Üniversite öğrencilerinde mizaç ve bağlanma stillerinin duygusal düzenleme ile ilişkisinin incelenmesi
Özet
Duygu düzenleme baş etmekte zorlanılan bir durumda tepkilerin doğuracağı sonuçları düşünüp duygu, davranış ve bedeni yöneterek uygun yanıtı vermek olarak tanımlanabilir. Duygu düzenleme becerilerinin zayıf ya da tepkiselliğin fazla olması kişinin psikolojik belirtilerin görülme sıklığını arttıran bir etkendir. Mizaç kalıtımla geçtiği düşünülen ve yaşam süresince az oranda farklılık gösterebilen yapısal özelliklerdir. Bağlanma stilleri ise ilişkilerde farklı etkileşim ve davranış biçimleriyle karakterize edilebilir. Bu çalışmada üniversite öğrencilerinde duygu düzenleme süreçlerinin mizaç ve bağlanma stilleri ile ilişkisinin incelenmesi ve duygusal düzenleme durumunu açıklayan demografik değişkenlerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada, Demografik Bilgi Formu, Duygusal Düzenleme Zorluğu Ölçeği, Temps-A Mizaç Ölçeği ve Üç Boyutlu Bağlanma Stilleri Ölçeği kullanılmıştır. Veriler, Kasım-2021 ve Ocak-2022 tarihleri arasında Google Form aracılığı ile online ortamda 300 üniversite öğrencisi örnekleminden toplanmıştır. Çalışmada tanımlayıcı istatistikler, Bağımsız Örneklem T testi, Tek Yönlü ANOVA testi, Kolomogorov Smirnov normallik testi, Bonferroni testi ve Pearson Korelasyon analizi yöntemleri kullanılmış ve elde edilen verilerin analizi SPSS 20.0 programı ile yapılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre; duygu düzenleme ve belirli boyutlarının cinsiyet, aile tipi, anne-baba ilişki durumu, kronik tıbbi rahatsızlık varlığı ve psikiyatrik bozukluk durumu gibi değişkenlere göre anlamlı farklılık elde edilmiştir. Demografik değişkenlerden kardeş sayısı, sigara ve alkol kullanım durumu değişkenleri arasından anlamlılık saptanmamıştır. Mizaç özellikleri ve bağlanma stillerinin de duygu düzenleme ve belirli boyutlarıyla anlamlı farklılık tespit edilmiştir. Sonuç olarak öğrencilerin bağlanma düzeyleri artış gösterdikçe, duygusal düzenleme zorluğunun azaldığı ve öğrencilerin mizaç özelliklerinin olumsuz duyguyla karşılaşıldığında daha uyumlu duygu düzenleme kullanımına zemin hazırladığı söylenebilir. Araştırmanın bulguları ilgili literatür kapsamında tartışılarak öneriler sunulmuştur. Emotion regulation can be defined as giving the appropriate response by considering the conseuences of the reactions in a situtaion that is difficult to cope with and by managing the emotion, behavior and body. Weak emotion regulation skills or excessive reactivity is a factor that increases the incidence of psychological symptoms. Temperament is structural features that are thought to be inherited and may differ slightly during life, whie attachment styles can be characterized by different interaction and behavior patterns in relationships. In this study, it was aimed to examine the relationship between emotion regulation processes and temperament and atrachment styles in university students and to determine the demographic variables that explain the emotional regulation status. Demographic Information Form, Difficulty in Emotional Regulation Scale, Temps-A Temperament Scale were used in the study. Data were collected form a sample of 300 university studentsonline using Google Form between November- 2021 and January-2022. In the study, descriptive statistics, Independent Sample T test, One-Way ANOVA test and Pearson Correlation analysis methods were used and the analysis of the obtained data was done with SPSS 20.0 program. According to the findings obteined from the research; A significant difference was obtained according to variables such as gender, family type, parental relationship status, presence of chronic medical disorder and psychiatric disorder status of emotion regulation and certain dimensions. No significant results were found among demographic variables such as number of sibling smoking and alcohol use status. Significant differences were detected in emotional regulation and certain dimensions of temperament characteristics and attachment styles. As a result, it can be said that as students ''attachment levels increase, the difficulty of emotional regulation decreases and students'' temperament characteristics pave the way for the use faced with negative emotions. The findings of the study were discussed within the scope of the relevant literature and suggestions were presented.
Bağlantı
https://hdl.handle.net/11363/3844Koleksiyonlar
- Yüksek Lisans Tezleri [1219]
Aşağıdaki lisans dosyası bu öğe ile ilişkilidir: