Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenenlerin Kültürel Etkileşimi Üzerine Bir Araştırma
Abstract
Yabancı dil olarak Türkçe öğretimi yapılan sınıflarda genel olarak farklı ve aynı milletten öğrencilerin
olduğu bilinmektedir. Literatürde dil öğretiminde homojen olmayan sınıflarda çeşitli sorunların ortaya
çıktığı görülmektedir. Bu çalışma, yabancı dil olarak Türkçe öğrenen heterojen bir sınıfta aynı ve farklı
milletten öğrencilerin sınıf içi iletişimlerini, kültürel etkileşimlerini ve birlikte Türkçe öğrenme
durumlarını incelemeyi amaçlamaktadır. Araştırma, nitel araştırma yöntemlerinden fenomenoloji
(olgubilim) desenine göre desenlenmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu, Türkiye’de bir vakıf
üniversitesinde yabancı dil olarak Türkçe öğrenen 6 İranlı, 2 Mısırlı, 2 Yemenli ve birer Amerikalı,
Güney Koreli, Suriyeli, Pakistanlı, Sudanlı olmak üzere 15 katılımcı oluşturmaktadır. Araştırmanın
verileri yüz yüze gerçekleştirilen görüşmelerden elde edilmiştir. Veri toplama aracı olarak araştırmacı
tarafından geliştirilen yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Veriler içerik analizi ve
betimsel analiz ile çözümlenmiştir. Araştırmada elde edilen bulgulara göre; aynı milletten öğrencilerin
sınıf içindeki ilişkilerinin genellikle olumlu ve yakın olduğu, bir arada Türkçeyi öğrenirken olumlu
açıdan birbirlerine yardım ettikleri, olumsuz açıdan daha çok ana dillerine başvurarak iletişim
kurdukları belirlenmiştir. Farklı milletten öğrencilerin birbirleriyle ağırlıklı olarak mesafeli olduğu, bir
arada Türkçeyi öğrenirken olumlu açıdan hedef dili kullanmaya mecbur kaldıkları, olumsuz açıdan
iletişim kurarken ortak dil sorunu yaşadıkları ve farklılıklarından dolayı zaman zaman uyum sorunu
yaşadıkları belirlenmiştir. Katılımcıların hem farklı kültürden insanlarla tanışma isteğinden hem de
hedef dili daha çok kullanmak için daha çok heterojen bir sınıfta olmak istedikleri saptanmıştır. It is known that there are students from different and the same nationalities in the classes where
Turkish as a foreign language is taught. In the literature, it is seen that various problems arise in nonhomogeneous classes in language teaching. This study aims to examine the classroom communication,
cultural interactions and learning Turkish together of students from the same and different
nationalities in a heterogeneous classroom learning Turkish as a foreign language. The research was
designed according to the phenomenology pattern, one of the qualitative research methods. The study
group of the research consists of 15 participants, including 6 Iranians, 2 Egyptians, 2 Yemenis, and
one American, South Korean, Syrian, Pakistani, and Sudanese, who are learning Turkish as a foreign
language at a foundation university in Turkey. The data of the research was obtained from face-to-face
interviews. A semi-structured interview form developed by the researcher was used as a data collection
tool. The data were analysed by content analysis and descriptive analysis. According to the findings of
the research, it has been determined that the relationships between students of the same nationality
in the classroom are generally positive and close; they help each other positively while learning Turkish
together, and negatively, they communicate mostly by resorting to their native language. It has been
determined that students from different nationalities are mostly distant from each other. They also
must use the target language positively while learning Turkish together, have a common language
problem when communicating negatively, and sometimes have adaptation problems due to their
differences. It was determined that the participants wanted to be in a more heterogeneous class, both
because of their desire to meet people from different cultures and to use the target language more.