Gelişmiş Arama

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.authorKürüm, Şule
dc.date.accessioned2022-02-14T10:47:58Z
dc.date.available2022-02-14T10:47:58Z
dc.date.issued2021en_US
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11363/3397
dc.descriptionDanışman: DOÇ. DR. FATİH FUAT TUNCER Yer Bilgisi: İstanbul Gelişim Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı / Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bilim Dalı Konu:Siyasal Bilimler = Political Science ; Uluslararası İlişkiler = International Relationsen_US
dc.description.abstractOsmanlı Devleti’nin kuruluşundan bugüne kadar bakıldığında Azerbaycan toprakları üzerinde sürekli yaşanan bir güç mücadelesinden bahsedebiliriz. Osmanlı Döneminde Azerbaycan toprakları üzerinde kurulmuş olan devletler ile genel olarak pasif kalmayı tercih ederek diplomasi yoluyla sorunların çözülmesine çalışılmışken aynı zamanda bölge üzerinde diğer çatışan devletlerin birbirlerini güçsüzleştirerek kolay şekilde gücünü korumuş olan Osmanlı Devleti bölgede etkin güçlerden biri olarak ortaya çıkmıştır. Bölge üzerinde Büyük Timur İmparatorluğu, Karakoyunlu Devleti, Akkoyunlu Devleti, Şirvanşahlar Devleti ve son olarak Safevi Devletiyle bölge üzerinde güç mücadelesine girilmiştir. Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin tarihi ayağının bu devletler ve Osmanlı Devleti’nin mücadelesi üstünden bahsedilmiştir. Bu dönem içinde birbirlerini genel olarak tehdit olarak gören devletler ve halklar ile yeterli iletişim ve ilişkiler kurulamamış ya pasif ya da aktif şekilde sürekli bir çatışma ortamı olmuştur. Birbirlerine sınırı olan Azerbaycan ve Türkiye’nin bugün bu koşullarda birbirine bu kadar kenetlenmiş ilişkiler kurmasında önemli bir rol oynayan tarihi ilişkileri Osmanlı Devleti’nin bölge üzerindeki hakimiyetini Küçük Kaynarca Antlaşması ile Çarlık Rusya’sına vermesiyle başlamıştır. Bölge üzerinde yaşayan yoğun Türk nüfusunu kendine bir tehdit olarak gören Çarlık Rusya çoğunluk halindeki Türkleri zorla göç ettirerek, katlederek ya da asimilasyonlar yoluyla bölgeden atmaya ya da sindirmeye çalışmıştır. Kafkas halkları üzerinde yoğun şekilde yapılmaya çalışılan bu baskı ortamı özellikle Azerbaycan Türklerine karşı yoğun bir şekilde yapılmıştır. Bölge üzerinde Ermenilerle birlikte silahlı bir şekilde silahsız ve masum inşalara saldırılmış, bölge ve bölge kaynakları kontrol altına alınmıştır. Yoğun katliam ve zulümlere maruz kalan Azerbaycan Türkleri Mehmet Emin Resulzâde önderliğinde örgütlenerek Osmanlı Devleti’nden yardım istemiştir yardımları olumlu şekilde karşılanan Azerbaycan Türklerine Nuri Paşa önderliğinde bir ordu toplanarak yardım için gönderilmiştir. Kafkas İslam Ordusu adı altında toplanan ordu ileriki zamanlarda hem Azerbaycan Türkleri ve topraklarını Ermeni ve Rus katliamlarından ve işgallerinden kurtaracaktır hem de ileriki dönemlerde Azerbaycan ordusunun çekirdeğini oluşturacaklardır. ii Bağımsızlık sürecinin ardından Türkiye ile Azerbaycan’ın gelişen ve hala gelişmekte olan ilişkilerinde tarihi bağların oluşturduğu sıkı ilişkilere bir de ekonomik ilişkiler eklenmiştir ve gelişen bu ekonomik ilişkiler “stratejik ortaklık” düzeyine kadar yükselmiştir. Yoğunlukla enerji boru hatları üzerine kurulan bu ilişkiler iki devletin bölge üzerinde olan stratejik konumlarını nasıl değiştirdiğini ya da etkilediğinden bahsedilecektir. Türkiye ile Azerbaycan’ın kurmuş olduğu Doğu-Batı hattının bölge ya da bölge dışı devletler üzerinde olan etkilerinden bahsedilecektir. Rusya ile yoğun miktarda enerji ithalatı yapan Avrupa Birliği ülkelerinin yanı sıra projelerde yer alan ve bölge devletlerinden olan Gürcistan’ın, aynı zamanda projelerde yer alan fakat bölge dışı aktörlerden olan İtalya ve Yunanistan’dan ve bölge devletlerinden olan fakat projelerde yer almayan Ermenistan, İran ve Rusya’nın bu enerji hatlarından nasıl etkilendiklerinden bahsedilecektir.en_US
dc.description.abstractThis study aims at a perpetual power struggle on Azerbaijani land since the creation of the Ottoman State till today. During the Ottoman period, the governments that were founded on the territory of Azerbaijan tended to be passive and tried to solve conflicts through diplomacy; at the same time, the Ottoman State, which was able to easily maintain its dominance by weakening other contending governments in the region, emerged as one of the region's most effective powers. The Great Timur Empire, the Karakoyunlu State, the Akkoyunlu State, the Shirvanshahs, and lastly the Safavid State all fought for control of the region. The historical context of Turkey-Azerbaijan ties, these states, and the Ottoman Empire's fight were discussed. During this time, adequate communication and interactions between nations and peoples who considered each other as a danger could not be formed, or there was a constant environment of conflict, either passively or actively. The Treaty of Kucuk Kaynarca, which established the Ottoman Empire's sovereignty over the region and granted it to Tsarist Russia, played a significant role in forging such interlocking links under these conditions. Tsarist Russia, seeing the territory's dense Turkish population as a threat, attempted to evict or frighten the Turks in the region through forced migration, massacres, and assimilation. The Azerbaijan Turks were subjected to a particularly harsh pressure environment, which was aimed squarely at the Caucasian peoples. The Armenians in the region attacked unarmed and innocent buildings, seizing control of the territory's resources and taking control of the region. Azerbaijanis, who had been subjected to widespread slaughter and persecution, banded together under the leadership of Mehmet Emin Resulzade and petitioned the Ottoman Empire for assistance. The Azerbaijanis, whose aid was well accepted, assembled under Nuri Pasha's leadership and sent for assistance. The Caucasus Islamic Army will preserve Azerbaijanis and Azerbaijani territories from Armenian and Russian murders and occupations, as well as become the future core of the Azerbaijani army. Economic ties were added to the close links generated by historical ties in Turkey and Azerbaijan's emerging and still developing relations after independence, and these developing economic contacts have now reached the status of "strategic partnership." It will be discussed how these ties, which are primarily based on energy pipelines, have iv influenced or affected the strategic postures of the two countries in the region. The consequences of Turkey and Azerbaijan's East-West line on regional and non-regional states will be discussed. Apart from European Union countries that buy substantial amounts of energy from Russia, Georgia, which is involved in the projects and is one of the region's countries, will be mentioned, as will Italy and Greece, which are outside the region's actors, as well as Armenia, Iran, and how these energy lines influence Russia.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherİstanbul Gelişim Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsüen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.rightsAttribution-NonCommercial-NoDerivs 3.0 United States*
dc.rights.urihttp://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/3.0/us/*
dc.subjectEnerji hatlarıen_US
dc.subjectAzerbaycanen_US
dc.subjectTürkiyeen_US
dc.subjectPower linesen_US
dc.subjectAzerbaijanen_US
dc.subjectTurkeyen_US
dc.titleOrtak enerji politikaları doğrultusunda Türkiye-Azerbaycan ilişkilerien_US
dc.title.alternativeTurkey-Azerbaijan relations in the light of historical developments and energy politicsen_US
dc.typemasterThesisen_US
dc.departmentLisansüstü Eğitim Enstitüsüen_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster

info:eu-repo/semantics/openAccess
Aksi belirtilmediği sürece bu öğenin lisansı: info:eu-repo/semantics/openAccess