dc.contributor.author | Altun, Nida | |
dc.date.accessioned | 2020-01-04T17:34:35Z | |
dc.date.available | 2020-01-04T17:34:35Z | |
dc.date.issued | 2019 | en_US |
dc.date.submitted | 2019-07-17 | |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/11363/1610 | |
dc.description | Danışman: DR. ÖĞR. ÜYESİ YASİN GENÇ
Yer Bilgisi: İstanbul Gelişim Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Psikoloji Anabilim Dalı / Klinik Psikoloji Bilim Dalı
Konu: Psikoloji = Psychology | en_US |
dc.description.abstract | Toplumsal cinsiyet denildiği zaman, kişinin ait olduğu kültür içerisinde sosyo-kültürel çevre farklılıklarının ön plana çıkartıldığı, kültürlerarası farklılıkları da içinde barındıran ve kendisine yüklenen farklılıkların biyolojik cinsiyetten dolayı olmadığı, davranış alanlarını kapsayan bir anlam içerdiği görülmektedir. Toplumsal cinsiyet, kültürel ve sosyal yüklemeler sonucunda oluşmaktadır. Bu kavram kendisiyle birlikte toplumsal cinsiyet rollerini de beraberinde getirmektedir. Bahsedilen bu roller geleneksel toplumlarda kadınlar ve erkeklere yüklenen rolleri belirtmektedir. Çocukluk çağı travmaları; çocuğun kısa zaman süresince bir şeyi yapabilme gücünü eksik bırakan, geçmiş süre zarfında öğrendiği kabiliyetlerin değişimi aniden veya devamlılığı olacak şekilde çevreden tecrübe edindiği zararlar, çocukluk çağında ruhsal olarak önemli yaralanma belirtileri şeklinde nitelendirilir. Erken dönem uyumsuz şemalar çocuğun erken bebeklik dönemindeki deneyimleri ile mizacı arasındaki etkileşimden kaynağını alır. Birey çevresinden kendini tanımlamayı öğrenmeye eğiliminde olduğundan dayatılan bu kavramlar kişinin kendisiyle algısını etkiler. Şemalar bireyin kendisi, diğerleri ve dünya ile ilgili algılarından oluşur. Amaç: Yapılan bu araştırmanın amacı kadınlarda toplumsal cinsiyet rollerine göre çocukluk çağı travmaları ile erken dönem uyumsuz şemaları arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Yöntem: Bu araştırma, "ilişkisel tarama modeli"ne uygun olarak hazırlanmıştır. İki veya daha çok değişken arasında birlikte değişim varlığını ve/veya derecesini belirlemeyi amaçlar. Ayrıca araştırma desenlerinin tümü "ilişkisel tarama modelleri" olarak tanımlanır. Araştırmanın evrenini İstanbul'da yaşayan kadın bireyler oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemi ise İstanbul'da yaşayan 300 kadın bireyden meydana gelmektedir. Katılımcılar basit-tesadüfi örneklem modeliyle elde edilmiştir. Katılımcılara onam formu verilmiştir. Bulgular: Çocukluk Çağı Travmaları ile Eşitlikçi Cinsiyet Rolleri arasında negtif yönde anlamlı ilişki bulunmuştur. Çocukluk Çağı Travmaları artıkça, eşitlikçi cinsiyet rolleri zalmaktadır. Çocukluk Çağı Travmaları ile Eşitlikçi Cinsiyet Rolleri arasında negtif yönde anlamlı ilişki bulunmuştur. Çocukluk Çağı Travmaları artıkça, eşitlikçi cinsiyet rolleri zalmaktadır. Duygusal Yoksunluk Alt Boyutu ile Eşitlikçi Cinsiyet Rolü arasında negatif yönde anlamlı ilişki bulunmuştur. Duygusal Yoksunluk artıkça, eşitlikçi cinsiyet rolü azalmaktadır. Duygusal Yoksunluk Alt Boyutu ile Evlilikte Cinsiyet Rolü arasında pozitif yönde anlamlı ilişki bulunmuştur. Duygusal Yoksunluk artıkça, evlilikte cinsiyet rolü artmaktadır. Eşitlikçi CinsiyetRoller alt boyutunun çalışma durumuna göre anlamlı farklılık tespit edilmiştir. Çalışmayanlarda eşitlikçi cinsiyet rolü çalışanlara göre yüksektir. Evlilikte CinsiyetRoller alt boyutunun çalışma durumuna göre anlamlı farklılık tespit edilmiştir. Çocukluk Çağı Travmaları toplam puanı çalışma durumuna göre anlamlı farklılık tespit edilmiştir. Çalışanlarda çocukluk çağı travmaları çalışmayanlarda daha yüksektir. Eğitim düzeyine göre Evlilikte cinsiyet rolleri alt boyutu anlamlı farklılık bulunmaktadır. Ortaokul mezunlarında evlilikte cinsiyet rolleri puanı en yüksektir. Eğitim düzeyine göre Geleneksel cinsiyet rolleri alt boyutu anlamlı farklılık bulunmaktadır. Ortaokul mezunlarında geleneksel cinsiyet rolleri puanı en yüksektir. Eğitim düzeyine göre Duygusal İhmal alt boyutu anlamlı farklılık bulunmaktadır. Ortaokul mezunlarında duygusal ihmal puanı en yüksektir. Eğitim düzeyine göre Fiziksel İstismar alt boyutu anlamlı farklılık bulunmaktadır. Ortaokul mezunlarında fiziksel istismar puanı en yüksektir. Eğitim durumuna göre Yüksek Standart alt boyutu anlamlı farklılık bulunmaktadır. Ortaokul mezunlarında yüksek standart puanı en yüksektir. | en_US |
dc.description.abstract | When gender is mentioned, it is seen that socio-cultural environment differences are brought to the forefront in the culture where the person belongs, and that the differences which are included in the intercultural differences and not the biological sexes are included in the culture. Gender is a result of cultural and social burdens. This concept brings with it its gender roles. These roles refer to the roles that are imposed on women and men in traditional societies. Child trauma; In the short term, the child's loss of ability to do something in a short period of time, the changes he has learned in the past period of sudden or continuous changes in the ability to experience from the environment, is considered to be psychologically important signs of injury in childhood. Early period incompatible schemas are the source of the interaction between the child's experiences in the early infancy and temperament. These concepts that are imposed because they tend to learn to define themselves from the individual environment affect the perception of one's self. Schemas consist of the perceptions of the individual himself, others and the world. Aim: The aim of this study is to investigate the relationship between childhood traumas and early mismatch schemes according to gender roles in women. Method: This research has been prepared in accordance with the uygun relational screening model Bu. Together, it aims to determine the presence and / or degree of interchange between two or more variables. In addition, all of the research designs are defined as modell relational screening models Ayrıca. The population of the study consists of female individuals living in Istanbul. The sample of the study consists of 300 women living in Istanbul. Participants were obtained with a simple-random sample model. The consent form was given to the participants. Results: A significant negative correlation was found between childhood trauma and equalityist gender roles. As the Childhood Traumas become more and more egalitarian, their gender roles are diminishing. A significant negative correlation was found between childhood trauma and equalityist gender roles. As the Childhood Traumas become more and more egalitarian, their gender roles are diminishing. A significant negative correlation was found between Emotional Deprivation Sub-dimension and Equalistic Gender Role. As Emotional Deprivation increases, the role of egalitarian gender decreases. A significant positive relationship was found between Emotional Deprivation Sub-dimension and Gender Role in Marriage. As Emotional Deprivation increases, the role of gender in marriage increases. A significant difference was determined according to the working status of the Equalist Gender Roles sub-dimension. The role of egalitarian gender in non-employees is higher than the employees. There was a significant difference according to the working status of gender sub-dimension in marriage. Childhood Trauma Total score was found to be significantly different according to the study status. Child traumas are higher in the study group. According to education level, there is a significant difference in gender roles sub-dimension in marriage. Secondary school graduates have the highest score for gender roles in marriage. According to the level of education there is a significant difference in the traditional gender roles sub-dimension. Secondary school graduates have the highest score for traditional gender roles. According to the level of education, there is a significant difference in Emotional Neglect sub-dimension. Secondary school graduates have the highest score for emotional neglect. According to the level of education there is a significant difference in the Physical Abuse sub-dimension. Secondary school graduates have the highest physical abuse score. There is a significant difference in the High Standard sub-dimension according to the education level. Secondary school graduates have the highest standard score. | en_US |
dc.language.iso | tur | en_US |
dc.publisher | İstanbul Gelişim Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü | en_US |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | en_US |
dc.rights | Attribution-NonCommercial-NoDerivs 3.0 United States | * |
dc.rights.uri | http://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/3.0/us/ | * |
dc.subject | Toplumsal Cinsiyet Rolleri | en_US |
dc.subject | Çocukluk Çağı Travmaları | en_US |
dc.subject | Erken Dönem Uyum Bozucu Şemalar | en_US |
dc.subject | Gender Roles | en_US |
dc.subject | Childhood Traumas | en_US |
dc.subject | Early Maladaptive Schemas | en_US |
dc.title | Kadınlarda toplumsal cinsiyet rollerine göre çocukluk çağı travmaları ile erken dönem uyumsuz şemaları arasındaki ilişkinin incelenmesi | en_US |
dc.title.alternative | The relationship between childhood traumas and early incompatible schemes according to gender roles in women | en_US |
dc.type | masterThesis | en_US |
dc.department | Sosyal Bilimler Enstitüsü | en_US |
dc.relation.publicationcategory | Tez | en_US |