İyileşmiş COVID-19 hastalarının odyolojik değerlendirilmesi
Özet
Amaç: Viral enfeksiyonlar periferik ve santral işitsel yollara zarar vererek, işitme duyarlılığının azalmasına yol açabilir. Çalışmada Koronavirüs Hastalığı (COVID-19) geçiren bireylerde enfeksiyonun işitme sistemi üzerindeki etkilerini incelemek, bireylerin odyolojik açıdan karakteristik bulgularını saptamak ve odyolojik takibinin önemini vurgulamak amaçlanmıştır. Materyal ve Metod: Çalışmanın deney grubuna 41 COVID-19 enfekte olmuş ve iyileşmiş birey; kontrol grubuna ise 41 sağlıklı birey dâhil edilmiştir. Deney grubunda 35 kişi hafif-orta seyirli semptomlar gösterirken 6 kişinin semptom göstermediği gözlemlenmiştir. Bireylere Odyometrik ve İmmitansmetrik Değerlendirme, Distorsiyon Ürünü (DPOAE) ve Geçici Uyarılmış (TEOAE) Otoakustik Emisyon, İşitsel Beyinsapı Cevabı (ABR) testleri uygulanmıştır. Araştırma verileri IBM SPSS 24.0 programıyla analiz edilmiştir. Anlam düzeyi tüm testlerde p<0,05 olarak kabul edilmiştir. Bulgular: Gruplar arası karşılaştırmada timpanometri tiplerinde anlamlı farklılık bulunmamıştır (p>0,05). Akustik refleks eşiklerinde, saf ses ve yüksek frekans odyometri işitme eşiklerinde ve TEOAE ile DPOAE ölçümlerinin Sinyal/Gürültü oranında COVID-19 geçiren bireylerde anlamlı düzeyde farklılık (p<0,05) gözlenmiştir. ABR'de I, III, V. dalga mutlak latansları ve I-III, I-V, III-V interpik latansları karşılaştırıldığında deney grubunda anlamlı şekilde uzama saptanmamıştır (p>0,05). Sonuç: Çalışmada COVID-19 geçiren bireylerde işitme kaybının varlığına ve tutulumuna yönelik kanıt aranarak bireylerdeki değişiklikler ortaya konmuştur. Odyometrik ve immitansmetrik değerlendirmede, TEOAE ve DPOAE testlerinde elde edilen anlamlı farklılıklar orta ve iç kulakta bir etkilenme görülmesinin kanıtıdır. Nörotrofik olduğu düşünülen koronavirüsün santral işitsel yolları etkileyen bir patolojiye ait bulgusu ABR testiyle elde edilememiştir. Gelecekteki çalışmalar için, hastalığı ciddi seyirli geçiren ve hastanede yatışı sağlanan hasta grubunun çalışmaya dahil edilmesiyle, ilerdeki çalışmaların daha tutarlı yorumlanabileceği düşünülmektedir. Objective: Viral infections may damage the peripheral and central auditory pathways, leading to decreased hearing sensitivity. In this study, it was aimed to examine the effects of infection on the auditory system in individuals with Coronavirus Disease (COVID-19), to determine the audiologically characteristic findings of individuals and to emphasize the importance of audiological follow-up. Materials and Methods: 41 COVID-19 infected and recovered individuals were included in the experimental group and 41 healthy individuals were included in the control group of the study. While 35 people in the experimental group showed mild to moderate symptoms, it was observed that 6 people did not show any symptoms. Audiometric and Immitancemetric Evaluation, Distortion Product (DPOAE) and Transient (TEOAE) Otoacoustic Emission, Auditory Brainstem Response (ABR) tests were applied to the individuals. Research data were analyzed with IBM SPSS 24.0 program. Significance level was accepted as p<0.05 in all tests. Results: There was no significant difference in tympanometry types in the comparison between groups (p>0.05). Significant differences were observed in acoustic reflex thresholds, pure tone and high frequency audiometry thresholds of hearing, and Signal/Noise ratio of TEOAE and DPOAE measurements in individuals with COVID-19 (p<0.05). When the absolute latencies of waves I, III, V and I-III, I-V, III-V interpeak latencies were compared in ABR, no significant prolongation was found in the experimental group (p>0.05). Conclusion: In the study, evidence of the presence and involvement of hearing loss in individuals with COVID-19 was sought and changes in individuals were revealed. In audiometric and immitansmetric evaluation, significant differences in TEOAE and DPOAE are the evidence of being observed an affection in the middle and inner ear. The finding of a pathology affecting the central auditory pathways of the coronavirus, which is thought to be neurotrophic, could not be obtained with the ABR test. By including patient group that has high level of disease and is hospitalized, it is thought for future studies to be interpreted more consistently.
Bağlantı
https://hdl.handle.net/11363/4458Koleksiyonlar
- Yüksek Lisans Tezleri [1219]
Aşağıdaki lisans dosyası bu öğe ile ilişkilidir: