Genç yetişkinlerde deri yolma davranışları ile anksiyete ve obsesif kompulsif belirtiler arasındaki ilişkinin incelenmesi

Abstract

Deri yolma bozukluğunda (DYB) birey takıntılı olarak derisini yolarak bunu ciddi bir cilt sorunu haline getirmektedir. Son 10-15 yılda DYB ile ilgili yapılan çalışmaların ve hastalığın klinik olarak bilinirliğinin de artmasıyla DYB, ilk kez Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı-5 ile ayrı bir klinik tablo olarak ele alınmıştır. DYB ile ilgili çalışmalarda ek tanı oranları yüksektir. Klinik çalışmalarda deri yolma bozukluğu olan hastaların %57-100’ünde anksiyete ve depresif bozukluklar en fazla olmak üzere yaşamboyu en azından bir tane eksen 1 bozukluk tanısının olduğu bildirilmiştir. Bu bulgulara dayanılarak, bağımsız etiyolojisi olan ayrı bir bozukluktan çok diğer psikiyatrik bozuklukların özgül olmayan bir belirtisi olarak kavramsallaştırılmasının daha uygun olabileceği öne sürülmüştür. Bu çalışmanın amacı deri yolma davranışları ile anksiyete ve obsesif kompulsif belirtiler arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Bununla beraber deri yolma belirtileri ile yaş, cinsiyet, medeni durum, ekonomik durum, eğitim durumu gibi bazı sosyodemografik özellikler arasındaki ilişki de incelenecektir. Yöntem: Çalışma online ortamda 18-30 yaş arası 200 birey ile yapılmıştır. Çalışmada kullanılan ölçekler, “Kişisel Bilgi Formu”, anksiyete belirtilerini ölçmek için “Durumluk ve Sürekli Kaygı Ölçeği”, obsesif kompulsif belirtileri ölçmek için “Padua Envanteri” ve deri yolma belirtilerini ve şiddetini ölçmek için “Deri Yolma Ölçeği (Sicking Picking Scale-Revised)” envanteri kullanılmıştır. Bulgular: Çalışmaya katılan katılımcıların %73.4’ü kadın, %26.6’sı erkek, %46.9’u daha önce psikiyatrik ya da psikolojik destek almış, %12.6’sı obsesif kompulsif bozukluğu tanısı almış, %30’u anksiyete bozukluğu tanısı almış, %55.6’sı travmatik olay yaşamış, %64.3’ünün cilt yolma alışkanlığı var, %16.4’ü farkında olmadan otomatik bir şekilde derisini yoluyor, %8.7’si mutsuz-gergin-sinirli anlarında derisini yoluyor, %12.6’sı ruh hali fark etmeksizin derisini yolmaktan keyif-haz alıyor, farkında ama kendini durduramıyor, %26.6’sı bazen farkında olmadan otomatik olarak derisini yoluyor, bazen de farkında olarak kendini durduramıyor, %78.3’ünün ailesinde deri yolan biri yok, %21.7’sinin ailesinde var, %59.9’unun ailesinde obsesif kompulsif bozukluk veya anksiyete bozukluğu yok, %40.1’inin ailesinde var. Deri Yolma Ölçeği puanları obsesif kompulsif tanısı değişkenine göre anlamlı düzeyde ii farklılık göstermektedir. Deri Yolma Ölçeği puanları anksiyete bozukluğu tanısı değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılık göstermektedir. Deri Yolma Ölçeği puanları obesif kompulsif veya anksiyete bozukluğu tanısı değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılık göstermektedir Padua Envanteri puanları deri yolma alışkanlığı değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılık göstermektedir. Durumluk kaygı puanları deri yolma alışkanlığı değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılık göstermektedir. Padua Envanteri ve Temizlik, Düşüncelere Kapılma, Dürtüler, Kontrol, Kesinlik alt boyutundan aldıkları ortalama puanların deri yolma nedeni değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmadığı belirlenmiştir. Katılımcıların analiz sonuçlarına göre, Deri Yolma Ölçeği ile Durumluk Kaygı puanı arasında orta seviye ve pozitif yönlü ilişkiye sahip olduğu bulunmuştur. Deri Yolma Ölçeği ile Sürekli Kaygı puanı arasında orta seviye ve pozitif yönlü ilişkiye sahip olduğu bulunmuştur. Deri Yolma Ölçeği ile Padua Envanteri puanı arasında orta seviye ve pozitif yönlü ilişkiye sahip olduğu bulunmuştur. Sonuç: Çalışmanın bulgularına göre, deri yolma davranışlarıile anksiyete ve obsesif kompulsif belirtiler ilişkili gibi görünmektedir ve bu hastalıkların ortak etiyolojik kökenleri olabilir. Daha büyük örneklemlerle yapılacak çalışmalara ihtiyaç vardır.

In excoriation disorder (DYD), the individual obsessively plucks his skin and makes it a serious skin problem. In the last 10-15 years, with the increasing clinical awareness of the disease and the studies on DID, DYD has been considered as a separate clinical picture for the first time in the Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders-5. Studies on DYD have high rates of comorbidity. In clinical studies, it has been reported that 57-100% of patients with excoriation disorder have at least one lifetime diagnosis of axis 1 disorder, with anxiety and depressive disorders being the most. Based on these findings, it was suggested that it might be more appropriate to conceptualize it as a nonspecific symptom of other psychiatric disorders rather than a separate disorder with an independent etiology. Method: The study was conducted online with 200 individuals between the ages of 18-30. The scales used in the study were "Personal Information Form", "State and Trait Anxiety Scale" to measure anxiety symptoms, "Padua Inventory" to measure obsessive-compulsive symptoms and "Sicking Picking Scale-Revised) to measure skin picking symptoms and severity. "Inventory was used. The aim of this study is to examine the relationship between skin picking behaviors and anxiety and obsessive-compulsive symptoms. In addition, the relationship between excoriation symptoms and some sociodemographic characteristics such as age, gender, marital status, economic status, education level will be examined. Results: Of the participants in the study, 73.4% were female, 26.6% were male, 46.9% had previously received psychiatric or psychological support, 12.6% were diagnosed with obsessive-compulsive disorder, 30% were diagnosed with anxiety disorder, 55.6%. 64.3% had a traumatic event, 64.3% had a habit of plucking the skin, 16.4% automatically plucked the skin without being aware of it, 8.7% pulled it off in unhappy-tense-angry moments, 12.6% enjoyed plucking the skin regardless of mood. buying, aware but unable to stop himself, 26.6% sometimes unwittingly pulls his skin off automatically, sometimes he cannot stop himself consciously, 78.3% does not have a skin recipient in his family, 21.7% is in his family, 59.9% is in his iv family there is no obsessive-compulsive disorder or anxiety disorder, 40.1% have a family history. Scores of the Skin Picking Scale differ significantly according to the variable of the obsessive-compulsive diagnosis. The scores of the Skin Picking Scale differ significantly according to the diagnosis of anxiety disorder variable. Peeling Scale scores differ significantly according to the variable of diagnosis of obesivecompulsive or anxiety disorder. Padua Inventory scores differ significantly according to the plucking habit variable. State anxiety scores differ significantly according to the variable of picking habit. It was determined that the average scores of the Padua Inventory and the subdimension of Cleaning, Concerning, Impulses, Control, and Precision did not differ significantly according to the cause of picking. According to the analysis results of the participants, it was found that there was a moderate and positive relationship between the Exfoliating Scale and State Anxiety score. It was found that there was a moderate and positive correlation between the Peeling Scale and Trait Anxiety score. It was found that there was a moderate and positive relationship between the Peeling Scale and the Padua Inventory score. Conclusion: According to the results of the study, a significant relationship was found between skin picking behavior and anxiety. There is a significant relationship between skin picking behavior and obsessive-compulsive symptoms. There is a significant relationship between anxiety and obsessive-compulsive symptoms. There is a significant relationship between skin picking behavior and anxiety and obsessive-compulsive symptoms.