Beliren yetişkinlikteki kadınlarda çocukluk çağı travmalarının romantik ilişkilerle ilişkisinin incelenmesi
Abstract
Son yarım yüzyılda yetişkinliğe geçişte, demografik olarak 18-25 yaşlarındaki bireylerin ve hatta yetişkinlerin rollerinde değişiklikler olmaya başlamıştır. Yirmili yaşların başında ya da ortasındaki sosyal davranışlardaki bu değişiklikler, daha çok kendini, hayatla ilgili daha fazla sorumluluk ve karar alma, toplumsal beklenti ve kurallara uyma ile göstermekte ve giderek bireylerin ergenlikten çıkarak, yetişkinliğe ulaşmalarında belirleyici rol oynamaktadır. Çocuk istismarı ve çocuk ihmali başlıkları altında olmak üzere çocukluk çağı travmaları iki başlıktan oluşmaktadır. Çocuk istismarı; onlara karşı isteyerek yapılan psikolojik, fiziksel, duygusal ve sosyal bakımdan çocukları tehlike altına alan sürekli bir durumken, çocuk ihmali; çocuğun bakım vereni tarafından ihtiyaçlarından, fiziksel ve psikolojik olarak mahrum bırakılmasıdır. Aşk ya da romantik ilişki, insanların bazılarının aşkın yaşamlarına anlam kattığını düşünmeleri ve bilimsel olarak da aşkın insan yaşamında bazı işlevlerinin olduğunun belirtilmesi gibi nedenlerden dolayı oldukça önemlidir. Amaç: Yaptığımız araştırmanın amacı beliren yetişkinlikteki kadınlarda çocukluk çağı travmaları ile romantik ilişkiler arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Yöntem: Bu araştırma, "ilişkisel tarama modeli"ne uygun olarak hazırlanmıştır. İki veya daha çok değişken arasında birlikte değişim varlığını ve/veya derecesini belirlemeyi amaçlar. Ayrıca araştırma desenlerinin tümü "ilişkisel tarama modelleri" olarak tanımlanır. Yapılan bu araştırmada örneklem seçimi basit-rastgele örneklem seçimi türüne göre yapılmıştır. Araştırmanın evreninin İstanbul'da ikamet eden 18-29 yaş arasındaki kadın bireylerden meydana gelmektedir. Araştırmanın örneklemi ise İstanbul'da ikamet eden 18-29 yaş aralığındaki 300 gönüllü kadın katılımcıdan meydana gelmektedir. Katılımcılar İstanbul ilindeki vakıf üniversitelerinde öğrenim gören öğrencilerden seçilmiştir. Katılımcıların aydınlatılmış onamları yazılı olarak alınmıştır. Bulgular: Yaptığımız araştırmanın sonuçlarına göre çocukluk çağı travmaları ile bağlanmaya ilişkin kaygı arasında pozitif yönde anlamlı ilişki olduğu görülmektedir. Çocukluk çağı travmaları arttıkça, bağlanmaya ilişkin kaygı düzeyleri de artmaktadır. Araştırmamızın bir diğer sonucuna göre duygusal ihmal ile bağlanmaya ilişkin kaygı arasında pozitif yönde anlamlı ilişki bulunmuştur. Duygusal ihmal artıkça, bağlanmaya ilişkin kaygı düzeyleri artmaktadır. Duygusal ihmal ile bağlanmaya ilişkin kaçınma arasında pozitif yönde anlamlı ilişki bulunmuştur. Araştırmamızın sonucuna göre fiziksel ihmal ile bağlanmaya ilişkin kaçınma arasında pozitif yönde anlamlı ilişki bulunmuştur. Fiziksel ihmal arttıkça, bağlanmaya ilişkin kaygı düzeyleri artmaktadır. Fiziksel istismar alt boyutu puanı ile bağlanmaya ilişkin kaçınma puanı arasında pozitif yönde anlamlı ilişki bulunmuştur. Araştırmamızın sonuçlarına göre Çocukluk çağı travmaları gelir memnuniyetine göre anlamlı farklılık tespit edilmiştir. Gelirden memnun olmayanlarda çocukluk çağı travmaları gelirden memnun olanlara göre yüksektir. Araştırmamızdan elde edilen bulgulara göre bağlanmaya ilişkin kaygının gelir memnuniyetine göre anlamlı farklılık tespit edilmiştir. Gelirinden memnun olanların bağlanmaya ilişkin kaygı gelirinden memnun olmayanlara göre yüksektir. Araştırmamızın bulgularına göre çocukluk çağı travmalarının aileden şiddet görme durumuna göre anlamlı farklılık tespit edilmiştir. Aileden şiddet görenlerin çocukluk çağı travmaları şiddet görmeyenlere göre yüksektir. In the transition to adulthood in the last half century, demographically, changes in the roles of individuals aged 18-25 and even adults have begun to change. These changes in social behaviors in the mid-twenties or in the middle show more self-responsibility and decision-making with respect to life, social expectation and obedience to the rules, and increasingly play a decisive role in the achievement of adulthood and adulthood. Child traumas, including child abuse and child neglect, consist of two topics. Child abuse; children, psychological, physical, emotional, and socially endangered children while they are a continuous situation, children's negligence; physical and psychological deprivation of the child's needs by the caregiver. Love or romantic relationship is very important for reasons such as people think that some of them give meaning to their transcendent lives and that they have scientific and transcendental human life. Aim: The aim of the current study is that examine to relationship between childhood traumas and romantic relationships in the adulthood of woman. Method: This research has been prepared in accordance with the relational screening model. Together, it aims to determine the presence and / or degree of interchange between two or more variables. In addition, all of the research designs are defined as modell relational screening models. Also the sample of the study was made by the type of simple-random sample selection. The population of the study consists of women aged between 18-29 years who reside in Istanbul. The sample of the study consisted of 300 volunteer female participants aged 18-29 who were residing in Istanbul. Participants were selected from the students studying at foundation universities in Istanbul. The informed consent of the participants was taken in writing. Results: According to the results of our study, there is a significant positive correlation between childhood trauma and anxiety about attachment. As childhood traumas increase, anxiety levels related to attachment increase. According to another result of our study, a significant positive correlation was found between emotional neglect and attachment anxiety. As emotional neglect increases, the levels of anxiety related to attachment increase. A significant positive correlation was found between emotional neglect and attachment avoidance. According to the results of our study, a significant positive correlation was found between physical neglect and avoidance of attachment. As physical neglect increases, the levels of anxiety related to attachment increase. A positive positive correlation was found between physical abuse sub-dimension score and avoidance score. According to the results of our study, a significant difference was determined according to the income satisfaction of childhood traumas. Child traumas who are not satisfied with the income are higher than those who are satisfied with income. According to the findings obtained from our study, a significant difference was determined according to the income satisfaction of the anxiety related to attachment. Those who are satisfied with their income are higher than those who are not satisfied with their anxiety income. According to the findings of our study, there was a significant difference between childhood trauma and family violence. The traumas of children suffering from family violence are higher than those without violence.
Collections
- Yüksek Lisans Tezleri [572]
The following license files are associated with this item: