Sektörel Ar-Ge Harcamalarının Ekonomik Büyüme Üzerine Karşılaştırmalı Etkisi: Kısa ve Uzun Dönemde Türkiye Örneği
Özet
Ar-Ge'nin büyüme üzerindeki etkisi, ekonomik büyümeyi yönlendirmede bilgi
ve teknolojinin rolünü vurgulayan içsel büyüme teorisinin merceğinden anlaşılabilir.
Bu teoriye göre, Ar-Ge faaliyetleri yeni bilgi ve teknolojilerin yaratılmasına yol açar,
bu da verimliliği artırır ve ekonomik büyümeyi yönlendirir. Sektörel Ar-Ge faaliyetleri
ise kamu, firmalar ve yükseköğretim kurumları tarafından üretilen süreçlerdir. Hangi
sektörün faaliyetlerinde ne kadar etkili olduğu, uygulanan Ar-Ge politikaları,
kaynakların tahsisi ve yaratılan dışsallıklar açısından önemlidir. Bu çalışmanın amacı
sektörlere göre yapılan Ar-Ge harcamalarının ekonomik büyüme üzerindeki etkisini
karşılaştırmalı olarak analiz etmektir. Çalışmada 1990-2021 yılları arasında Türkiye
ekonomisi örneği için ARDL analizi kullanılmıştır. Özellikle her sektör tarafından
yapılan Ar-Ge harcamasının bireysel olarak büyüme üzerindeki etkisi araştırılmış ve
sektörel Ar-Ge faaliyetlerinin etkileri birbiri ile karşılaştırılmıştır. Bulgular uzun
dönemde, kamu ve firmaların Ar-Ge harcamalarının büyüme üzerindeki etkisinin
istatistiksel olarak anlamlı ve işaretinin pozitif olduğunu göstermektedir, fakat
yükseköğretim kurumlarının Ar-Ge harcamalarının büyüme üzerindeki etkisi
istatistiksel olarak anlamsız ve işareti negatif yönlüdür. Kamu ve firmaların Ar-Ge
harcamalarının büyüme üzerindeki uzun dönem etkisi karşılaştırıldığında ise kamu
Ar-Ge harcamalarında yapılan yüzde bir artışın uzun dönemde büyüme üzerinde
yarattığı etkinin (%5), firmaların Ar-Ge harcamalarında yapılan yüzde bir artışın
uzun dönemde büyüme üzerinde yarattığı etkiden (%1.5) daha fazla olduğu bulgusuna
ulaşılmıştır. Kamu Ar-Ge harcamaları uzun dönemde daha etkilidir. Kısa dönem
etkileri incelendiğinde de kamu Ar-Ge harcamalarının birinci gecikmesinde diğer
sektörel harcamalarla kıyaslandığında en düşük etkiye sahip olduğu dikkat
çekmektedir. İkinci ve üçüncü gecikmesinde etki negatife dönüşmektedir. Aksine
firmaların ve yükseköğretim kurumlarının yaptığı Ar-Ge harcamalarının kısa
dönemde ekonomiye etkisi yüksektir. Üç gecikme döneminde firmalar ve
yükseköğretim kurumları yaptıkları Ar-Ge harcamalarını yenilikçi çıktılara
dönüştürebilmektedirler. The impact of R&D on growth can be understood through the lens of
endogenous growth theory, which emphasizes the role of knowledge and technology
in driving economic growth. According to this theory, R&D activities lead to the
creation of new knowledge and technologies, which increase productivity and drive
economic growth. Sectoral R&D activities are the processes produced by the public,
private sector and higher education institutions. It is crucial to assess the effectiveness
of each sector in its activities, as it informs applied R&D policies, resource allocation,
and potential externalities created. The aim of this study was to conduct a comparative
analysis of the impact of R&D expenditures made by various sectors on economic
growth. In the study, ARDL analysis was used for the example of the Turkish economy
between 1990-2021. In particular, the effect of R&D expenditures made by each sector
on individual growth was investigated and the effects of sectoral R&D activities were
compared with each other. The findings showed that in the long run, the effect of public
and firms' R&D expenditures on growth was statistically significant and the sign was
positive, but the effect of higher education institutions' R&D expenditures on growth
was statistically insignificant and the sign was negative. The comparison of the longterm impact of R&D expenditures by public entities and firms on growth showed that
a one percent increase in firms' R&D expenditures had a greater effect on growth in
the long term (% 1.5) compared to a one percent increase in public R&D expenditures,
which had a lesser effect on growth in the long run (5%). Public R&D expenditures
were more effective in the long run. When the short-term effects were analyzed, it was
noteworthy that public R&D expenditures had the lowest effect in the first lag
compared to other sectoral expenditures. In the second and third lag, the effect turned
into negative. On the contrary, R&D expenditures made by companies and higher
education institutions had a high impact on the economy in the short run. In three lag
periods, companies and higher education institutions can transform their R&D
expenditures into innovative outputs.
Cilt
10Sayı
21Bağlantı
https://hdl.handle.net/11363/5160Koleksiyonlar
Aşağıdaki lisans dosyası bu öğe ile ilişkilidir: