Covid-19 Pandemisi ile Ortaya Çıkan Mekânsal İhtiyaçların Geleneksel Türk Evi ile İlişkilendirilmesi
Özet
Pandemi düzeyindeki salgın hastalıklar, dünya genelinde etkileşim alanına sahip olan
hastalıklardır. DSÖ’nün “Covid-19” olarak isimlendirdiği salgın, 11 Mart 2020’de “pandemi”
olarak sınıflandırılmış, aynı gün Türkiye'de de ilk vaka tespit edilmiştir. Yaşanılan pandemi
ülkemizde de yaşam alışkanlıklarını değiştirmiş ve yeni normal sürecin oluşumu başlamıştır.
Bu değişimden en çok yaşam mekânları etkilenmiştir. Sosyal mesafeye uyum zorunluluğu,
ortak mekân kullanımının riski, dış mekânda zaman geçirme ihtiyacı, depolama ve hobi
alanlarına duyulan ihtiyaç gibi kısıtlılık ve gereklilikler ortaya çıkmıştır. Çalışma kapsamında,
pandemi sürecinde ortaya çıkan tüm bu ihtiyaçların, geleneksel Türk Evi’nin sahip olduğu
mekânsal imkânlar üzerinden değerlendirmeye çalışılması hedeflenmiştir. Bu kapsamda Türk
Evi; avlu/bahçe kullanımı, bitki/hayvan bakımı, depolama alanları, mekânların
havalandırılması ve ışığı, iç-dış ilişkisi, esnek mekân anlayışı gibi yönleriyle ele alınarak
pandemi sürecinde ve sonrasında öngörülen yeni yaşam şekline uygunluğu tartışılmıştır.
Sonuçta, değişen toplumsal yapı, konfor anlayışı vb. nedenlerle terk edilen, başka işlevlerde
kullanılması tercih edilen ya da yıkılarak yerine modern yapıların inşa edildiği Türk Evlerinin,
aslında pandemi sonrasındaki “yeni normale” uyumlandırılabilecek ve her türlü değişime açık
olabilecek bir plan kurgusuna sahip olduğu ortaya koyulmuştur. Bu tespit, kültürel, fiziksel
sürekliliğin sağlanmasında yapılı fiziksel çevrenin en büyük paydaşı olan Türk Evleri’nin
korunması gerekçelerine ek olarak yeni işlevsel değerlere, bir nitelik daha ortaya koymuştur. Pandemic-level epidemics have a wide range of interactions around the world. The final spread
was on December 31,2019 and named "Covid-19" by the WHO. On March 11, the epidemic
categorized as “pandemic”, the first case is seen in Turkey. Today, the pandemic is still
continuing and has changed the living standards, which we can refer as “new normal”. The
accommodation has been affected by this change. A number of limitations have emerged, with
this pandemic such as the adaptation of social distance, risk of using common spaces, the need
for storage and new hobby areas. The study is aimed to evaluate all these through traditional
Turkish houses. The context, Turkish houses was the discussion in terms of
courtyard/backyard-usage, plant/animal care, storage areas, ventilation, lighting of the spaces,
indoor-outdoor relationship, flexible space suitability to the new lifestyle during the pandemic.
Consequently, Turkish houses were abandoned, demolished and replaced by modern buildings
due to the change in lifestyle, and other similar reasons. However, their plan scheme can be
adapted easily to the "new normal" post-pandemic and is open to all kinds of changes. Another
point is that while providing cultural, physical continuity, it is proof that they will have new
functional value.