Çocuk ihmal ve istismarı ile ilgili yasal düzenlemelerin sosyoloji analizi
Abstract
Çocuk istismar ve ihmali, aileleri ve toplumları özellikle de çocukları oldukça
etkileyen, üzerinde önemle durulması gereken sosyal bir sorundur. Toplumların temeli
çocuklardır. Gelecekte sağlıklı toplumların var olması da ancak sağlıklı yetişen
çocuklara bağlıdır. Yapılan araştırmalar çocukların maruz kaldıkları istismar ve ihmal
nedeniyle fiziksel, davranışsal, duygusal ve psikolojik olarak birçok sorunla
karşılaştıklarını göstermektedir. Yaşamış oldukları bu sorunlar, ayrıca yetişkinlik
döneminde psikolojik ve davranışsal bozukluklar göstermelerine neden olmaktadır. Bu
nedenle çocuklukta maruz kalınan istismar ve ihmal olaylarının hem bugünün çocuğu
hem de geleceğin yetişkini üzerinde olumsuz etkileri olabilmektedir.
Çocuk istismarı ve ihmali, her ne kadar geçmişten gelen bir sorun olsa da
toplumun bilgi düzeyinin artması ve insanların bu konuya ilişkin bilinç seviyesinin
yükselmesiyle her geçen gün daha fazla su üstüne çıkan bir sorun haline gelmiştir. Bu
konuya ilişkin kitap ve dergiler yazılmış, medya yayınları oluşturulmuştur. Aynı
zamanda seminer ve konferanslar düzenlenerek konunun daha rahat bir biçimde ifadesi
sağlanmıştır. Özelikle de “norm dışı” olarak vasıflandırılan çocuğun cinsel istismarı
konusunda günümüzde hem çocuğun kendisi ve ailesinin psikolojisi düşünülerek
psikolojik yardım alma yoluna gidilmekte hem de ilgili konu adli makamlara taşınarak
çocuğun mağdur olma hakkı bilinç sahibi aileler ile birlikte aranmaktadır.
İstismar ve ihmal kavramları, sık olarak birbirine karıştırılmakla beraber bu
kavramlar çeşitli davranışları içermektedir. Çocuk istismarı duygusal, fiziksel, cinsel ve
ekonomik; çocuk ihmali ise fiziksel, duygusal ve eğitimsel olarak sınıflara
ayrılmaktadır. Çocuk istismarı, ebeveyn veya bakıcı gibi bir yetişkinin çocuklara
uyguladığı, toplumsal normlar ve uzman kişiler tarafından uygunsuz ya da zarar verici
olarak nitelendirilen, çocuk gelişiminde engel teşkil eden veya gelişimini kısıtlayan
fiillerin hepsi olarak tanımlanmaktadır. İhmal ise çocukların fiziksel veya psikolojik
gereksinimlerinin devamlı olarak karşılanmaması halinde, bu durumun çocuğun
gelişiminde ya da sağlığında önemli problemler ortaya çıkarması olarak tanımlanır.
İhmal, ebeveynin veya bakıcının çocuğu fiziksel tehlikeden korumak için ona uygun
yemek, kalacak yer, kılık-kıyafet olanakları sağlayamaması ya da gereken sağlık
ii
imkanlarından mahrum bırakması biçiminde şeklinde ifade edilmektedir. Bunun yanı
sıra ihmal, çocuğun temel duygusal gereksinimlerine de ilgi göstermemeyi
içermektedir.
Çocuk ihmali ve istismarı konusunda son zamanlarda toplumda bir duyarlılık
artışı görülmektedir. Bu konudaki duyarlılık artışı, temelde çocuk ihmali ve özellikle
istismarının artışına değil, çocuklar üzerinde yetişkinlerin sorumluluğunun artmasına
bağlanabilir. Çocuk araştırmalarının gelişimi, çocuk sorunlarının azalmasına henüz
katkı sağlayamasa da kamuoyunda çocuk sorunlarına yönelik ilginin artmasını
sağlayabilmiştir. Her ne kadar hukukî olarak çocuk ihmal ve istismarına yönelik yasalar
çıkarılarak caydırıcı nitelikte cezalar uygulansa da sorunun çözüme kavuşmadığı ve
artmaya devam ettiği görülmektedir. Bu durum,sosyolojik olarak incelenmeye değerdir.
Nitekim bu tez de, Türkiye’deki çocuk ihmal ve istismarına yönelik yasal
düzenlemelerin sosyolojik analizi yapılmak üzere hazırlanmıştır. Child abuse and neglect is a social problem that affects families and societies,
especially children, and needs to be addressed. Children are the foundation of societies.
The existence of healthy societies in the future depends only on children who grow up
healthy. Studies show that children encounter many physical, behavioral, emotional and
psychological problems due to abuse and neglect. These problems they have
experienced also cause them to show psychological and behavioral disorders in
adulthood. For this reason, childhood abuse and neglect may have negative effects on
both today's child and future adults.
Despite the fact that child abuse and neglect is a problem from the past, it has
become a problem that rises more and more every day with the increase in the
knowledge level of the society and the increase in the awareness level of people on this
issue. In addition, books and journals on this subject have been written and media
publications have been created. At the same time, by organizing seminars and
conferences, the subject was expressed more comfortably. In particular, regarding the
sexual abuse of the child, who is qualified as “shame”, psychological help is sought by
considering the psychology of the child and his / her family, and the relevant issue is
carried to the judicial authorities and the right to be a victim is sought with our families.
Although the concepts of abuse and neglect are often confused with each other,
these concepts include various behaviors. Child abuse is emotional, physical, sexual and
economic; Child neglect is divided into physical, emotional and educational classes.
Child abuse is defined as all the acts that an adult, such as a parent or caregiver, imposes
on children, which are considered inappropriate or harmful by social norms and experts,
that inhibit child development or restrict its development. On the other hand, neglect is
defined as the fact that if the physical or psychological needs of the children are not met
continuously, this situation creates important problems in the development or health of
the child. Negligence is expressed as the failure of the parent or caregiver to provide
suitable food, accommodation, clothing and clothing opportunities to protect the child
from physical danger or deprive him of the necessary health facilities. In addition,
neglect includes not showing interest in the basic emotional needs of the child.
iv
Recently, there has been an increase in sensitivity in the society regarding child
neglect and abuse. The increased sensitivity to this issue can mainly be attributed to the
increased responsibility of adults on children, not to the increase in child neglect and
especially abuse. Although the development of child research has not yet contributed to
the reduction of child problems, it has led to an increase in public interest in children's
problems. Although, legally, laws on child neglect and abuse are enacted and deterrent
penalties are imposed, it is seen that the problem has not been resolved and continues to
increase. This situation is worth studying sociologically. Indeed, this thesis is intended
to be done sociological analysis of legislation relating to child abuse and neglect in
Turkey.
Collections
- Yüksek Lisans Tezleri [1219]
The following license files are associated with this item: