://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/3.0/us/ | * |
dc.subject | Menstrüel Siklus | en_US |
dc.subject | Premenstrual Sendrom | en_US |
dc.subject | Premenstrual Dönem | en_US |
dc.subject | İş performansı | en_US |
dc.subject | Görev Performansı | en_US |
dc.subject | Çalışan Kadınlar | en_US |
dc.subject | Kinezyofobi | en_US |
dc.subject | Menstrual Cycle | en_US |
dc.subject | Premenstrual Syndrome | en_US |
dc.subject | Premenstrual Period | en_US |
dc.subject | Job Performance | en_US |
dc.subject | Duty Performance | en_US |
dc.subject | Working Women | en_US |
dc.subject | Kinesiophobia | en_US |
dc.title | Çalışan kadınlarda premenstrual sendromun ve premenstrual dönemde kinezyofobinin, iş performansının değerlendirilmesi | en_US |
dc.title.alternative | Evaluation of premenstrual syndrome and kinesiophobia, work performance in premenstrual preiod in working women | en_US |
dc.type | masterThesis | en_US |
dc.department | Lisansüstü Eğitim Enstitüsü | en_US |
dc.relation.publicationcategory | Tez | en_US |