Okul öncesi eğitim almış ve almamış ilköğretim birinci sınıf öğrencilerinin okula uyum düzeyi ve anksiyete düzeyi
Abstract
Okul öncesi eğitim; doğumla başlayıp zorunlu eğitim yaşına kadar devam eden çocukların gelişimsel farklılıkları, farklılaşan yetenekleri ve bireysel farklılıkları esas alınarak duygusal, bedensel ve toplumsal gelişimlerine katkıda bulunmak amacıyla aileler ve çeşitli kurumlar tarafından uygulanan eğitimdir. Çağımızın yenilikleriyle birlikte okul öncesi eğitim artmış olsa da bu eğitimden yararlanamayan çocuk sayısı azımsanamayacak kadar çoktur. Çocukların sağlıklı birer birey olabilmeleri, kendilerine yön verebilmeleri için psikososyal gelişimlerinin büyük ölçüde tamamlandığı 0-6 yaş arası dönemde ne kadar iyi bir eğitim alırsalar o kadar sağlıklı bir kişilik oluştururlar. Hayati öneme sahip bu dönemde çocuklar arasında oluşan yaşamsal eşitsizlikleri sıfırlamak için her çocuk okul öncesi eğitim almalıdır. Sürekli güvendiği insanlarla bir arada olan çocuk zorunlu eğitimle birlikte ailesinden ilk kopuşu yaşar. Bu dönem çocuk için kaygı ve stres verici olmaktadır. Her çocuk bu dönemi farklı şiddette atlatmaktadır. Okul öncesi eğitim alan çocuklar bu döneme daha hızlı uyum gösterirken, okul öncesi eğitim almayan çocuklar okula uyum göstermekte zorlanırlar. Okula uyum gösteremeyen çocuklar sosyal yaşamdan geri kalabilirler. Bu sebepten dolayı sosyalleşme hızları düşebilir. Araştırma İzmir ilinin Balçova ilçesinde bulunan Asil Nadir İlköğretim Okulu ve Karabağlar ilçesinde bulunan Duğrallar İlköğretim Okulundaki birinci sınıf öğrencileri, aileleri ve öğretmenleri ile yapılmıştır. Araştırmaya 303 öğrenci katılmış, 12 tane öğrenci yaşının büyük olması sebebiyle örneklem dışı kalmıştır. Bu araştırmanın temel amacı; okul öncesi eğitim almış ve almamış ilköğretim birinci sınıf öğrencilerinin okula uyum düzeyleri ve anksiyete düzeylerini inceleyerek aralarındaki farklılıkları belirlemektir. Bu araştırmanın sonucunda; okul öncesi eğitim almış olan öğrencilerin okula uyumları, okul öncesi eğitim almamış olan öğrencilerin okula uyumlarından daha yüksek olduğu görülmüştür. Okul öncesi eğitim almamış olan öğrencilerin anksiyete puanları, okul öncesi eğitim almış olan öğrencilerin anksiyete puanlarına oranla daha yüksek olduğu görülmüştür. Okul öncesi eğitim almış ve almamış kız öğrencilerin okula uyumları, okul öncesi eğitim almış ve almamış erkek öğrencilerin okula uyumlarına oranla daha yüksek olduğu görülmüştür. Okul öncesi eğitim almış olan öğrencilerin okul öncesi eğitim almaya başlama yaşları arttıkça öğrencilerin okula uyum ölçeğinden aldıkları puanlar da düşmekte olduğu görülmüştür. Ayrıca anne-babanın eğitim durumu, çalışıp çalışmaması okul öncesi eğitim alıp almama durumunu anlamlı bir şekilde etkilemektedir. Pre-school education is the education applied by the families and institutions, with the aim of contributing to the children`s emotional, physical and social developments, which start with birth and keep changing till the age of compulsory education, based on their developmental differences, varying abilities and individual differences. Notwithstanding the fact that pre-school education is increasingly applied thanks to the advancements of our age, the number of children who do not have the chance to reach for it is considerably high. The better education they can receive between the ages of 0-6, which is the phase that their developments to be a qualified individual and to guide themselves are completed to a great extent, a more qualified individual they can be. In a period of such importance, each child should get this kind of education to be able to eliminate the life-related inequalities. The child, who has been constantly around the people he/she has the complete trust with, experiences the first separation from his/her family with the compulsory education. This period is worrisome and stressful for him/her . Each child experiences this phase distinctly. While the children who have received the pre-school education get used to this phase faster, the ones without this education have difficulties in adjusting themselves. The kids who cannot get used to the school can withdraw themselves from the social life. Therefore, their pace of socialization can decrease. This research has been actualized with the first-grade students and their families from Asil Nadir Primary School, located in Balcova, and Dugrallar Primary School, located in Karabaglar, both of which are in Izmir. 303 students participated in the research and 12 students were not included in the process of evaluation due to their age. The main objective of this research is to specify the differences between the pupils with and without the pre-school education by analyzing their level of adaptation to school and anxiety level. At the end of this research, it has been found out that the school adaptation of the pupils with pre-school education is higher than the ones without this education. It has been concluded that the pupils without the pre-school education have more anxiety points than the pupils with pre-school education. It has been figured that the school adaptation of the female students with and without pre-school education is higher than the male students with and without this education. It has been understood that the later the pupils start receiving their pre-school education, the less points they get from the school-adaptation scale. On the other hand, the educational status of the parents affects meaningfully whether the kid will receive pre-school education or not.
Collections
- Yüksek Lisans Tezleri [572]
The following license files are associated with this item: