Yetişkinlik dönemindeki kadınlarda çocukluk çağı travmaları ile erken dönem uyum bozucu şemalar ve somatizasyon arasındaki ilişkinin incelenmesi
Abstract
Travma, kendini zor hissetmeye neden olan olumsuz deneyimlerle karakterizedir.
Dahası, çocukluk çağı travması, fiziksel, cinsel ve duygusal tacizin yanı sıra, bedensel ve
duygusal taciz de dahil olmak üzere çeşitli olumsuzluklar olarak tanımlanmaktadır.
Somatizasyon, bireyin yaşamış olduğu psikolojik stresin sonucunda meydana gelen tıp
literatürü ışığında açıklanamayan kişinin bedeninde birçok belirtinin olması ve bu belirtileri
ortadan kaldırmak için medikal destek aramasıdır.Somatizasyon bozukluğu değerlendirmeye
alınırken kişinin var olan fiziksel belirtilerinin herhangi bir rahatsızlığa sebebiyet verip
vermediği iyi araştırılmalıdır.Çocukluk döneminde oluşan örselenme deneyimleri, erken
dönem uyumsuzluğun birincil kaynağı olarak görülmektedir Kişilerde oluşan bu şemalar erken
dönemlerde gelişir ve çekirdek aileden beslenir.
Amaç: Yaptığımız araştırmanın amacı yetişkinlik dönemindeki kadınlarda çocukluk çağı
travmaları ile erken dönem uyum bozucu şemalar ve somatizasyon arasındaki ilişkinin
incelenmesidir.
Yöntem: Bu araştırma ilişkisel tarama modeli baz alınarak uygulanmıştır. Örneklem seçimi
basit-rastgele örneklem seçimi türüne göre yapılmıştır. Araştırmanın 350 gönüllü katılımcıyla
yapılmıştır. Katılımcılar Bodrum ilçesindeki vakıf derneğindeki kadın katılımcılardan
seçilmiştir. Katılımcıların aydınlatılmış onamları yazılı olarak alınmıştır. Araştırmada kişisel
bilgi formu, çocukluk çağı travmaları ölçeği, Young şema ölçeği ve somatizasyon ölçeği
kullanılmıştır.
Bulgular: Katılımcıların duygusal yoksunluk alt boyutundan ile çalışma durumu arasında
anlamlı bir farklılık elde edilmiştir. Çalışmayan grubun çalışan gruba oranla daha fazla
duygusal yoksunluk çektikleri görülmektedir. Çalışmayan grubun çalışan gruba oranla daha
fazla duygusal yoksunluk çektikleri görülmektedir. Araştırmamızdan elde edilen bulgulara göre
çocuktuk çağı travmaları alt boyutu olan duygusal yoksunluk ile medeni durum arasında
anlamlı bir farklılık elde edilmiştir. Bekâr olan bireylerde duygusal istismar evli olan bireylere
oranla daha yüksek olduğu görülmektedir. Araştırmamızdan elde edilen bulgulara göre
somatizasyon ile medeni durum arasında anlamlı bir farklılık olmadığı görülmektedir.
Araştırmadan elde edilen bulgulara göre fiziksel istismar alt boyutu ile eğitim durumu arasında
anlamlı bir farklılık olduğu görülmektedir. Okur-yazar olmayan ve ortaokul mezunu bireylerin
fiziksel istismardan aldıkları puanın daha yüksek olduğu görülmektedir. Trauma is characterized by negative experiences that make you feel difficult.
Moreover, childhood trauma is defined as various adversities, including physical and emotional
abuse, as well as physical, sexual and emotional abuse. Somatization is the presence of
symptoms in the body that cannot be explained in the light of the medical literature that arises
in the psychological stress that the individual has experienced and seek medical support to
remove this situation.When evaluating the somatization disorder, it is well investigated whether
the existing symptoms cause any discomfort. These schemes develop in the early stages and
feed on the small family.
Aim:To investigate the relationship between childhood traumas in women and early
maladaptation schemas and somatization.
Method:This research has been applied based on the relational screening model. Sample
selection was made according to the type of simple-random sample selection. The research was
conducted with 350 volunteer participants. Participants were selected from female participants
in the foundation association in Bodrum province. Written informed consents of the participants
were obtained. Personal information form, childhood trauma scale, Young schema scale and
somatization scale were used in the study.
Finding:A participants difference was obtained between the emotional deprivation subdimension of the participants and their working status. It is seen that the non-working group
suffers more emotional deprivation than the working group. It is seen that the non-working
group suffers more emotional deprivation than the working group. According to the findings
obtained from our study, a significant difference was obtained between emotional deprivation,
which is the sub-dimension of childhood trauma, and marital status. Emotional abuse is
observed to be higher in single individuals compared to married individuals. According to the
findings obtained from our study, it is seen that there is no significant difference between
somatization and marital status. According to the findings obtained from the study, it is seen
that there is a significant difference between the physical abuse sub-dimension and educational
status. It is observed that illiterate and secondary school graduates have higher scores for
physical abuse.
Collections
- Yüksek Lisans Tezleri [1219]
The following license files are associated with this item: