Determining the Frequency of Restless Legs Syndrome in the Adult Population
Özet
Objective: Restless legs syndrome (RLS) is a chronic disease that
usually occurs in the legs, resulting in involuntary movement of
the legs with uncomfortable sensations. RLS negatively affects the
quality of life of individuals. In this study, it is aimed to increase
awareness by determining the frequency of RLS in the adult
population.
Methods: The study was a descriptive and cross-sectional study. In
the study, 565 individuals aged 18 and over participated. The data
were collected online from individuals with the form of describing
the personal characteristics of the individuals, the RLS Diagnostic
Criteria Questionnaire, and the RLS Severity Rating Scale. IBM
SPSS statistics 26.0 program was used in the analysis of the data.
Results: In this study, the frequency of RLS was 17.5% and the
severity score was 19.22±6.97 (moderate). The rate of admitting
to a health institution due to the symptoms of individuals is 5.8%.
In this study, the frequency of RLS was found to be significantly
higher in those with diabetes, hypertension, age, and high body
mass index.
Conclusion: Although most of the participants in this study had
symptoms of RLS, it was seen that they were not admitted to a
health institution. If these individuals are not treated, their quality
of life gets affected negatively, and this negatively affects the quality
of health care. In order to increase the quality of health care, RLS
should be screened especially in risky groups and treatment should
be started in determined patients. Amaç: Huzursuz bacak sendromu (HBS), genellikle bacaklarda
oluşan, rahatsızlık verici hislerle birlikte bacakları istem dışı oynatma
durumuyla ortaya çıkan kronik bir hastalıktır. Bu hastalık bireylerin
yaşam kalitesini olumsuz şekilde etkilemektedir. Bu çalışmada,
erişkin popülasyonda HBS sıklığının belirlenerek farkındalığın
artırılması amaçlamaktadır.
Yöntemler: Çalışma tanımlayıcı ve kesitsel bir araştırmadır.
Çalışmaya 18 yaş ve üzeri 565 birey katılmıştır. Veriler bireylerden;
bireylerin kişisel özelliklerini tanımlama formu, HBS Tanı Kriterleri
Anket Formu ve HBS Şiddeti Derecelendirme Skalası ile online
olarak toplanmıştır. Verilerin analizinde IBM SPSS statistics 26.0
programı kullanılmıştır.
Bulgular: Bu çalışmada HBS sıklığının %17,5, HBS şiddetinin
ise 19,22±6,97 (orta düzey) olduğu belirlenmiştir. Bireylerin
belirtilerinden dolayı sağlık kuruluşuna başvurma oranı %5,8
idi. Bu çalışmada diyabeti, hipertansiyonu, yaşı ve vücut kitle
indeksi yüksek olanların HBS sıklığı anlamlı şekilde daha yüksek
bulunmuştur.
Sonuç: Bu çalışmada katılımcıların büyük bir kısmında HBS
belirtileri görülmesine rağmen, katılımcıların çoğunun bir sağlık
kuruluşuna başvurmadığı görülmektedir. Bu bireyler tedavi
edilmediği takdirde yaşam kaliteleri olumsuz olarak etkilenmekte
ve bu durum da sağlık bakım kalitesini negatif etkilemektedir.
Sağlık bakım kalitesinin yükselmesi için HBS’nin özellikle riskli
gruplarda taranması ve belirlenen olgularda tedavisinin başlanması
gerekmektedir.