İş Piyasasında Yaş(lı) Ayrımcılığı
Abstract
Hayatımız yaş ile tanımlanmaktadır. Bazı şeylere ulaşmak veya onları elde etmek için yaş bir araç olarak kullanılmaktadır. Seyahat etmek, oy vermek, evlenmek gibi eylemler çoğunlukla belli bir yaş şartı gerektirmektedir. Ayrıca yaş insanların gruplandırılmasında kullanılan bir araç olabilmektedir. Gençler, yaşlılar veya çocuklar gibi gruplandırmalar belli bir yaş aralığını ifade etmektedir. Bu ayrım yapılırken insanların deneyimleri, uluslararası standartlar veya stereotipler etkili olabilmektedir. Yaşlı bireyler, çeşitli sebeplerle stereotip (klişe) olarak bilinen bir bakış açısına maruz kalabilmektedir. Çoğu zaman yaş artışına bağlı olarak işlev ve fonksiyonların da azaldığına dair bir bakış açısı söz konusudur. Ayrıca emekliliğe bağlı olarak yaşlıların iş piyasasından çekilmesiyle, ailevi rollerini kaybetmesiyle ve toplum tarafından belli mekânlara hapsedilmesiyle yaşlı bireyler, toplumdan git gide uzaklaşabilmektedir. Yaşlılar bu durumda başkaları tarafından standartları belirlenmiş bir hayatı yaşamaya başlamaktadır. Toplumsal olarak tanımlanmış rollerin sonucunda, belli bir kuşağın veya yaş grubunun mensubu olarak bu kişilerden belli davranışlar beklenmektedir. Bu durum isteğe bağlı olmaksızın bireylerin, başkalarına göre yaşamaları anlamına gelmektedir. Ayrıca bu tek tipleştirme sonucunda bireyler kendi öznelliğinden uzaklaşıp, toplumun bakış açısına göre hareket edebilmektedir. Sosyal işlevselliğin tekrar kazanılması açısından emeklilik öncesi veya sonrası düzenli bir işte çalışma durumu etkili olabilmektedir. Ancak iş piyasasında yer almak isteyen yaşlılara yönelik ayrımcı ve dışlayıcı tutumlar yeni sorunları beraberinde getirmektedir. Bu çalışmada, iş piyasasında yaş ayrımcılığına yönelik olarak ortaya çıkan durumların sosyal hizmet mesleği perspektifinde teorik bir incelemesi söz konusudur. Our lives are defined by age. Age is used as a tool to reach or achieve some things. Actions such as traveling, voting and getting married often require a certain age condition. In addition, age can be a tool used for grouping people. Groupings such as young people, elderly people or children refer to a certain age range. People's experiences, international standards or stereotypes can be effective in making this distinction. Elderly individuals may be exposed to a stereotype for a variety of reasons. Most of the time, there is a view that the functions are decreasing due to the increase in age. In addition, individuals can get away from the society by retiring from the labor market due to retirement, losing their family roles and being confined to certain places by the society. In this case, the elderly begin to live a life determined by others. As a result of socially defined roles, certain behaviors are expected as a member of a certain generation or age group. This situation means that individuals can live according to others without being optional. In addition, as a result of this single type, individuals can move away from their subjectivity and act according to the point of view of society. In order to regain social functionality, working in a regular after retirement can be effective. However, discriminatory and exclusionist attitudes towards elderly people who want to take part in the labor market bring new problems. In this study, a theoretical examination of age discrimination in the labor market in terms of the social work profession is concerned.
Volume
5Issue
25Collections
The following license files are associated with this item: