Orta derecede sensörinöral işitme kaybı olan bireylerin kulak arkası işitme cihazı uygulamalarında tercih edilen biopor kalıp ve 3d sert kalıp kullanımında oluşan kazanç marjı
Özet
İşitme kaybı, bireyin çevresinde var olan sesleri az veya hiç duymaması durumudur. Seslerin beyindeki işitme merkezine iletiminde ve/veya işitme merkezinde işlemlenmesinde yaşanan problemlerin bütünüdür. İşitme kaybı olan bireyler iletişim kurmakta zorluk çektikleri için depresyon, asosyal olma durumu, öfke kontrolü sağlayamama gibi birçok olumsuzluklarla boğuşmak zorunda kalır. Bu sebeple, bireylerin iletişim ve yaşam konforunu arttırabilmek amacıyla amplifikasyondan fayda göreceği düşünülen bireylere işitme cihazı uygulaması yapılmalıdır. Bu noktada kişinin işitme kaybının derecesi, tipi, konfigürasyonu ve kulağın anatomik yapısı da değerlendirilmelidir. İşitme kaybına en uygun cihaz seçilmeli ve kaybına uygun nitelikte ince ayar/ kazanç uygulamaları yapılmış, performans yönünden bireyin günlük iletişim konforunu yükseltebileceği bir uygulama yapılmalıdır. Bu etmenlerin sonucuna göre birey cihazlandırılmalıdır. Kulak arkası ve kulak içi olmak üzere birçok işitme cihazı modeli bulunmaktadır. İşitme cihazı uygulamasında bir diğer en önemli faktör ise iyi alınmış bir kulak izi ve kulak kalıbıdır. Kulak kalıbı, işitme cihazı ile orta kulak arasında bir köprüdür. Kalıp kulağa ne kadar güzel oturursa ve dışarıya ses kaçırmazsa kişinin duyduğu sesin kalitesi ve netliği o oranda artar. İki farklı materyal kullanılarak kulak kalıbı yapılabilir. Bunlar sert kalıp ve biopor kalıp olarak literatürde yer almaktadır. Bu kalıplarda bireylerin kulaklarının anatomik yapısına göre ve işitme kaybına göre belirlenmektedir. Bu kalıp çeşitleri bazı atölyelerde 3d teknolojisi kullanılarak yapılırken bazı atölyelerde ise manuel olarak elde yapılmaktadır. Bu çalışmanın amacı da orta derecede sensörinöral işitme kaybı olan bireylerde sert kalıp ve biopor kalıp kullanımında ki kazanç farkının olup olmadığını araştırmaktır. Bu araştırmada yöntem olarak Duymer işitme cihazları merkezi Bakırköy2 şubesinde aynı kulağa hem 3d sert kalıp hem de biopor kalıp uygulaması yapılan veriler değerlendirildi. Hiç kulak ameliyatı geçirmemiş ve kulağın anatomik yapısında sorun olmayan bireylerin kulakları araştırmaya dahil edildi. Analiz ve veri toplama kısmında sadece tek bir fitting programı esas alındı. Yapılan analizlerde 250 hz, 500 hz, 800 hz, 1.1 khz, 1.4 khz, 1.7khz, 2 khz, 2,3 khz, 2,7 khz, 3.9 khz, 4,8 khz, 6,3 khz frekansları değerlendirilerek kazanç marjı ve stabil tepe noktası değerleri analiz edilmiştir. Bu tüm frekansların ortalaması değerlendirildiği takdirde sert kalıp uygulanan hastaların kazanç marjı düzeylerinin 29,9 iken biopor kalıp kullanan bireylerde bu değer 29,41 olarak elde edilmiştir. Sert kalıp hastanın kulağına biopor kalıba göre daha iyi otururken aralarında istatistiki olarak anlamlı bir fark gözlemlenmemiştir (p > 0.05). Hearing loss is the state of hearing little or no sounds in the environment. It is the whole of the problems experienced in the transmission of sounds to the hearing center in the brain and / or processing them in the hearing center. Since individuals with hearing loss have difficulty communicating, they have to grapple with many negativities such as depression, being asocial, and not being able to control their anger. For this reason, hearing aids should be applied to individuals who are thought to benefit from amplification in order to increase the communication and life comfort of individuals. At this point, the degree, type, configuration of the person's hearing loss and the anatomical structure of the ear should also be evaluated. The most suitable device for hearing loss should be selected and fine-tuning / gain applications should be made in accordance with the loss, and an application should be made that can increase the daily communication comfort of the individual in terms of performance. The individual should be equipped according to the results of these factors. There are many hearing aid models, including behind-the-ear and in-ear. Another important factor in the application of hearing aids is a well-received earmark and earmold. The earmold is a bridge between the hearing aid and the middle ear. The better the mold fits in the ear and the sound does not leak out, the higher the quality and clarity of the sound that the person hears. Earmolds can be made using two different materials. These are included in the literature as hard mold and biopore mold. These patterns are determined according to the anatomical structure of the ears of the individuals and according to the hearing loss. While these types of molds are made using 3d technology in some workshops, they are made manually in some workshops. The aim of this study is to investigate whether there is a difference in gain in the use of hard mold and biopore mold in individuals with moderate sensorineural hearing loss. In this research, the data of the ear, in which both 3d hard mold and biopore mold application were applied to the same ear in Bakırköy1 and Bakırköy2 branches of Duymer hearing aids center, were evaluated. The ears of individuals who have never had ear surgery and who have no problems with the anatomical structure of the ear were included in the study. In the analysis and data collection part, only one fitting program was based. In the analyzes, the frequencies of 250 hz, 500 hz, 800 hz, 1.1 khz, 1.4 khz, 1.7 khz, 2 khz, 2.3 khz, 2.7 khz, 3.9 khz, 4.8 khz, 6.3 khz were evaluated and the profit margin and stable peak values were analyzed. When the average of all these frequencies is evaluated, the gain margin level of the patients who are applied hard mold is 29.9, while this value is 29.41 for individuals using biopore molds. While the hard mold fits the patient's ear better than the biopor mold, no statistically significant difference was observed between them (p > 0.05).
Bağlantı
https://hdl.handle.net/11363/7080Koleksiyonlar
- Yüksek Lisans Tezleri [1219]