Üniversite öğrencilerinde sosyal anksiyete düzeyinin erken dönem uyumsuz şemalar ve üst bilişler ile ilişkisinin incelenmesi
Özet
Sosyal Anksiyete kişinin toplum önünde konuşurken veya herhangi bir eylem de bulunurken terleme, kızarma, ellerin titremesi gibi kişinin kendisini küçük düşürecek davranışta bulunma korkusu olarak tanımlanmaktadır. Bu nedenle kişiler topluluk içinde bulunmaktan kaçınırlar. Erken dönem uyumsuz şemalar çocukluğun erken dönemlerin de ve ergenlikte başlayan ve kişinin yaşamı boyunca tekrarlanan kendilik yıkıcı duygusal ve bilişsel örüntülerdir. Young ve arkadaşları tarafından ortaya çıkmıştır. Üst biliş, bireylerin kendi düşünme biçimleri ve düşünceleriyle ilgili bilişleri olarak tanımlanmaktadır. Amaç: Yapılan bu çalışmanın amacı üniversite öğrencilerinin sosyal anksiyete düzeyinin erken dönem uyumsuz şemalar ve üst bilişler ile ilişkisinin incelenmesidir. Yöntem: Bu araştırma, "ilişkisel tarama modeli'ne uygun olarak hazırlanmıştır." Birlikte değişim varlığını ve/veya derecesini belirlemeyi amaçlayan bu yöntem iki veya daha çok değişken arasında yapılır. Araştırmamız İstanbul Gelişim Üniversitesinde okuyan 200 bireyden oluşmaktadır. "Katılımcılar basit-tesadüfi örneklem seçimi ile yapılmıştır." Bulgular: Young Şema Ölçeğinin Alt Boyutları ile Sosyal Kaygı Alt boyutlarıyla anlamlı düzeyde yordadığı görülmektedir. Tehditler Karşısında Dayanıksızlık Sosyal Kaygı için anlamlı bir yordayıcı olduğu görülmektedir. Diğer değişkenler önemli bir yordayıcı değildir. Tehditler Karşısında Dayanıksızlık arttıkça, sosyal anksiyete artmaktadır. Üst Bilişler Ölçeği toplam puanı ile Liebowitz Sosyal Kaygı Ölçeği puanı arasında pozitif yönde orta düzeyde anlamlı ilişki bulunmuştur. Üst bilişsel düşünceler arttıkça, sosyal anksiyete düzeyi artmaktadır. Karamsarlık toplam puanı ile yaş arasında negatif yönde zayıf düzeyde anlamlı ilişki bulunmuştur. Kaçınma toplam puanı ile yaş arasında negatif yönde zayıf düzeyde anlamlı ilişki bulunmuştur. Cinsiyet değişkenin Liebowitz Sosyal Kaygı Alt Ölçeği Boyutlarından almış oldukları puanlar ile anlamlı bir farklılık saptanmamıştır. Üst Bilişler Ölçeği ve Alt Boyutlarından almış oldukları puanların, cinsiyet değişkenine göre anlamlı bir farklılık saptanmamıştır. Young Şema Ölçeğinin Alt Boyutları; Duygusal Yoksunluk, Terk Edilme, Sosyal İzolasyon, Kusurluluk, Bağımlılık, Başarısızlık, Duyguları Bastırma Alt Boyutundan almış oldukları puanların cinsiyet değişkenine göre erkek grubun da anlamlı farklılık bulunmuştur. Tanı Konmuş Psikiyatrik hastalık değişkeninin Liebowitz Sosyal Kaygı Ölçeği ve Kaygı Alt boyutundan almış oldukları puanlarında Tanı Konmuş Psikiyatrik hastalık değişkenine göre anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Tanı Konmuş Psikiyatrik hastalık değişkenleri arttıkça sosyal anksiyete düzeyi artmaktadır. Psikiyatrik Tedavi Değişkeninin Liebowitz Sosyal Kaygı Ölçeği ve Alt boyutlarından almış oldukları puanlar ile anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Eğitim durumu değişkenleri ile Liebowitz Sosyal Kaygı Ölçeği ve Kaçınma Alt Boyutundan almış oldukları puanlar ile anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Lisans grubunda da sosyal anksiyete düzeyi daha yüksektir. Gelir Değişkelerinin Liebowitz Sosyal Kaygı Ölçeği ve Alt Boyutları ile anlamlı bulunmamıştır. Gelir Değişkelerinin Üst Bilişler Ölçeği ve Alt Boyutları ile anlamlı bulunmamıştır. Gelir Değişkelerinin Young Şema Ölçeğinin Alt Boyutları ile anlamlı bulunmamıştır. Social anxiety is defined as the fear individuals have while speaking in front of the public or taking any action due to the risk of embarrassing themselves by sweating, blushing or having athetosis. For this reason, people avoid being in the public. Early maladaptive schemas are self-destructive emotional and cognitive patterns that are repeated throughout one's life, beginning in early childhood and adolescence. It was put forward by Young and his friends. Metacognition is defined as the cognition of individuals related to their own way of thinking and their thoughts. Objective: The aim of this study is to The analysis of the relationship between the level of social anxiety of university students and early maladaptive schema and metacognitions. Method: This study was prepared according to the relational screening model. This method, which aims to determine the presence and / or degree of change together, is made between two or more variables. Our research consists of 200 individuals studying at Istanbul Gelişim University. Participants were selected via simple-random sampling. Results: It is observed that the Young Schema Questionnaire predicts significantly with the lower dimensions and the lower dimensions of social anxiety. It is seen that the vulnerability to threats is a meaningful predictor of social anxiety.It could be stated that the more an individual feels vulnerable to threats, the more there is an increase in social anxiety. A moderately positive correlation was found between the total score of metacognition and the score of the Liebowitz Social Anxiety Scale. As metacognitive thoughts increase, the level of social anxiety increases as well. A negatively weak correlation was found between pessimism total score and Age. A poor relation was found between total avoidance score and age in a negative way. No significant difference was detected in the scores of the gender variable from the subscales of Liebowitz Social Anxiety Scale. No significant difference was obtained in the scores they received on the metacognition scale and sub scales in terms of the gender variable. The sub scales of Young Schema Questionnaire are emotional deprivation, abandonment, social isolation, imperfection, dependence, failure, suppression of emotions which were significantly different in the male group according to gender variable scores. An important difference was found in the scores of the diagnosed psychiatric disorder variable on the Liebowitz Social Anxiety Scale and the subscale of anxiety. Social anxiety levels increase as the variables of diagnosed psychiatric illness increase. No essential difference was obtained between the scores psychiatric treatment variable received from the Liebowitz Social Anxiety Scale and the subscales. An outstanding difference was found between educational status variables and their scores on the Liebowitz Social Anxiety Scale and the subscales of avoidance. In the undergraduate group, the level of social anxiety is higher. The Liebowitz Social Anxiety Scale and sub-dimensions of income variances were not found to be meaningful. Income variances were not found to be meaningful in terms of the metacognitions scale and its subscales.
Bağlantı
https://hdl.handle.net/11363/2676Koleksiyonlar
- Yüksek Lisans Tezleri [1219]
Aşağıdaki lisans dosyası bu öğe ile ilişkilidir: