Türk Siyasal Hayatında Devlet ve Hikmet-İ Hükümet Geleneği
Özet
Geçmişten günümüze kadar meşru temellerini yeniden üreterek varlığını devam
ettiren “Devlet” olgusu, egemen olduğu toplumun tahayyülünde edindiği yer ve onunla ilişkisi
bağlamında değişen oranlarda toplumsal hayata etki etmektedir. Türk Siyasal Hayatında
toplumsal varoluş ile eşdeğer görülen devlet ise diğer toplumlardaki muadillerine göre
ayrıcalıklı bir konuma sahiptir. Devlet-toplum ilişkisinde; devletin bireyleri, toplumsal
formasyonları -aile, aşiret, etnisite, millet…- ve kültürel inşaları -din, inanç…- önem açısından
öncelediği hikmet-i hükümet geleneği, bugüne aktarılan siyasi ve aynı zamanda da toplumsal
bir birikimdir.
Bu çalışmanın amacı; günümüze kadar farklı taşıyıcı entelijensiyalar tekelinde
fonksiyonel olan “hikmet-i hükümet” geleneğinin, Türk Siyasal Hayatındaki kökenlerini, takip
ettiği paterni ve mevcut yerini açıklamaktır. Devlet-toplum ilişkisi çerçevesinde yapılan
inceleme sonucunda; hikmet-i hükümet geleneğinin ilk Türk devletlerinden itibaren varlığını
devam ettirdiği, Cumhuriyet’in kuruluşu ile birlikte geçici bir tedbir kapsamında
benimsenmesine rağmen direnç gösterdiği ve konum değiştirmek suretiyle Türk Siyasal
Hayatına yön veren bir süreklilik haline geldiği değerlendirilmiştir. “The state” phenomenon surviving from past to present by reproducing its legitimacy
bases effects social life in varying degrees in the context of its relation with community under
the rule and its position in the community’s perception. The state in Turkish political life
where it is deemed equivalent to a social existence has a privileged position compared to its
counterparts in other societies. “The raison d’etat” tradition, where the state in the statesociety relation prioritize individuals, social formations -family, tribe, ethnicity, nation…- and
cultural structures -religion, faith…- in terms of importance, is a political and social
accumulation transferred to present day.
The aim of this study is to explain the roots, patterns being traced and current
position of “the raison d’etat” tradition functioning under the monopoly of different carryingintelligentsia in Turkish political life until today. It is assessed in the conclusion of
investigation carried out in the framework of the state-society relation, that “the raison
d’etat” tradition survived since early Turkish states, resisted and became a continuity
directing Turkish political life by relocating though it was considered to be a provisional
measure with the establishment of the Republic.
Cilt
13Sayı
34Bağlantı
https://hdl.handle.net/11363/5784Koleksiyonlar
Aşağıdaki lisans dosyası bu öğe ile ilişkilidir: