Alopesi Areata Olgularında Sanat Terapisinin Kullanılması: Bir Olgu Sunumu
Özet
Alopesi Areata, bilhassa saçlı deride olmak
üzere, bedenin herhangi bir bölümünde
bulunan kıllarda ani bir biçimde beliren, sınırlı
alanlar biçiminde görülen kıl dökülmesidir.
Hastalık çocuk ve ergenlerde erişkinlere göre
daha sık görülmektedir. Alopesi Areata ya
primer olarak psikolojik bozukluklarla ilişkili
olarak ortaya çıkmakta ya da depresyon, kaygı,
sosyal izolasyon gibi önemli ruhsal ve sosyal
problemlere yol açmaktadır.
Bu çalışmada, Alopesi Areata hastası olan bir
çocuk ile sanat terapisi çalışılmıştır. Çalışma
içerisinde sanatla terapi uygulamalarında açığa
çıkan temalar üzerinden yürütülen terapi süreci
açıklanmıştır. Uygulamalar neticesinde olgunun
kaygı ve stres düzeyinde azalma, duygu
dışavurumunda ise artış gözlemlenmiştir.
Sanatla terapi uygulamaları ile olgunun tedaviye
motivasyonu sağlanmış, işlevsellikte ise belirgin
bir düzelme gözlemlenmiştir. Sonuç olarak,
sanat terapisi Alopesi Areata’nın tedavisinde
tek başına ya da yardımcı bir teknik olarak
kullanılması uygun olan bir psiko-sosya
müdahale yaklaşımıdır. Bu çalışma, Alopesi
Areata’nın terapi ortamlarında ihmal
edilmesinin önüne geçilmesi ve sanat
terapisinin bu alanda kullanılmasına dikkat
çekmek için kaleme alınmıştır. Alopecia Areata is the loss of hair in limited areas
that appear suddenly on the hair in any part of the
body, especially on the scalp. The disease is more
common in children and adolescents than adults.
Alopecia Areata either occurs primarily in relation
to psychological disorders or causes significant
mental and social problems such as depression,
anxiety, and social isolation.
In this study, art therapy was studied with a child
with Alopecia Areata. In the study, the therapy
process carried out on the themes revealed in art
therapy practices is explained. As a result of the
applications, a decrease in the anxiety and stress
level of the patient and an increase in the
expression of emotion were observed. With art
therapy applications, the motivation of the patient
for treatment was provided, and a significant
improvement in functionality was observed. In
conclusion, art therapy is a psycho-social
intervention approach suitable for use alone or as
an adjunct technique in the treatment of Alopecia
Areata. This study was written to prevent the
neglect of Alopecia Areata in therapy
environments and to draw attention to the use of
art therapy in this area.