1996-2019 yılları arasında yürürlükte olan Türkiye deprem risk haritalarına göre Kırşehir ili merkez ilçesindeki tipik bir yapının maliyet hesaplarının karşılaştırılması
Özet
Türkiye deprem açısından oldukça aktif bir bölge olduğu için, tasarlanacak yapılarında depreme dayanıklı olması gerekmektedir. Aletsel değeri ve yıkıcılığı büyük olan depremlerin meydana gelmesi, bu alandaki çalışmaların artmasını ve Türkiye'de depreme dayanıklı bina tasarımındaki gelişmeleri tetiklemiştir. 1945 yılında Türkiye Deprem Haritalarının oluşturulmasıyla birlikte iller, ilçeler ve mahalleler deprem risk sınıflarına göre ayrılmaya başlamıştır. Deprem tehlike derecelerine göre bina tasarımı yapılırken maliyetin de bu sınıflandırmaya göre değişiklik göstereceği göz ardı edilmemelidir. Depreme dayanıklı bina tasarımında amaçlanan; binanın, depremden dolayı oluşacak ivmeye karşı dayanabilecek rijitlikte olmasıdır. Bu rijitlik beraberinde beton ve donatı miktarında artışı da getirmektedir. Bu değişiklikler maliyetin artmasına da sebep olmaktadır. Kırşehir ili Merkez ilçesi 1996 yılında yürürlükte olan Türkiye Deprem Bölge Haritasında 1.derece deprem bölgesi olarak nitelendirilse de 2019 yılında yürürlüğe giren Türkiye Deprem Tehlike Haritasında 3.derece deprem bölgesi olarak değiştirilmiştir. 2018 yılı Türkiye Bina Deprem Yönetmeliğinde deprem tehlike sınıflarının spektral ivme katsayıları ile ifade edilmesiyle birlikte tasarımlar bu spektrumlara göre yapılmaya başlanmıştır. Bu çalışmada Kırşehir ilinin 1996 yılında 1.derece deprem bölgesi oluşu ve 2019 yılındaki spektral ivme katsayısı referans alınarak iki ayrı durum içinde bölgedeki bir binanın statik çözümlemesi ve maliyet hesabı yapılmıştır. Turkey is a very active region for earthquakes. Therefore, the designed structures must also be earthquake resistant. Case of earthquakes with high acceleration and destructiveness, increasing the studies in this field and Turkey has triggered the design of earthquake- resistant buildings. In 1945, after the creation of the earthquake map of Turkey, all the provinces, districts, and neighborhoods were divided according to seismic risk class. While designing the buildings according to seismic risk class, it should not be ignored that the cost will vary according to these classes. What should be aimed at the process of the design of the earthquake-resistant buildings is that buildings should be rigid enough to withstand the acceleration caused by the earthquake. This rigidness also brings an increase in the used amount of concrete and reinforcement; therefore, it also increases the cost. Even though Kırşehir district was classified as a 1st-degree earthquake zone in the Earthquake Hazard Map in 1996, later in 2019, it was amended in the Earthquake Risk Map that Kırşehir was a 3rd-degree earthquake zone. In 2018, the earthquake risk classes were stated in the Turkish Building Earthquake Code with spectral acceleration coefficients, with that the plannings were designed to be matched according to these spectra. Here, based on the fact that Kırşehir was the 1st-degree earthquake zone in 1996 and (Earthquake Ground Motion Level-2) spectral acceleration coefficient stated in 2019, static analysis and cost calculation of a building in the region was estimated in two different cases.
Bağlantı
https://hdl.handle.net/11363/3333Koleksiyonlar
- Yüksek Lisans Tezleri [1219]
Aşağıdaki lisans dosyası bu öğe ile ilişkilidir: