Mimari Tasarım Yarışması ile Koruma; Kayseri İç Kale Örneği
Özet
Kentsel dokunun en önemli elemanlarından olan tarihi mekânlar, sahip oldukları
bilinirlikleri ve cazibe noktası olma potansiyelleri nedeniyle korunmaları ve gelecek
nesillere aktarılmalarının yanında kimi kent yöneticileri tarafından ekonomik getiri
nesnesine çevrilmekte, kenti pazarlamanın ve markalaştırma sürecinin “yeni” yüzleri
olarak yeniden değerlendirilerek, çoğu zaman özgün kullanımlarının dışında turizm
sektörüne hizmet verecek şekilde yeniden işlevlendirilmektedir. Anadolu kentlerinden
sanayi alt yapısı ile öne çıkan Kayseri’de de kent tarihinin ve bu tarihe tanıklık etmiş
kültür mirası yapıların kültürel değerleri dışında, varlıkları ve yeniden kullanımları ile
kente ekonomik değer katabilecekleri fark edilmiş ve ekonomik gelişmenin sanayinin
yanında kültür varlıkları aracılığıyla turizme odaklanması gündeme gelmiştir. Kentte
sınırlı sayıda kalmış olan kültür mirası yapılar kendi özgün kullanımlarının dışında farklı
işlevler ile yeniden kullanıma açılmıştır. Bu sürecin yaşandığı örneklerden birisi de
Kayseri İç Kalesi’dir. Uzun bir koruma-uygulama süreci içerisinde yer alan Kayseri İç
Kale’sinin değişimi geleneksel bir kültür mirası yapının koruma prosesinden bir parça
farklı işlemiştir. Var olan bütün özgün değerleri ile gelecek kuşaklara aktarılması gereken
ve bunun için çok geniş ve detaylı bir koruma projesi hazırlanması gereken İç Kale için
yerel yönetimin ilk eylemi ulusal bir mimarlık yarışması açmak olmuştur. Kent
merkezinde yer alan, kentin geçmişinin neredeyse bütün izlerini üzerinde taşıyan,
verilecek yeni işlev ile yüksek turist potansiyeline ev sahipliği yapması beklenen İç Kale
yarışmaya açılarak, yeniden işlevlendirilmek istenmiştir. Ancak bu durumun sonunda İç
Kale koruma ile yeni yapı inşa etme arakesitinde sıkışıp kalmıştır. Bu makale turizm
bağlamında, tarihi yapıların ve geleneksel kent dokularını nasıl dönüştürüldüğünü,
yarışma ile bir kültür mirası yapının nasıl etkilediğini, koruma kuramı içerisinde bu
sürecin nerede yer aldığını ve sonuçların neler olduğunu Kayseri İç Kalesi üzerinden
irdelemeyi hedeflemektedir. Historical places, which are one of the most important elements of the urban
structure, are being reused as economic objects because of their recognition and potential
points of attraction and they are defined as "new" faces of city to marketing and branding
process. They are often used as a new building that serve the tourism sector beyond its
original uses. Kayseri, which stands out with its industrial development from the other Anatolian cities, started to understand of the historical places potential in recent time.
Thus they decided to change their economic expectation from industry to cultural tourism
because of its income marge. And they started to refunctioned the limited number of
historical monuments in the city. One of the example is Kayseri Inner Castle which that
process is occurred. Outside of the traditional conservation approach, the conversion of
Kayseri Inner Castle started with a national architectural competition. The Inner Castle,
which is located in the city center and is bearing almost all the traces of the city's past and
is host a very high tourist potential, was opened to national architectural competition and
wanted to be refunctioned. But today Castle is trapped in the interface between protection
and new building. In the context of tourism and tourism events, this article aims to
examine how the competition process affected this conservation transformation, how this
process took place in the conservation theory, and what the consequences were for the
Kayseri Inner Castle.
Cilt
8Sayı
2Bağlantı
https://hdl.handle.net/11363/3560Koleksiyonlar
Aşağıdaki lisans dosyası bu öğe ile ilişkilidir: