Religious Challenges Toward China’s Military Activities in the Middle East
Abstract
Three international systems — the Westphalian system, Islamic international system, and tribal system — are coexisting and intertwining present day in the Middle East. The rise and expansion of Islamic international system in this region are closely related to the revival of Islamic trend of thoughts. Since the 1950s, military topics have been involved in China’s Middle East policies, which meets the historical background when China opposed then modern international system and tried to expanded socialism international system. After the 1990s, especially after entering the 21st century, because of the Islamic system, problems revolving religious beliefs are increasing in China’s peacekeeping and escort operations. On issues revolving religions, China’s military activities in the Middle East have its unique successful experiences as well as some places that need to be improved in the new system against the new backdrop, including correctly understanding the religious beliefs, relationship between Chinese soldiers and religious beliefs, domestic Muslim factors and legislations of overseas military activities that related to religious issues, which are vital to the future development. Üç uluslararası sistem – Vestfalya sistemi, İslami uluslararası sistem ve kabile sistemi – bugün itibariyle Orta Doğu’da bir arada var olmaya devam etmektedir. Bölgedeki İslami uluslararası sistemin yükselmesi ve yayılması İslami düşüncelerin tekrar canlanmasıyla yakından ilişkilendirilmektedir. Askeri konular, Çin’in dönemin modern uluslararası sisteme karşı çıkıp uluslararası sistemde sosyalizmi yaymaya çalıştığı 1950’lerden beri, ülkenin Orta Doğu politikaları arasında yer almaktadır. 1990’lardan sonra özellikle 21’inci yüzyıla girerken, İslami sistem sebebiyle özellikle dini inanışlara ilişkin problemler, Çin’in barış koruma ve refakat operasyonlarının kapsamında yer almaya başlamıştır. Dinleri kapsayan konularda; Çin’in Orta Doğu’daki askeri faaliyetleri, kendine özgü başarılı deneyimlere sahip olmakla birlikte, dini inanışların doğru anlaşılması, Çin askerleri ile dini inanışlar arasındaki ilişki, Mümin faktörler ve dini meselelere ilişkin denizaşırı askeri faaliyetlere yönelik yasalar gibi kalkınmaya yönelik bazı konularda yeni sistemin oluşan yeni bir temelde geliştirilmesi gerekliliği görülmektedir.