İstanbul Gelişim Üniversitesi Haftalık Üniversite Bülteni (Sayı 92) (8-12 Mart 2021)  

DUAYENDEN - Uygarlığımızın Geleceği Uygarlığımızın çeşitli rahatsızlıklar, hastalıklar yarattığını kabul etmek gerekir. Bunları gidermenin yolu nedenlerini iyice anlayabilmekten geçmektedir. Tanıyı, ekonomik bunalımla sınırlandırmamak gerekir. Tanı “uygarlık bunalımı” üzerine olmalıdır. Dün olduğu gibi bugün de dünyamızın toplumsal düzeninin, zenginleri daha da zenginleştiren, fakirleri ise daha da fakirleştiren bir doğrultuda sürüp gittiği görülmektedir. Küreselleşme sürecinde bu dengesizlik daha da şiddetlenmiş, pandemi sürecinde dramatik boyutlara varmıştır. İktisadi kalkınmada “sürdürülebilirlik” sorunu gündemdeki önemli yerini korumaktadır. Soruna bakışta gelişmiş ülkelerin geçmişteki “kötü” kalkınmışlıkları ve gelişmekte olan ülkelerin gelişmiş ülkelerin modellerini taklit çabalarının sonuçlarının olumsuz olduğu değerlendirilerek çözüm yolları aranmalıdır. Çevrenin gelişme bunalımındaki varlığı kabul edilerek, iktisadi büyümenin nasıl olması gerektiği ve hangi koşullarda toplumsal ve ekolojik planda geçerli olabileceği sorularının pandemi sürecinin de değerlendirilmesiyle birlikte dünya gündemine alınması gerekmektedir gibi gözüküyor. “Çevre” bakışlı gelişme stratejisinin çeşitli yönlerini ortaya koyan düşünürlerden Benjamin Franklin’in gözleme dayalı pragmatizmine ait bir örnek verelim: Bir yaz sabahı erkenden uyanan Franklin odasının çoktan güneş ışıklarıyla dolduğunu görür ve oturur. Günün ışıma saatleriyle çalışma saatleri arasındaki uyumsuzluğun neden olduğu mum savurganlığını hesap eder. Bu uyumsuzluk giderilse Parisliler 64 milyon franklık mum tasarrufu sağlayabilecektir. Benjamin Franklin’in sabahları bir top atışıyla insanları uyandırmak önerisi ilginç: Yaz saati uygulaması!.. Ne diyelim; insanlığın geleceği “aydın” olur inşallah. Prof. Dr. Ömer Gürkan İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Uluslararası Ticaret ve Finansman Bölümü