A critical inquiry into in-service EFL teachers’ intercultural self-efficacy beliefs and experiences
Özet
This paper examines the intercultural self-efficacy beliefs and experiences of university EFL
teachers from socially and linguistically diverse backgrounds working at English language
preparatory schools in İstanbul. Adopting a mixed-methods case study design under a critical
interpretivist theoretical framework, the study included both quantitative and qualitative data
collected through an intercultural self-efficacy beliefs and experiences scale and via interviews with
interculturally experienced participants from Turkish, Western and Middle Eastern backgrounds.
Descriptive statistical and thematic analyses revealed that the teachers had intercultural
experiences mostly in their workplaces and that they developed positive attitudes toward diversity
in the classroom though they were concerned about intercultural language teaching in practice due
to the time constraint. The teachers highlighted some of the features that could be regarded as a
part of having intercultural competence: being respectful and willing to communicate with diverse
people, accepting diversity, discussing the different and unknown, and displaying humour. Their
accounts of intercultural experiences were indicative of a complex, layered and overlapping view of
culture influenced by several discourses, the most frequently referred ones of which were
‘individualism’ and ‘collectivism’. In the light of the study, we offer implications and new insights
into ‘non-monocentric’ cultural threads through the eyes of language teachers as one of the key
actors in classrooms, where local praxes and discourses may have more impact than national or
international ones. Bu makale, İstanbul’daki İngilizce hazırlık okullarında çalışan, sosyal ve dilsel olarak farklı
geçmişlere sahip üniversite İngilizce öğretmenlerinin kültürlerarası öz-yeterlik inançlarını ve
deneyimlerini incelemektedir. Eleştirel yorumlayıcı bir kuramsal çerçeve altında karma yöntemli bir
vaka çalışması tasarımını benimseyen çalışma, kültürlerarası öz-yeterlik inançları ve deneyimleri
ölçeği aracılığıyla ve Türk, Batı ve Orta Doğu kökenli kültürlerarası tecrübeli katılımcılarla yapılan
görüşmeler yoluyla toplanan hem nicel hem de nitel verileri içermektedir. Betimsel istatistiksel ve tematik çözümlemeler öğretmenlerin daha çok işyerlerinde kültürlerarası deneyimler yaşadıklarını
ve zaman kısıtlaması nedeniyle uygulamada kültürlerarası dil öğretimine ilişkin endişe duymalarına
rağmen sınıfta çeşitliliğe karşı olumlu tutumlar geliştirdiklerini ortaya koymuştur. Öğretmenler
kültürlerarası yeterliliğe sahip olmanın bir parçası olarak görülebilecek bazı özellikleri vurguladılar:
saygılı ve çeşitli insanlarla iletişim kurmaya istekli olmak, çeşitliliği kabul etmek, farklı ve
bilinmeyeni tartışmak ve mizah sergilemek. Kültürlerarası deneyimlerle ilgili açıklamaları, en sık
atıfta bulunulanı 'bireycilik' ve 'toplumculuk' olan çeşitli söylemlerden etkilenen karmaşık, katmanlı
ve iç içe geçen bir kültür görüşünün göstergesiydi. Çalışmanın ışığında, yerel uygulamaların ve
söylemlerin ulusal ya da uluslararası olanlardan daha fazla etkiye sahip olabileceği sınıflarda,
anahtar oyunculardan biri olarak dil öğretmenlerinin gözünden, ‘tekmerkezci olmayan’ kültürel
konulara ilişkin çıkarımlar ve yeni içgörüler sunuyoruz.
Sayı
23Bağlantı
https://hdl.handle.net/11363/6025Koleksiyonlar
Aşağıdaki lisans dosyası bu öğe ile ilişkilidir: