Nadire Kabineleri ile Masumiyet Müzesi Arasındaki Biçimsel İlişki
Özet
Amaç: Bu metin, geleneksel bir sergileme yöntemi olarak nadire kabineleri ile Orhan Pamuk’un aynı
isimli romanından hareketle kurduğu Masumiyet Müzesi arasındaki biçimsel ve kavramsal ilişkiyi incelemeyi
amaçlamaktadır. Çok çeşitli eşyaların bir araya getirildiği odalar, dolaplar ya da çekmecelerden oluşan
Nadire Kabineleri aynı zamanda çağımızın sanat anlayışında da etkilerini sürdürmekte ve eserlerin
sergileniş biçiminde önemli bir referans olmaktadır. Bu sergileme yöntemi Jan van Kessel’in resimlerinde ve
Georges Perec’in Harikalar Odası romanında da karşımıza çıkmakta, üç boyutlu kabinelerin iki boyutlu
tuval yüzeyine yansımaları ele alınmaktadır. Burada gelenekselden çağdaşa gerçekleşen biçimsel
aktarım, kabineler ve Masumiyet Müzesi örnekleri üzerinden anlatılmaktadır.
Kavramsal/Kuramsal Çerçeve: Coğrafi keşifler ve Rönesans’la birlikte nadire kabinelerinin çıkış
süreci incelenmiş, bu sergileme yönteminin Masumiyet Müzesi ile arasındaki benzerliklere dikkat çekilmiştir.
Sergileme ve kurgudaki bu biçimsel benzerlik resimdeki örnekler üzerinden incelenmiştir.
Yöntem: Bu disiplinler arası metinde, öncelikle literatür taraması yapılmış, elde edilen bulgular analiz
edilerek karşılaştırma yapılmıştır.
Bulgular: Nadire kabinleri 14. yüzyıl ile birlikte ortaya çıkan özel koleksiyonlardır. Bu, kişinin ilgi
duyduğu nesneleri bir araya getirdiği odaların vitrinlerin dolapların ve çekmecelerin tümüne verilen isimdir.
Kabinelerin resimdeki karşılığı ise harikalar odasıdır. Mevcut koleksiyon, iki boyutlu yüzeye kopyalanarak
yeniden oluşturulur. Masumiyet müzesi de tıpkı Nadire Kabinleri ve Harikalar Odası gibi kurgulanmış
biçimsel olarak çeşitli dolaplardan ve odalardan oluşmasıyla birlikte benzer bir sergileme yöntemine
sahiptir.
Sonuç: Nadire Kabinelerinin bugünkü modern müzelerin, doğa tarihi müzelerinin, antropoloji ve
arkeoloji müzelerinin temelini oluşturmaktadır. Koleksiyonculuk kavramının ilk örnekleridir. Harikalar Odası
olarak adlandırılan resim türü ise; mevcut koleksiyonun resim yoluyla yeniden üretilmesi mantığına dayanır.
Bu bağlamda kabineler, Masumiyet Müzesi ile birlikle biçimsel bir ilişki kurmaktadır. Bir anlatım yöntemi
olarak kutular, dolaplar ve odalar kişinin ilgi alanlarının hayal dünyasının ve meraklılarının bir yansımasıdır.
Ancak nadireler ve ilgili müze arasında bazı farklar bulunmaktadır. Nadire Kabinelerinde yer alan nesneler
kişiliği olan, farklı ve ender bulunan şeylerken Masumiyet Müzesi’nde yer alan nesneler günlük hayatta karşılaşabileceğimiz sıradan nesnelerdir. Ayrıca Nadire Kabinelerinin sergileme yöntemi, Dada ve Fluxus’ta
da biçimsel olarak göstermekte ve bu yanıyla çağdaş sanat ve müzecilik anlayışına temel oluşturmaktadır. Purpose: This text aims to examine the formal and conceptual relationship between cabinets of
curiosities as a traditional exhibition method and the Museum of Innocence, which Orhan Pamuk
established based on his novel of the same name. Cabinets of curiosities, consisting of rooms, cabinets or
drawers, in which a wide variety of items are brought together, also maintain their influence on the
understanding of art of our age and become an important reference in the way the works are exhibited.
This exhibition method is also seen in Jan van Kessel's paintings and Georges Perec's novel The Room of
Wonders, and the reflections of three-dimensional cabinets on the two-dimensional canvas surface are
discussed. Here, the formal transfer from the traditional to the contemporary is explained through the
examples of cabinets and the Museum of Innocence.
Literature Review/Background: The geographical discoveries and the emergence of the cabinets
of rarity with the Renaissance were examined, and the similarities between this exhibition method and
the Museum of Innocence were pointed out. This stylistic similarity in exhibition and editing has been
examined through the examples in the painting.
Method: In this interdisciplinary text, first of all, a literature review was made, and the findings were
analyzed and compared.
Results: Cabinets of curiosities are private collections that emerged with the 14th century. This is the
name given to all of the rooms, showcases, cabinets and drawers where the person brings together
objects of interest. The equivalent of the cabinets in the picture is the room of wonders. The existing
collection is recreated by copying it to the two-dimensional surface. The museum of innocence has a
similar display method, with the Cabinets of curiosities and the room of wonders being stylistically
composed of various cabinets and rooms and rooms.
Conclusion: Cabinets of curiosities form the basis of today's modern museums, natural history
museums, anthropology museums and archeology museums. They are the first examples of the concept
of collecting. The type of painting called the room of wonders; It is based on the logic of reproduction of
the existing collection through painting. In this context, cabinets establish a formal relationship with the
Museum of Innocence. As a method of expression, boxes, cabinets and rooms are a reflection of one's
interests, imagination and curiosity. However, there are some differences between the badires and the
relevant museum. While the objects in the rare cabinets are different rare things with personality, the
objects in the Museum of Innocence are ordinary objects that we can encounter in daily life. The
exhibition method of Cabinets of Curiosities also formally demonstrates Dada and Fluxus, and in this
respect, it forms the basis for the understanding of contemporary art and museology.