Gelişmiş Arama

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.authorÖner, Özlem
dc.date.accessioned2019-05-10T12:22:41Z
dc.date.available2019-05-10T12:22:41Z
dc.date.issued2018-03-28
dc.date.submitted2018-03-28
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11363/1227
dc.descriptionDanışman: Metin Uyaren_US
dc.description.abstractVekâlet teorisi, işi yapan bir taraf (vekil) ile iş yapma konusunda yetki veren diğer taraf (asil) arasındaki ilişkileri inceleyen bir teori olup, günümüz büyük ölçekli şirketleri göz önüne alındığında; getirileri ve götürüleri konusunda ciddi bir araştırmayı gerektiren ve önem arz eden bir husustur. İşletmelerin yönetimi sürecinde; işletmelerin amaçlarına ulaşmasını sağlamak amacıyla uyguladıkları politika ve prosedürler kontroller olarak ifade edilir. Risk, bir şirketin veya kurumun, belirlemiş oldukları amaçları gerçekleştirmesini ve hedeflere ulaşmasını olumsuz etkileme ihtimalini ortaya çıkaran olayın veya olaylar dizisinin neden olduğu muhtemel kayıplardır. Kontrol sistemlerinin temel amacının işletmelerin hedeflerini ulaşmasını sağlamak olduğu göz önüne alındığında; hedeflere ulaşılmasını engelleyebilecek olasılıklar olan risklere etkilerinin incelenmesi gereklilik oluşturmuştur. Vekâleten yönetilen işletmelerde, kontrol sistemlerinin hissedarlar ile yönetici arasındaki güven ilişkisini sağlamlaştırdığı da göz önüne alındığında; bu incelemeyi vekâleten yönetilen şirketlere uygulamak uygun görülmüştür. Çalışmada; vekâleten yönetilen şirketlerde yönetimsel risklerin azaltılması hususunda kontrol sistemlerinin ne ölçüde yararlı bulunduğunun ölçülmesi amaçlanmıştır. Bu amaç çerçevesinde; vekâleten yönetilen küçük ve orta boy işletmelere; anket çalışması uygulanarak, iç kontrol sistemleri ve yönetimsel risklerle ilgili sorular sorulmuş olup, ilişkileri incelenmiştir. Bu ilişkileri inceleyebilmek için 6 adet hipotez oluşturulmuştur. Kontrol sistemlerinin iç kontrol ve dış denetim olmak üzere ikiye ayırıp, riskleri ise operasyonel, finansal ve yönetimsel olmak üzere üçe ayırıp, kontrol sistemlerinin riskleri azaltıp azaltmadığı araştırılmıştır. Sonuç olarak; dış denetimin yönetimsel riski azalttığı hipotezi reddedilmiş olup, diğer tüm hipotezler kabul edilmiştir. İç kontrol sistemleri, hedefe ulaştıran politikalar olarak özetlenecek olursa, doğru uygulandığı takdirde riskleri azaltması doğası gereği beklenen bir sonuçtur. Etkin ve verimli iç kontrol ve iç denetim uygulamalarının riskleri azaltacağı vekâleten yönetilen şirketlerde de kabul görmüştür. Dış denetim uygulamaları, işletmenin bağımsız denetçiler tarafından, üçüncü şahıslara güvenilir bilgi sağlaması ve yöneticilere düzenlenen finansal tabloların ve mali durumun doğruluğunu bildirmesi açısından çok yararlı olduğu bilinmektedir. Vekâlet teorisi kapsamında; asilin bilgi eksikliğini ortadan kaldırmak için vekâlet maliyeti olarak kabul edilen bağımsız denetleme bilgilerine ihtiyacı vardır. Vekillerin, yönetimsel risklerin azalmasına dış denetimin etki etmediği yönünde görüş bildirmelerinin temelinde bu durum rol oynamaktadır. Ayrıca, dış denetimin daha ziyade finansal tablolarla ve mali durumla ilgili olduğunun düşünülmesi de, bu yönde fikir beyan edilmesine yol açmış olabilir. Dış denetimin, finansal ve operasyonel riskleri azaltması konusundaki hipotezler ise vekiller tarafından kabul edilmiştir. Bağımsız bir denetçinin uygulamalarının özellikle finansal riskleri azaltacağı bilinmektedir. Ancak dış denetimin riskleri azaltacağı düşünülse de, vekiller tarafından en az tercih edilen denetim uygulaması olarak tercih edilmektedir. Bu bağlamda, dış denetim uygulamalarının riskleri azaltacağı görüşü hâkim iken pratikte uygulanmaması bir eksiklik olarak görülmüş olup, daha çok uygulanmasının yararlı olacağı düşünülmektedir.en_US
dc.description.abstractThe theory of agency is a theory that examines the relationship between a party (a deputy) doing business and the other party (noble) that gives authorization to do business. Considering today's large-scale companies; it is a matter that deserves a serious research about its advantages and disadvantages. During the management of the enterprises; the policies and procedures that implement to achieve the objectives of the enterprises are referred as the controls. Risk is the potential loss that could have negative effects to a company or organization to achive its goals and reach its objectives. Considering that the main purpose of the control systems is to achieve the objectives of the enterprises; it is necessary to examine the effects of the risks that might prevent achieving the objectives. Considering that in controlled enterprises, the control systems provide the trust between the shareholders and the manager; It has been deemed appropriate to apply this review to companies that are administered by agency. In our study; it is aimed to measure the extent to how control systems are useful in reducing administrative risks in companies that are managed by agency. Within this framework, small and medium-sized enterprises managed by proxy; were asked by the prepared questionnaire, about internal control systems and administrative risks and their relations were examined. Six hypotheses were created to examine these associations. Control systems were divided into internal and external control, and risks were divided into operational, financial and managerial, and it is investigated whether control systems reduced risks or not. As a result; the hypothesis that external control reduces the managerial risk was rejected and all other hypotheses were accepted. If internal control systems are summarized as policies that reach to the objectives, reducing the risks if it implemented correctly is an expected outcome. Effective and efficient internal control and internal auditing are also recognized to reduce risks, in companies that are managed by proxy. External auditing practices are known as very useful to provide reliable information to third parties and to report the accuracy of the financial statements and financial statements issued to managers by an independent auditor. Within the scope of the theory of agency; it needs independent auditing information, which is considered as cost of proxy, to eliminate the lack of information of acil. This plays a role at the basis of the opinion that the attorneys do not influence the external audit to reduce the managerial risks. In addition, the fact that external control is more concerned with financial statements and the financial situation may have led to the declaration of an opinion in this respect. The hypothesis of external audit reduces financial and operational risk, was accepted by the proxy. It is known that the practices of an independent auditor will reduce financial risks in particular. However, even external control is considered to reduce the risks, it is the least preferred audit practice by proxy. In this context, the lack of practical application of external auditing practices is seen as a deficiency and it is considered to be more useful to be implemented.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherİstanbul Gelişim Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsüen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.rightsAttribution-NonCommercial-NoDerivs 3.0 United States*
dc.rights.urihttp://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/3.0/us/*
dc.subjectResearch Subject Categories::SOCIAL SCIENCESen_US
dc.subjectResearch Subject Categories::SOCIAL SCIENCES::Business and economicsen_US
dc.titleVekâlet Teorisi Bağlamında Kontrol Sistemlerinin Yönetim Riskine Etkisi: Küçük ve Orta Boy İşletmelerde Bir Uygulamaen_US
dc.title.alternativeThe Effect of Control Systems on the Management Risk in the Context of Agency Theory: a Practice in Small and Medium Size Enterprisesen_US
dc.typemasterThesisen_US
dc.departmentSosyal Bilimler Enstitüsüen_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster

info:eu-repo/semantics/openAccess
Aksi belirtilmediği sürece bu öğenin lisansı: info:eu-repo/semantics/openAccess