Yöneticilerin psikolojik niteliklerinin Mevlana Celâleddîn-i Rûmî ve Muhyiddin İbnü'l-Arabî bakış açıları ile Allah esmaları bağlamında değerlendirilmesi
Özet
İnsanların öz varlığını anlama, kendini ve çevresini anlamlandırma çabası, doğasını bilmek isteme ve kendileşmesi süreci hem psikoloji hem de din bilimlerinin konularını oluşturmaktadır. İnsanın kendisine ait olan değerleri keşfetmesi ve yaşaması varoluş ile ilgili bir olgudur. Kişi, doğduğu andan itibaren yaşadığı dünyaya yabancılık çekmemek adına içinde varolduğu deneyimlerle öğrenmeye başlar. Jung'un arketipleri ve Muhyiddin İbnü'l-Arabî'nin Â'yân-ı Sâbite'si ve dahi Rumi'nin eserleri bunları derinlemesine ele alır. Bunun yanı sıra, insan iç dünyasında söz konusu olan gizil imgeler ile dış dünya tarafından tanınır ve dış dünyayı öğrenir. Psikoloji biliminde yapılan çalışmalar bağlamında, "teolojiyle olan yakınlık ile bilinen Jung", analitik psikolojinin temelini oluşturan ortak bilinçdışı ve arketipler kuramını, İslam dünyasında, konuyu yüzyıllar öncesinde, ilahi boyutta ele almış olan Muhyiddin İbnü'l-Arabî'nin Â'yân-ı Sâbite'si ile değerlendirmiştir. Dolayısıyla, insanın psikolojik niteliklerini ve dahi yönetici özelliklerini bu bağlamda ele almak oldukça önemlidir. İnsan ruhunu ve mesleklerin doğalarını "olması gereken bağlamında" eşsiz ve son kitap olan "Kur'ân-ı Kerîm" aracılığıyla ele almak mümkündür. Ayrıca, ömrünü bu kitaptaki mesajları deşifre etmeye ve "İslâm düşüncesinde sezginin bir çeşidi olarak ifade edilen ilham yoluyla elde ettiği" Allah'tan gelen hakikatleri yaymaya adamış Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî ve Muhyiddin İbnü'l-Arabî bakış açılarıyla incelemek doğru kanaldan önemli bilgiler sağlayabilecektir. Her bir meslek, insanlık ve toplumlar için oldukça önem arz etmekle beraber, insanlığın varoluşundan beri olan "yönetim" bağlamında konuyu ele alıp, kültüre dayalı psikoloji akımını temele alarak, insan ve yönetici niteliklerini yaradandan insana yansıyan isimler ve sıfatlar noktasında işlemek, alana yeni ve önemli bakış açıları kazandırabilecektir. Zira, daha önce yapılmış çalışmalarda böyle bir esere rastlanmamıştır. Bu tez benzer çalışmalar için öncü olması bakımından oldukça önemli görülmektedir. İnsanlar, her zaman müte'âl/aşkın olan Yüce Yaratıcı'ya inanma, O'na sığınma ihtiyacı duymuştur. Farklı coğrafyalarda ve farklı zamanlarda inanç sistemlerinin var olması, bu gerçeği ispatlar niteliktedir. Bunun yanı sıra, bir yaratıcıya inanma ihtiyacına sahip olan insanlar, bu yüceliği aynı zamanda tanıma ihtiyacı da duymuşlardır. Zira bir varlığa inanmak, onu açıklamayı gerektirir. O halde bilinmesi gereken ilk şey, her şeyin yaratıcısı olan Allah'ın bilgisidir. İslam düşüncesindeki yaygın anlayışa göre Allah, isim ve sıfatlarıyla bilinebilir. Kur'ân-ı Kerîm'e bakıldığında; Kur'ân-ı Kerîm'in Allah'ı farklı isim ve sıfatlarla insanlara tanıttığı ve bu sıfatları "el-Esmâü'l-hüsnâ" (El-esma El-hüsna) olarak isimlendirdiği görülür. el-Esmâü'l-hüsnâ terkibi, ismin çoğulu olan "esmâ" ile, "güzel", "en güzel" anlamındaki "hüsnâ" kelimelerinden oluşmuş olup, Allah'a ait tüm isimleri ifâde etmek üzere "en güzel isimler" anlamına gelmektedir. Esmâü'l-hüsnâ, Kur'ân-ı Kerîm'de Allah'ın kutsi huzuruna layık olan isimleri olarak ifade etmektedir. Kur'ân-ı Kerîm'de çokça yer alan Esmâü'l-hüsnâ, zât-ı ilâhîyi niteleyen ve tanıtan vasıflardır. Hakikaten Kur'ân-ı Kerîm'in temel konusu insanlar olsa da Kur'ân-ı Kerîm'de sıkça geçen kavram ve isimlerden biri de Allah kavramıdır. Dolayısıyla Kur'ân-ı Kerîm içerisinde yer alan tüm konular, Allah merkezli bir ifâde örgüsü içerisindedir. İslamî kültürde yer alan Esmâü'l-hüsnâ'yı anlamak, tanımak ve tanımlamak oldukça önemlidir. Mü'minler, kendilerini yaratana bu isimler ve sıfatlar çerçevesi ile inanmaktadırlar. Seyr-u sülük (tasavvuf yolculuğu ya da manevi yolculuk) şekilleri Esmâü'l-hüsnâ'ya binaen belirlenmiştir. Mevlâna Celâleddîn-i Rûmî'nin eserlerinde olan konular her daim Allah'ın güzel isimleri çerçevesi içerisinde işlenmiş ve bu isimler çerçevesince değerlendirilmiştir. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, tüm sufilerin yaptığı gibi, hayata Esmâü'l-hüsnâ penceresi ile bakmaktadır. Eserlerinde bazen Allah'ın güzel isimlerinin açıklamaları yapılmakta olup bazen de bu isimlerin eşya ve olaylar üzerindeki etkisi ele alınmaktadır. Muhyiddin İbnü'l-Arabî ise eserlerinde varlık mertebeleri ve menzilleri bağlamında Esmâü'l-hüsnâ'yı incelemiştir. Bu mertebeleri, isimleri ve insan ilişkilerini irdelemiş olan Muhyiddin İbnü'l-Arabî'nin düşünceleri içerisinde, Allah ve insan-âlem irtibatı vardır. Muhyiddin İbnü'l-Arabî'nin, Şeyh-i Ekber unvanını hak etmesinin esas nedenleri arasında; İslam akidesinin temeli olan Allah-insan irtibatını, insanlık mirasını ve düşüncelerini dikkate alması ve tüm bunları evrensel bir bakış açısı ile ortaya koyması sayılabilir. Kur'ân-ı Kerîm ise insanı, kendi nefsi ve yaradılışı ile ilgili düşünmeye teşvik etmekte ve aynı zamanda, bugün bazıları bilim olarak anılan ilimleri araştırmaya sevk etmektedir. Bu çalışmada, yöneticilerin psikolojik niteliklerinin Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî ve Muhyiddin İbnü'l-Arabî bakış açılarıyla Allah esmaları bağlamında ele alınması amaçlanmıştır. Kültüre dayalı psikoloji akımı bağlamında; insanların, Allah'ın isimleri ile ifade edilmesinden hareketle Esmâü'l-hüsnâ'nın "yönetici" kişilerin özelliklerine yansıması Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî ve Muhyiddin İbnü'l-Arabî'nin bakış açılarıyla örülmüştür. The effort of people to understand their own existence, the process of making sense of themselves and their environment, the process of wanting to know their nature and becoming themselves are the subjects of both psychology and religious sciences. Discovering and living of the values that belong to her is a phenomenon related to existence. From the moment of birth, a person begins to learn through the experiences in which she exists in order not to become a stranger to the world she lives in. Jung's archetypes and Muhyiddin Ibnü'l-Arabî's Â'yân-ı Sâbite and even Rumi's works deals with them in depth. In addition, human beings; it is recognized by the outside world with the secret images in the inner world and learns the outside world. Jung, known for its proximity to theology in the context of studies in psychology, evaluated the common unconscious and archetype theory of analytical psychology with the Muhyiddin Ibnü'l-Arabî's Â'yân-ı Sâbite, who took the subject in a divine dimension in the Islamic world. Therefore, it is very important to consider the psychological qualities of human beings and even managerial characteristics in this context. It is possible to deal with the human spirit and the nature of the professions "in the context of what it should be" through the unique and final book, the "Qur'an". In addition, considering the perspectives of Mevlânâ Celâleddîn-i Rumi and Muhyiddin Ibnü'l-Arabî, who devoted their lives to deciphering the messages in this book and spreading the truths from Allah, will provide important information through the right channel. Each profession is important for humanity and societies. However, "management" has existed since the existence of humanity. Therefore, considering the human and managerial qualities in terms of the manifestations reflected from the creator to the human, based on the culture-based psychology movement, will bring new and important perspectives to the field. Because such a study has not been found in previous studies. This study is considered very important in terms of being a pioneer for similar studies. People have always felt the need to believe in the 'Supreme Creator', who is transcendent, and to take refuge in Her. The existence of belief systems in different geographies and different times proves this fact. In addition, people who have the need to believe in a creator also felt the need to recognize this sublimity. Because believing in a being requires explaining it. So the first thing to know is the knowledge of Allah, the creator of everything. According to the common understanding in Islamic thought, Allah can be known by his names and attributes. Looking at the Qur'an; it is seen that the Qur'an introduces Allah to people with different names and attributes and names these attributes as "al-Esmâü'l-hüsnâ" (El-esma El-husna). The compound al-Esmâü'l-husnâ is formed from the words "esmâ", which is the plural of the name, and "husnâ" meaning "beautiful", "the most beautiful", and means "the most beautiful names" to express all the names of Allah. Esmâü'l-husnâ is expressed in the Qur'an as the names that are worthy of Allah's holy presence. Esmâü'l-hüsnâ, which take place a lot in the Qur'an, are the qualities that describe and introduce the divine essence. Indeed, although the main subject of the Qur'an is people, one of the concepts and names frequently mentioned in the Qur'an is the concept of GOD. Therefore, all the subjects in the Qur'an are within a GOD-centered expression pattern. It is very important to understand, recognize and define Esmâü'l-husnâ in Islamic culture. Believers believe in the One who created them within the framework of these names and attributes. Seyr-u sülük (mystic journey or spiritual journey) forms were determined based on Esmâü'l-hüsnâ. The subjects in the works of Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî have always been handled within the framework of the beautiful names of Allah and evaluated within the framework of these names. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî looks at life through the window of Esmâü'l-hüsnâ, as all Sufis do. In his works, sometimes the beautiful names of Allah are explained and sometimes the effects of these names on things and events are discussed. Muhyiddin Ibnü'l-Arabî, on the other hand, dealt with Esmâü'l-Hüsnâ in the context of existence levels and ranges in his works. In the thoughts of Muhyiddin Ibnü'l-Arabî, who examined these levels, names and human relations, there is a connection between God and human-world. Among the main reasons why Muhyiddin Ibnü'l-Arabî deserved the title of Şeyh-i Ekber; It can be counted that it takes into account the GOD-human connection, the heritage of humanity and thoughts, which is the basis of the Islamic creed, and reveals all these with a universal perspective. The Qur'an, on the other hand, encourages people to think about their own nafs and creation, and at the same time, prompts them to search for sciences, some of which are known today as science. In this study, it is aimed to deal with the psychological qualities of the managers in the context of the Names of Allah from the perspectives of Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî and Muhyiddin Ibnü'l-Arabî. In the context of the culture-based psychology movement; Based on the fact that people are manifested with the names of Allah, the reflections of Esmaü'l-hüsnâ in the form of the manifestations of Allah that "managers" should have were discussed from the perspectives of Mevlânâ Celaleddin-i Rûmî and Muhyiddin Ibnü'l-Arabî.
Bağlantı
https://hdl.handle.net/11363/4140Koleksiyonlar
- Yüksek Lisans Tezleri [1219]
Aşağıdaki lisans dosyası bu öğe ile ilişkilidir: